Özer Topçu

ABD, ülkemizi bir ejderha gibi kıskaca almıştır. Genel düşmanlığını sol, sosyalist kesim üzerine yoğunlaştırmıştır. Çünkü onun oyununu sadece solcular, sosyalistler bozabilirdi. O da, devletin çarkına sağcılar ve solcu görünenleri ve sözüm ona Kemalistleri almıştır. Sağcılar belli ve her tonu işbirliği halindeler. Bura da üzerinde durulması gereken şey solcu ve Kemalist görünüp işbirlikçilik yapanların yüzünü görebilmektedir.
Başkanlık sistemi ABD’nin emridir. Başkanlık seçimine kadar sosyalist solcu ve planın dışında kalan Kemalistlerin, gerçek yurtseverlerin dışındaki kimselerin duruşlarına bakalım. Çarkın içinde olup solcu ve Kemalist görünenler;
Ordunun üst organları tamamen ABD’ci idi. Başkanlık seçimine kadar direniyor gözüküp, topluma ” eh ne yapalım direndik ama olmadı” demenin yanında bir mesaj daha verdiler o da “koskoca genel kurmay başkanını tutuklayan güce biz siviller nasıl karşı geliriz” idi. Her biri içeride yattığı süreci bir görev olarak adlettiler ve öyle davrandılar.
Çünkü onlar bir nöbet değişikliğinin bilincindeydiler. Milli Güvenlik Genel Sekreterliğinin o güne kadar üstlendiği görev, Fethullah Gülen’e verilmişti.
Ülkenin yargısı da aynı düzlemde kıskaca alınmıştı. Bir kısmı Ordu düzleminde, bir kısmı Fethullah düzleminde idi.
Nöbet değiştirirken topluma gözdağı vermek için de, bu kesimi tutukladılar.
Yalnız daha sonra ABD’ye rağmen bir durum gelişti. ABD’nin, Fethullah’ın son kullanma tarihine daha gelinmemişken, Fethullah’ın görevine talip çıktı. O da Recep Tayyip Erdoğan’dı.
Devrik olan(statükocu) kesim ile güçleri birleştirip Fethullah’ın yerine cebren Recep Tayyip Erdoğan yerleşmiştir. Tüm bu eylemleri planlayan Pentagon, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fethullah’ın yerine geçmesini kabullenmemiş ve iki gücü 15 Temmuz’da çatıştırmıştır. Vatan Partisi özellikle Doğu Perinçek, Sözcü Gazetesi, Deniz Baykal ve ekibi, Bayrağını al sokağa çık, görsünler biz kaç kişiyiz tantanasını yapanlar, CHP’nin bir kısmı, Uğur Dündar ve benzerleri bu çarkın birer elemanlarıdır.
Diyeceksiniz ki, peki bu kişiler neden iktidar ile yan yana değil… Onlar sisteme, çarka gerçek bir halk muhalefetinin çıkmaması için saksafon muhalefeti göreviyle icralarını sürdürüyorlar.
Bunlara kalemşorlük edenler ise liberalizmi yaşam biçimi etmiş aydınlardır. Onlar da bu çanaktan yalananlardır. Oysa neoliberalizm,  liberalizmi bile düşman ilan etmiştir.
10 yıl önce bu çarkı yazmıştım çok insan itiraz etmişti.
Ama gerçekler acıtıyor insanın bir yerlerini.
Gerçek bir halk muhalefeti ancak bu bilinç edinildiğinde olacaktır.
Dünya şirketlerinin ahırına dönen ülkemizi ancak bu ülkenin halkı kurtarabilir.