Özer Topçu

Sağlık her şeyden önemlidir. Buna hiç kimse itiraz edemez.
Ancak;
Devletin yapması gereken hastaneleri ahbabınıza kıyak olsun diye yaptırırsanız iş değişir.
Sağlık mafyalaşamaz!
Sağlıkta olanı bir de biz anlatalım.
Öncelikle devlet hastane yapmak zorundadır. Bunun altını baştan çizelim.
Devlet vatandaşın ödediği vergilerden hastane yapmak zorundadır. Vatandaşın sağlık sorunlarını parasız çözmelidir.
Bizim ülkeyi yönetenler bu sorumluluğu yerine getirdiler mi peki?
Asla, kata…
Onlar yeni tosuncuklar yarattılar. Devletin yapması gereken hastaneyi yandaşına verip, oradan para kazandırmak için sağlık sisteminin dibine dinamit koydular. Devlet hastanelerini yıktılar, şehir hastanesi dedikleri vatandaşı ve devleti yolma hastaneleri yaptılar. Müşteri garantili bu hastaneler, adeta ülkeyi batırmak için, devletin parasını yandaşa aktarma dümene dönmüştür. Devlet aleni zarara uğratılmaktadır.
Bu zararla kurtarsa öp de başına koy. Ayrıca yine yakınlarına hastaneler kurdurup,  vatandaşın bu özel hastanelerde muayene olmalarının önünü açtılar.
Vatandaş dönen dolaplardan habersiz, beş yıldızlı otel gibi hastanede muayene olma, tedavi olma durumunda hastaneden dua ederek ayrıldı, seçim zamanı da oyunu AKP’YE bastı. Hastanede yatmadığı halde yattı gösterildi. Göz sulanmaktan gitti, Katarakt ameliyatı edildi. Yeterki hastaneden içeri girilsin olmadık tahliller, olmadık uygulamalar, alakasız teşhis ve tedaviler ile kabartılmış faturalar ile SGK’dan  para sızdırıldı. Yıllardır bu mafya çarkı ile SGK’YI iflas ettirdiler. Arsızca da suçu Kemal Kıluçdaroğlu’na atmaya çalıştılar.
Şimdi de, AKP’nin başı ‘halkım için hastaneler batarsa batsın’ diyor. Ama hiç biri halk için batmıyor. Devletin ve milletin parası, devleti yönetenler eliyle, eşlerine dostlarına peşkeş çekiliyor. Mesele budur.
Sağlıkta işte böyle çağ atladık. İflas etmiş bir SGK, iflas etmiş bir sağlık sistemi ve iflas etmiş bir ülke…
Siz hala cır cır cır…