Özer Topçu

Emperyalizm bir şey daha yapıyor…
Ulus devletlerini tasfiye edip,
kendi iktidarını kurmak için, yıllarca aşiret yönetir gibi devlet yöneten zatlardan kurtulmak isteyen muhalefet kitleleri
içten içe destekleyerek, onların mevcut iktidarı alaşağı etmelerini sağlıyorlar, ama bunu kendi kontrollerinde
sonuçlandırıyorlar. Peşinden de istedikleri iktidarları kuruyorlar. Bu gün Latin Amerika’da olan budur. Bunu derken
iyi niyetle muhalefet yapanların mücadelelerini küçümseme gibi davranış içinde olmayacağım bilinir. O gerçek muhalifler de arada kaynayıp gidiyor zaten.
Afganistan, Irak ve Libya buna birer örnek olarak gösterilebilir. Ayrıca Arap Baharı başlı başına amerikan emperyalizminin
yıllarca bu ülkelerde kalkışmaların altyapısını oluşturduğunu da biliyoruz. Bizim ülkemizde liberal sol bu anlamda kendisini kullandırmaya çok müsait.
Zaten anayasa referandumunda bunları tepe tepe kullanmıştı da.

Duruma teşhis koyacak olursak;
Emperyalizmin yayılmaması için ulus devletlerin kısmen özerk, kısmen bağımsız yapılarını korumak her sosyalistin görevi olmalı.
Emperyalizm buralarda etkin olsa da, istediği gibi at oynatamayacakları gerçeği de ortadadır. Bizim ülkemiz gibi elini kolunu tamamen bu çarka kaptırmış
ülkelerde istediğini yapabilmektedir. İstediğini iktidar yapıyor, istediğini indiriyor, istediği kurumu istediği şirkete devir ettiriyor.
Kısacası aleni orada iktidar oluyor. Bizim ilk derdimiz emperyalizmin bu kıskacından kurtarmak olmalı. Onurlu bir ulus devleti yeniden yaratmalı.
Ulusal bağımsızlığını kazanamayan hiç bir ülkede sosyalizm kurulamaz. Mahir Çayan’ın toplu yazıları tam da burada yeniden kıymetleniyor.
Mahir Çayan tam da anlattığım hususun özellikle altını çizmiştir.
Sosyalist partiler bu gerçekleri göz önüne alarak, yeni tüzük ve programlarını yapmalılar. Kapitalizmin ve tabi emperyalizmin
bu yayılmacılığı ancak örgütlü toplumlar ile mümkündür.
Hangi sosyalist parti çiftçiler ile bir ortak mücadele alanı yaratabildiler? Hangi işçileri örgütlediler? Hangi işsizler ile bir ortak manifesto hazırlayabildiler?
Parti kadrolarına seçilirken koltuk kapmaca oynayıp, kırk yıldır bunları yapmayanlar artık şöyle bir kenara çekilin.
Üniversiteler bile mücadele içinde yok.

Şu asgari ücret tespit edilirken, işçilerin önünde olan bir siyasi parti neden yok?
Yoksa oturun, kalkmayın diye komut veren birileri mi var?
Bu gün sol ayağa kalkmıyor ise, bu gün kitlelere önderlik etmiyorsa, ne zaman edecek?
Bu suskunluğun bir sebebi olmalı?