Özer Topçu

Deprem doğa olayıdır. Yapılaşma olmasa canlılara pek zarar vermez. Örneğin, ayıların hiç deprem sorunu olmuyor.
Geliştirdiğin sistemle insanları iç içe gelecek şekilde konuşlandır, sonra da üst üste yapılanmayı daya gitsin. Sonra da ufak sarsıntıda sarılmayacak yaralar aç.
Yirmi yıl oldu, o iki büyük depremin şiddetli yıkımından bu yana.
Nutuklar atıldı, deprem fonları kuruldu, deprem vergileri kondu.
Son depremde anlaşıldıki durum vahim.
5.8 depremin psikolojik etkisi 9 şiddetinde oldu.
Bir kaç kamu binası haricinde depreme dayanıklılık adına, hiç bir çalışmanın yapılmadığı anlaşıldı.
Nerde o deprem fonunda biriken para?
Nerde deprem vergisi olarak alınan para?
Yok.
Uçan saray yapıldı.
Yazlık saray yapıldı.
Kaçak saray yapıldı.
Saraylara araçlar alındı.
Toplanan deprem paraları yandaşlara kredi olarak verildi.
Onlar da gitti, deprem toplanma alanlarına rezidans yaptılar, AVM yaptılar.
Toplanan 36 milyar dolar nerde?
Bu parayı AKP yedi, yuttu.
Yemediyse, yutmadıysa para nerde?
36 Milyar dolara neredeyse bir İstanbul daha kurulurdu ama yok, yapılmadı.
Kendisine oy verenlerin parasını bir kaç yandaşına kredi vererek, devletin parasıyla yeni zenginler yaratmayı kendine görev bildi.
AKP, sadece vatanın fabrikalarını satmadı, deprem parasını bile talan etti.
477 toplanma alanından 400’ünü yandaşlara peşkeş çekmişler.
Suç üstü yakalandılar.
İstanbul’un son depremi açığa çıkardı.
Halk sokakta kaldı.
Şiddetli depremde sokağa çıkan herkesin üstüne o binalar yıkılacak.
Çünkü beyler Deprem toplanma yeri olarak planlanan yerlere plaza yapmışlar, AVM yapmışlar.
Bu listeyi istiyoruz.
Hangi toplanma yerine ne yapılmış, kim yapmış, devletten ne kadar kredi kullanmış, devlet o kişinin vergi yapılandırma adı altında ne kadar vergisini af etmiş?
Liste istiyoruz.
400 toplanma yerini kimler yağmalamış?
Görelim listeyi…
En azından İmamoğlu bu listeyi halka vermek zorundadır.
İstiyoruz.
Ve ülkenin telekominakasyonu çöktü. Bu da ayrı bir dram.
İstanbul bu haldeyken, Türkiye bu haldeyken hala yazlık, kışlık, taşra, hava, kara, deniz sarayları yaptırmak ne kadar ahlakidir?
Ülkenin mühendisleri kendilerine düşen görevleri muazzam şekilde yapmışlar. Teorik olarak her şey var. Proje olarak her şey var.
Tek sorun iktidar ve siyasi irade…
İktidar iyi niyetli değil.
İktidar bu ülkenin gangreni olmuş. Ülke hızla yok oluyor.
Deprem parasını çar çur eden iktidar tükenmiştir.
Son İstanbul depreminden sonra iktidarın oluşturduğu kriz masasında İstanbul Belediye Başkanının olmaması da, devleti yönetenlerin ahlaki çöküntüde olduklarının göstergesidir.
Milli irade diye diye, militarist söylemler ile gerçeklerin üzerini örtüp, faraza çıkışlar ile ülkeyi uyutup, yağmasını katmerleştiren bu iktidar artık gitsin!