Bilal Kayabay

Gömlek değiştirmek, gömleğin içini değiştirmediği gibi, adlarını değiştirmek ‎ varlığın, olayın, olgunun özünü değiştirmez.‎ Yıllardır bu kandırmaca ile güdüldü topluluklar. Gülen Hareketi tepki çekmeye ‎başlayınca, adını cemaat yaptılar. Cemaatin, dinsel bir çağrışımı olduğu için halkı ‎ordan vurdular. Sonra, çıkarlar çatışınca; adı, paralel yapıldı. Elbette hiçbir şey ‎değişmedi. Paralellerin sen ben kapışması ülkeye pahalıya mal oldu.‎

Bir zamanlar, bunlar, öfkeli çocuklar dedikleri, ağzı salyalı eli kanlı katiller ‎sürüsüne, önce, adında İslam var diye -Irak-Şam İslam Devleti- IŞİD dediler. ‎Dünya ayağa kalktı yaşanan vahşetten. Adını, DEAŞ – DAEŞ yaptılar. Bugün tüm dünya hâlâ IŞİD diyor.‎

Muaviye zulmünü hortlatıp egemen kılmak için örgütlenen cihatçılara ÖSO ‎‎(Özgür Suriye Ordusu) adını uygun buldular. Ne oldu ne bittiyse bir baktık MSO ‎‎(Milli Suriye Ordusu) oluvermiş. Oysa o beslenmelerin, şeriatçı İhvan – ı ‎Müsliminn militanları olduğunu dünya âlem biliyor.‎

Şimdi yeni bir ad oyunu oynama “gayreti içindeler”: Kadın erkek, kız çocuğu ‎oğlan çoccuğu, yakaladığına tecavüz eden iğrenç sapıkları, gencecik çocukları ‎zehirleyen aşşağılık uyuşturucu simsarlarını toplumun içne salmak içi n hazırlanan ‎‎”af” a, “İnfaz” adını uygun bulmuşlar. Af sözcüğü toplumun tepkisini çekecek. ‎İnfaz, hukukî bir terim. Ahali için bir şey ifade etmez. O nedenle can simitleri olan takîyyeye, kavram  karmaşasına başvuruyorlar.‎

Ee, bu oyunun da sonu gelir elbet. Bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge… ‎bunun devamını siz söyleyin lütfen, bizim oranın dilinden. Hem de yüksek sesle.‎