CHP PM Üyesi ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası
dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda LÖSEV’in 4 milyon vatandaşın
emeğiyle kurduğu LÖSANTE’ye tam ruhsat verilmemesi ve hastanenin çürümeye terk
edilmesi ile ilgili araştırma önergesi verdi. CHP’li Bingöl’ün önergesi AKP’li ve MHP’li
milletvekillerinin oyları ile reddedildi.

CHP’li Bingöl’ün TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma şöyle:
Türkiye’de En Büyük Sorun Yatak Kapasitesi “Türkiye'de sadece lösemi ile ilgili değil, birçok hastanenin en büyük sorunu yatak kapasitesidir. Hastalıklardaki ciddi artış yatak sorununu da beraberinde getirmiştir. 1000 kişiye düşen hastane yatak sayısı OECD de ülkelerinde ortalama yüzde 4.2 iken ülkemizde bu oran yüzde 2.4'te kalmıştır. Yine son yıllarda gelişen tıp teknikleri sayesinde yatmaya gerek olmadan 1 günde taburcu olmaya sağlayan yöntemler geliştiği için OECD’ye üye ülkelerin birçoğunda bin kişiye düşen hastane yatak sayısı yüzde 5,6 iken bu oran yüzde 5’lerin altına düşmüş, Türkiye ise son 10 yılda 1000 kişiye düşen yatak ihtiyacının artış gösterdiği nadir ülkelerden biri olmuştur. Yani Türkiye’de ciddi oranda yatak ihtiyacı vardır. Hemen her gün Milletvekillerini arayıp hastaları için yardım talebinde bulunanlarla karşılaşıyoruz. Aynı şekilde ameliyat için sıra bekleyen hastalar da bir başka gerçek.”

İşte LÖSEV, bütün bu olumsuzlukları dikkate alarak tedavi edeceği hasta kapasitesini
arttırmak adına sadece vatandaşların katkılarıyla LÖSANTE adlı tam teşekküllü bir hastane
inşa etmeyi başarmıştır. Bu hastane 400 yatak kapasitelidir, ki az önce hastane yatak
ihtiyacını dikkate aldığımızda bu sayının ciddi anlamda önemli olduğunu görürüz.”

400 Yatağın Sadece 75’i Ruhsatlı
“Hastanenin bir diğer özelliği de tüm tıbbi araçların tamamının en yeni teknolojiye haiz
olmalarıdır. LÖSEV, LÖSANTE’nin iskan ve ruhsatını da almıştır. Sizinle paylaşacağım sorun,
sizin de bildiğiniz gibi hastaneye ruhsat verilmemesi sorunudur. Hastane tam teşekküllü
olmasına rağmen 400 yatağın sadece 75’ine ruhsatlandırma yapılmış, geri kalan 325 yatak ise lösemili çocukların hizmetine sunulamamıştır. Sorun bununla da sınırlı değildir. Yoğun
bakımlardaki yatak açığı herkesçe bilinen bir gerçek. LÖSANTE’nin 80 yatağının sadece 10
tanesine ruhsat verilmiş, 70 yatak ise çürümeye terk edilmiştir.

Hastane Yine 10 ameliyathanenin sadece 3’ü kullanılmakta, 7 ameliyathane işlevsiz halde
bırakılmıştır. Halkın bir tuğla da sen koy kampanyasına olağanüstü desteği ile yaklaşık 4
milyon bağışçının bağışları ile 100 milyon dolarlık böylesi kapasiteli bir hastane inşa edilmiş
ama maalesef bu hastane anlamsız gerekçelerle ruhsatlandırılmamıştır.

Sağlık bakanlığınca sunulan gerekçe, bu hastalığı devletin parasız tedavi ettiğidir. Doğrudur, bu hastalık devlet hastanelerinde parasız tedavi edilmektedir ama özel hastanelerde lösemi ile ilgili bölümler için ruhsat verilmekte ve oralarda da ücretli tedavi yapılabilmektedir. Ama ne devlet hastaneleri ne de özel hastaneler Lösev’in verdiği hizmetlerin hiçbirisini vermemektedir. LÖSEV, çocukları tedavi etmekle kalmıyor, lösemili çocukların annelerinin banka hesabına her ay 1000.-TL para yatırmakta, o ailelerin beyaz eşya ihtiyaçlarını ücretsiz karşılamakta, yeterli ve dengeli beslenebilmeleri için her türlü gıda yardımını yapmakta ve çocuklarımıza giysi, oyuncak gibi onları mutlu edecek her türlü katkıyı ücretsiz vermektedir. Yaptıkları bununla da sınırlı değil. Uzun süre tedavi gerektiren bu hastalığa yakalanan çocukların aileleri çocukları ile birlikte kalmaları için ücretsiz ev vererek konaklamalarını sağlamaktadır. LÖSEV gibi bir vakıf, tüm bu hizmetleri bütünüyle verebilmekteyken lösemili çocuklarımızın daha yoğun bir şekilde bu hizmetten faydalanmaları sınırlandırılmaktadır.”

Hepimizi Vicdanımızın Sesini Dinlemeye Davet Ediyorum
“Bu araştırma önergesini vermemizin temel sebebi 2000 yılından bu yana hastaneye ruhsat
verilmemesinin gerekçelerini bulmak, araştırmaktır.
5 siyasi partinin grup başkanvekillerine ve milletvekili arkadaşlarıma sesleniyorum, bu
araştırma önergesi kabul edildiği takdirde vakıf hastanesinin varsa eksiği tespit edilip
tamamlanması ya da hatalı bir işleyiş söz konusu ise o hatanın giderilmesi rahatlıkla
sağlanabilir. Bu araştırma komisyonunun meclise hiçbir yükü olmayacaktır. Sağlık bakanlığı
da hastane de meclise 3-5 dk mesafededir. Bu meclis hastanenin kapısında tedavi bekleyen
ve anlamsızca tedavisi geciken çocukların sorunlarını çözmek gibi çok önemli bir görevi
yerine getirmiş olacaktır. 4 milyon insanın mütevazı katkılarıyla inşa edilen bu hastanenin
tam kapasite ile çalışmasını sağlamalıyız. Yüreğimizin bizi götürdüğü yer vicdani muhasebe
yapmaktır.

Hepimizi vicdanımızın sesini dinlemeye davet ediyorum.
Bu araştırma önergesinin hiçbir yerinde siyaset yoktur. Asla siyasi saiklerle verilmiş bir
önerge değildir. Yüzlerindeki maskeyle gözlerini gözlerimize diken çocuklarımızın ellerini
tutacağınıza yürekten inanıyor ve hepinize saygılar sunuyorum.”