Bilal Kayabay
Ey, Türk Milliyetçiliği adına burnundan kıl aldırmayanlar, “Titreyin ve kendinize dönün.”
Cahil değil zır cahil olduğunuzu bildiğim için, her şeye karşın, insanlığımı yapıp uyarıyorum
* * * * *
Türklere, yüzyıllarca, ahmak, aptal, aşağılık, hiçbir şey anlamaz -Etrak-i bi-idrak- diyen ve ona göre muamele eden Osmanlı’ya tapınıyor, onunla övünüyor olmanız nasıl bir sefalettr. Aymazlık ahmaklık mı alçaklık ihanet midir. Bakın, övündüğünüz, Müslüman -Türk atalarınız ne demiş:
Divan-ı Hümayun Katibi Kadimî:
“Uktul-üt Türk’e velevkâne ebâk”
(Baban bile olsa Türkü öldür)
“Dedi ol kân-ı kerem, Şah-ı celâl” (O iyilik kaynağı yüce Peygamber dedi ki:)
“Türk’ü katleyleyiniz kanı helâl.” (Türk’ü öldürünüz, kanı helaldir)
Nef’i:
”Ne Türk, idrâki yok izânı yok bir kaltâbân har/ Yenür sanır alef gibi anılsa nâm-ı haysiyyet” (Bu Türk’ün aklı, anlayışı yok; namussuz bir eşektir/ Onurun adı anılsa onu saman gibi yenilen bir şey sanır.)
Ataî:
“Türk’ün asılmak olur mirâcı” ( Türk’ün yükselmesi ancak onun yükseğe asılması biçiminde olur.)
Taşlıcalı Yahya: -Muhteşem Süleyman’ın baş şairi-
“Türk-i ebter” (Hayırsız, soysuz- zürriyetsiz Türk)
”Türk-i denî” ( aşağılık, soysuz Türk)
“Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır. Ne mutlu Türküm diyene” diyerek yüzyıllarca Osmanlı tarafından aşağılanan, horlanan, ezilen, sonu gelmez seferlerde kırdırılan Türkleri onurlandırıp yüceltmek; bu zilletten kurtarmak için çırpınan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sövüp Osmanlıcılık yapmak, nasıl bir sefalet, nasıl dalalet, nasıl bir ihanettir.
Ulu hakanlarınız, sultanlarınız demek ki bu milleti daha iyi tanıyormuş.
Mustafa Kemal de Osmanlı Paşasıydı. O niye tanıyamamış.
Tanımış da göle maya mı çalmış, Hoca Nasreddin’in torunu olarak. Yoksa nasıl açıklanır, Şeyhülislamın, katli vacip fetvasına, sultanın fermanına, İskilipli Hoca’nın ve daha bilmem hangi satılmış itlerin fetvalarına rağmen, bu milleti kurtarmak için dünyaya, ölümüne kafa tutar mıydı.
Hilafetçi – Şeriatçı satılmış alçaklar, Türk – İslâm Sentezi kandırmacası ile özellikle son yıllarda, Osmanlı’nın, “anlayıştan yoksun, aptal, adi, asılmaya, kesilmeye lâyık, aşağılık, soysuz, onuru saman sanan eşek Türk tezini kanıtlama “gayreti içindeler.”
En sıkı, en güvenilir, en sadık yardımcıları da Türk Milliyetçiliğini bayraktarlığını yapanla.
Kusura bakma, Mustafa Kemal Paşam ama bu milleti hiç mi hiç tanıyamamışsın. Kula kulluk eden sürü olmaktan kurtarıp birey olarak toplum olarak bir kişilik bir kimlik vermeye ömrünü verdiğin bu milletin işi gücü sana hakaret, ihanet.
“İt korktuğu yere halar, çocuk” diyeceksin. Biliyoruz, Paşam, haklısın. İtler ürüsün, sana, ışığına, yoluna inanmış bir avuç insan da olsak, bu soysuz köpekler ne pabuç bırakmaya niyetimiz yok. Hele kurtarıp kurduğun bu Cumhuriyet Yurdunu asla.
