Önünde ithal bilgisayar,
ağzında ithal mikrofon,
kulağında ithal kulaklık,
takmış takıştırmış, sarmış sarmalanmış
kurulmuş altın varaklı koltuğa bir naylon faturacı.

Önündekilerden, kulağındakilerden ağzındakilerden utanmadan konuşuyor
adı Mustafa Özbek olan naylon faturacı:

“Hani geldi birisi dedi ki ‘Ya Resulullah ben geçinemiyorum’ dedi.

‘Ne kadar maaş alıyorsun’ dedi.

Dedi ki; ‘5 dirhem alıyorum.’

‘Söyle’ dedi ‘Hazineye senin maaşını 3 dirheme indirsinler.’

O gitti Hazinedar’a dedi; ‘Hz. Peygamberin emri var. Bana 3 dirhem ödeyeceksiniz.’

Bir müddet sonra onunla karşılaştı. Sordu ona ‘geçinebiliyor musun?’

‘Allah razı olsun Ya Resulullah 3 dirhem olduğundan beri çok rahat geçiniyorum’ dedi.

Biz de şimdi geçinemiyorum diyene 5 lira daha veriyoruz. Bereket yok.

Sünnet ‘geçinemiyorum’ deyince ‘5’ten 3’e indir’ diyor.

Çocuğa harçlık veriyorsun örneğin. Ne kadar? Aylık 200 lira. Yetmiyor… 150 liraya düşüreceksin. Bu cimrilik değil bu sünnet. Yetirecek, bereketlenecek. Bereketini istesin Allah’tan.”