Özer Topçu

FETÖ yanlış tartışılıyor. Arayışlar nafile. Konuyu en kısa ve kestirme yoldan anlatalım.

ABD, ülkemizde demokrasi ve laiklik istemiyor. Ülkemizin sömürge ülkesi, hatta Arap bataklığında debelenen, emperyalizme göbeğinden bağımlı ülke istiyordu. Ülkemizdeki işbirlikçileri kullana kullana bunu ağırlıkla da başardı. 12 Eylül askeri darbesi bu düşüncesini eyleme geçirmek için ortamı eksiksiz şekilde yarattı. Artık ülkede iktidar kurup, iktidar indirme gücüne erişildi. Komünizme karşı mücadele de kullandığı Fethullah Gülen bu süreç de daha etkili hale getirildi. İktidar olmaya niyeti olanlar onu ziyaretleri sıklaştırmıştır. Onun bu popülerliği ANAP ile alabildiğine yol kat etmesine sebep olmuştur.

ANAP’a milletvekili vererek yavaş yavaş iktidar ortağı olma yoluna girmiştir. Daha sonra aynı taktiği Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ile de sürdürmüştür. Bu iki parti başkanının listesinden de milletvekili seçtirmiştir. Daha sonraki yıllarda da Süleyman Demirel iktidarında Fethullah Gülen’in milletvekilleri meclise girmiştir. Hüsamettin Özkan sayesinde de Ecevit’in listesinden milletvekilleri meclise girmiştir. Hatta Hüsamettin Özkan başbakan yardımcılığı bile yapmıştır.

Türban sorununda maraza çıkartan Ecevit, Fethullah’ın tepkisini çekerek iktidardan indirileckti. İktidarı bozma görevi devlet Bahçeli’ye Fethullah tarafından yaptırıldı. Çünkü artık ülkemizin ABD temsilcisi Fethullah Gülen olmuştu. ABD onun ağzına bakar olmuştu. İktidar henüz istifa etmeden Hüsamettin Özkan, İsmail Cem ve Kemal Derviş’e Yeni Türkiye Partisini kurdurarak, seçime sokmak ve iktidar yapmak istiyordu. Bir taraftan da ‘B’ planını hazırlayarak, Saadet Partisinin 4 silahşörü ayartıp istifa ettirdi. İktidar sözü vererek bu dört isme AKP’yi kurdurttu. Bu kişiler; Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener’dir.A planı çöpe atılarak, B planıyla yüründü. Zaten kazanılmış yerel yönetimlerde vardı ve iş daha kolaylaştı. İlk seçimde  AKP iktidar oldu. Fethullah Gülen için büyük zafer kazanılmıştı. Bir çok milletvekili AKP listelerinden meclise sokmayı başarmıştı. AKP’nin devlet içinde kadroları yoktu. Bunu fırsat bilen Fethullah, bütün kritik yerleri ele geçirdi. ABD’nin ve Fethullah’ın aklındaki şey, bir gün Fethullah Gülen’in İran Şahı Humeyni gibi gelip kendi şer’i devletini kurması vardı.

AKP ile Fethullah’ın en benzer özellikleri Mustafa Kemal’in kurduğu sistemi yerle bir etmekti. Onları ortaklaştıran ana faktör bu idi. İkincisi de ABD’ye koşulsuz bağlılıklarıydı. Zaten Fethullah’ın cemaat dediği, bizim FETÖ dediğimiz örgütü de CIA kurdurmuştu. Hatta CIA dünyanın bir çok ülkesinde bir çok örgüt kurdurmasına rağmen içlerinden sıyrılan ve dünyaca tanınan silahlı terör örgütü olarak El-Kaide, sivil örgüt olarak da FETÖ’dür. FETÖ silahlı örgüt değildir. Belki genel ayaklanma esnasında gerek görülmesi halinde silah da kullanacaktı, onu bilemeyiz. 15 Temmuz’u hatırlatmak isteyen olabilir belki ama, o süreç AKP’nin tertibinden başka bir şey değildi. Fethullah Gülen ABD’de yaşayıp, karşı devrimin kahramanı da o olacaktı. Bütün devlet kadrolarını o pozisyona hazırlayan Recep Tayyip Erdoğan ise atıl duruma geçecekti. Ya da verilenle idare etmek durumunda kalacaktı. İşte burada bir maraz çıktı. Her şeye eyvallah ama, o lider ben olacağım diyerek, Fethullah’a karşı bayrak açıldı. Pentagon buna karşı çıktı. Çünkü Pentagon bunu daha AKP yokken planlamıştı. Hatta Fethullah oradaki karargaha taşındığı an ona karar verilmişti.

Recep Tayyip Erdoğan’ın bu karşı çıkışıyla ittifak bozuldu. 2023 rüyası böylece bitiverdi. Bana yar olmayan, başkasına da olmasın diyerek, Fethullah ile uzlaşarak içeri tıktıkları ne kadar subay var ise tahliye ederek ABD’nin de, FETÖ’nün de,
kendisinin de rüyalarına son vererek, ülke başka bir arabesk yönetime evrildi. Şimdi, ne FETÖ ülkemizden el çekiyor, ne ABD, ne de Recep Tayyip Erdoğan. Hepsinin de izleri oldukça ağır. Ülkede sanki filler tepinmiş.

Ne mi yapmalıyız?
Bu ülkeden üçünün de kökünü kazıyacağız.
Bu ülkeye başka reçete yoktur. Halk durumdan vazife çıkartmalıdır.

Ne zamana?
2023’e… Yeniden laik ve demokratik Türkiye kurmak bu ülke halkının namus borcudur.