Bilal Kayabay

TEDAVİSİZ HASTALIKLAR

Bazı hastalıkların, özellikle kafa hastalıklarının sağaltımı henüz olası değil.

Amerikan iç savaşında, insana zulüm, kölelik, sömürü, ırkçılık sürsün diye kuduz sırtlan sürüsü gibi saldıran, savaşan, güneyliler var ya, işte hastalar imiş, bağnaz Hristiyan, saldırgan Cumhuriyetçilerin büyük oranda seçmenleri.

Benim kafamdaki soru şu: Acaba o seçmenlerden ne kadarı, onca zulmün mağduru

Afrika kökenlidir.

Kafamın basmadığı, asla da basmayacağı, aklımın hiç almadığı, hiç bir zaman da

alamayacağı da yüzyıllarca zulmünü gördüğü dinin bağnazı olan zencilerdir.

Aynı sefìl dinci garabet, Türkler ile Araplar arasında yaşanır. En çok da bu durum sinirime dokunur.

Bizdeki oy dağılımı da bildiğiniz gibi ne kadar ezik, aç susuz, yoksul taife varsa, kendini ezen, mal yerine koyan, lokmasına göz koyan faşist dincilere oy verir baştacı yapar yıllardır

UYSA DA UYMASA DA

Berber ile oduncunun öyküsünü bilirsiniz.

Hani, oduncu, yüklü eşeği ile dükkânın önünden geçerken berber, he gün kapıda biter; şöyle şu diyalog yaşanır:

— Eşeğin üstünde ne var ?

– ‎ Odun.

– ‎ Bunu sana godum.

Oduncu, yutkunur yutar, yenik ezik dehler, eşeğini. Günlerce düşünür taşınır, sonunda nasıl laf sokacağını bulur. Bir gün, berberi kapıda görür görmez, ondan önce davranıp sorar:

— Elinde ne var ?

Berber, ona doğru uzatarak:

— Makas.

– ‎ Bunu sana godum.

Beriki güler:

‎- Uydu mu ?

‎Eşekli:

‎- Uysa da goduum uymasa da ‎godum.

Kanal İstanbul Projesi dedikleri zırva, ortamın jeopolitik koşullara uyar mı. Rusya, burnunun dibinde, abd savaş gemilerini ister mi. İstemez.

Uysa da yapacak mış uymasa da. Nah yaparsın. Bu kez bizim uyuntu millet yok karşında.