AKP’nin Adalet Komisyonu’na sunduğu kamuoyunda birinci Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifinin görüşmelerine bugün devam edildi. Teklifin geneli üzerine söz alan CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, “Yasa Saray’da hazırlanıyor, milletvekilleri imza atıyor” deyince tartışma çıktı.

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, 2009 yılından bu güne kadar sunulan her yargı paketinin ardından Anayasa’nın değiştiğini ve her değişiklikle yargı üzerindeki vesayetin biraz daha arttığını söyledi. Komisyonda görüşülen yargı paketinde vatandaşın beklediğini bulamadığını belirten Bülbül, “Savunma haklarının ihlalleriyle ilgili birçok beklenilen madde gelmedi. Reform paketi, yargının esas sorunu olan yasama, yürütme ve yargı üçleminde yürütmenin yargıyı esir aldığının göstergesi oldu” dedi.

“YASA SARAY’DA HAZIRLANIYOR” DEYİNCE TARTIŞMA ÇIKTIYargı paketinin Saray tarafından hazırlandığını belirten Bülbül, “Milletvekili arkadaşlarımız sadece imzalıyor. Torba yasa adı altında önümüze konuyor. Tek bir cümlesi değiştirilmeden Meclise gönderiliyor” dedi. Bunun üzerine AKP’li milletvekilleri “İmza sahibi arkadaşlara hakaret ediyorsunuz” diye tepki gösterince Bülbül, “Muhalefet milletvekillerinin vermiş oldukları yasa tekliflerinden komisyona gelen bir tek yasa teklifini gösterin bana, bir tek yasa teklifi yok” dedi.

“TÜRKİYE KARARNAMELERLE YÖNETİLİYOR”
CHP’li Bülbül konuşmasına şöyle devam etti:

“Türkiye kararnamelerle yönetilen memleket hâline geldi. Bir buçuk senede 41 kararnameyle bin 915 tane madde, 39 kanun teklifiyle 667 tane madde değiştirildi. Meclis açıkça kenarda tutuluyor, yasamanın etkinliği ve denetimi azaltılıyor. Sözlü sorumuz kaldırıldı, gensorumuz yok, güven oylamamız yok. Meclis’in yasama yetkisinin Saray’da yapılan bu işlemler nedeniyle etkisiz hâle getirilmesini protesto ediyorum. Sorun; demokrasi, özgürlükler ve Anayasa’dan kaynaklanan, vatandaşa verilmiş bulunan hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önüne geçilmesi sorunu. Bu sistemi değiştirmek zorundayız.”

“YARGI REFORMU DİYECEKSİNİZ 48 YENİ CEZAEVİ YAPACAKSINIZ”“Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri verilerine göre, Türkiye’de şu anda 313’ü kapalı olmak üzere toplam 396 cezaevi var. Yetmiyor, bununla beraber 48 yeni cezaevi yapılıyor. 220 bin olan cezaevi kapasitesi 500 bine çıkarılıyor. Yargı reformu diyeceksiniz, hak ve özgürlükleri, demokrasiyi genel anlamda genişleteceğiz diyecekseniz ama 48 cezaevi açacaksınız. Tek adam rejimiyle, Saray’ın yargıya müdahalesiyle Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve yargı tarafsızlığı sağlanamaz. Bunun için yapılacak olan şey, “Cumhurbaşkanlığı sistemi” denilen bu sistemi tamamen değiştirmek ve demokratik parlamenter sisteme geçmektir. Yoksa cezaevleri 500 bin değil 1 milyon kapasiteli yapılır, Türkiye cezaevi memleketi hâline gelir.

Madenci yürüyüşü engelleniyor, KHK’lerle ihraç edilen, vatandaşlarımız Ankara’da büyük buluşma istiyor gelen araçların önleri kesiliyor, seyahat özgürlükleri engelleniyor. Dün ise Kaz Dağları’nda yapılan siyanürle altın aramayı protesto etmek Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkan Yardımcısının da bulunduğu heyet gözaltına alınıyor. Yani yasaları ne kadar düzgün yapsanız da eğer demokrasi ve özgürlük iklimi yoksa memlekette yasalar hiçbir işe yaramaz.”