Sizinle bir arada yaşama imkanından her gün biraz daha uzaklaşıyoruz.

Çünkü;

Bir kişi, avenasıyla iktidara geldiğinden bu yana bize saldırıyor. Biz kimiz diye soracak olursanız; ondan olmayan herkesiz biz.

Hayatın her alanında olan herkes yani.

Kadın, erkek, genç, yaşlı…Biz onlardan çoğuz yani. Onlar 5şirketin bir de dünya şirketlerinin iktidarı. 5 şirketin ve dünya şirketlerinin ülkemizi yağmalamaları için yasa, kanun yapan bu iktidar, onlardan aldığı komisyonlarla da zenginleşti.

Dolayısıyla sistem şöyle işliyor;

Özelleştirme kapsamında ne varsa pazara sunuluyor. Pazarda 5 şirket ile dünya şirketleri var. İhalelerde kapışmak sızın, anlaşma ile herkes çapı büyüklüğünde pay alıyor.

Payın en çoğu dünya kartellerinin.

Ondan azı ise 5 şirketin.Bir de iktidar var. O da her işten komisyon alıyor.

Peki yeter mi komisyon, iktidar komisyonla yetinir mi?

Yetinmez tabi.

Yetinmeyeceğini bilindiği için onun önlemini de almışlar. Bu 5 şirket’de iktidarın kendisinin zaten. Bununla yetinmeyerek bir de vakıfları var. Evet evet iktidar vakıf dalaveresi ile devlete ait olan taşınır taşınmaz malları vakıflara bağış adıyla peşkeş çekiyor.

Daha neler neler.Yaşamın her alanı çete mantığıyla lime lime ediliyor.Siyasi örgütlülüğünün simetrik bir örgütlülüğüyle bu yağma işlemi sürüyor.

Yani devlete ait boku bile değerlendirecek bok sineklerini örgütlemiştir.

Akılda devlet yoktur.

Akılda millet, halk yoktur.

Bir yağma alanı var, o yağmayı sorunsuz yapmak vardır.

”biz bize yeteriz” bu işin sonucudur.

Burada ki ”biz” yağmacı tayfadır.

Kısacası ülkemizde iktidar yoktur.

Tayfa vardır.

Tayfa organizasyonu vardır.

O tayfanın hiyerarşisi zaten bellidir.

Bu yağmayı yapmak kolay iş değildir.

Bunu yaparken devletmiş gibi,devletin çarkının böyle işlediği, böyle işlemesi gerektiği hakim kılınmak isteniyor. Oysa bu tayfanın ülke nüfusunun taş patlasa %30’unu kapsadığını düşünüyorum. %10-15 de el açanı var, etti sana %45…

Tayfa bu kadardır.

Geriye kalıyor %55..Bu %55 bu günlerde daha organizeli çalışıyor ve tayfayı tehdit eder duruma gelmiştir.

Tayfaya%55 tehdit olmaya başladı. İktidar olduğundan bu yana ilk defa bu denli tehdit altında görüyor kendini.

%55 onları ne kadar kuvvetli tehdit ederse, suç ortakları suçtan yırtmak için kaçmaya başlayacak. Mesele budur, tedirginlik budur.

Hesap sorma zamanı geliyor.

Ağızlarından burunlarından fitil fitil getirme zamanı geliyor.

Yaptıkları o hapislere kendilerinin dolacağını görüyorlar. Hapisler yetmezse zaten bir günde sahra hastanesi yapmayı beceren belediyeler hapishane yapmaktan da geri durmayacaklar gibi görünüyor.

Dünyanın en büyük vurgun davası Türkiye mahkemelerinde başlayacak.

Suçlular sabit. Hiç kimsenin yırtma şansı yok.

Dün CHP Grup Başkan Veli Özgür Özel bunun işaretini verdi. Hesap sorulacak dedi !

Biz %55, CHP’den bunu demesini bekliyorduk. Ve ülkenin %55’i Özgür Özel’in arkasındayız. Özgür Özel bundan böyle Türkiye’dir. Türkiye’ye saldıran ağzı salyalı itlere haddi bildirilir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Bu halka ihanet eden bütün çeteler artık korksunlar. Koronadan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

Bu gün 1 Mayıs.

İşçi düşmanı AKP, yine iki bacağı üstüne düştü. Koronavirüs bahanesi ile sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Halkın sokağa çıkamayacağını bildiği için de DİSK yöneticilerine saldırdı.

Onları tartaklayarak gözaltına aldı.

Bu düşmanlık, Arzu Çerkezoğlu’nun televizyonlara çıkarak, onların nasıl işçi düşmanlığı yaptığını anlatmasıdır. Onlara her hareketlerinde suçüstü yapmasıdır.

Arzu Çerkezoğlu’na hiç bir şey yapamazsınız.Yapsanız yapsanız ondan bir Behice Boran çıkartırsınız. Onlarda al aşağı ettiğiniz ülke onurunu ayağa kaldırırlar. Türkiye bu güzel insanların arkasındadır.

Yetmedi,

Sarayın basın ayarı müdürünün yağmaladığı hazine arsasının suç teşkil etmesine rağmen, bu haberi yapan gazetecilere ve İstanbul İl Başkanına soruşturma açmanız, ülkenin onurunu ayaklar altına almaya devam ederken, onların o soruşturma esnasında sizin karşınızda dik duruşları, bu ülkenin zaferi olacaktır. Bu zafer ülkemizin ve biz halkın da onurunu, itibarını yeniden bize ide edecektir.

Koronavirüs mücadelesinde eğer bir başarı varsa, cumhuriyet Türkiye’sinin başından kurduğu o sağlık politikalarının eseridir. Sizin iktidarınıza kalsaydı, şimdiye çoktan eski hastaneleri, fakülte hastanelerini yıkmış, yerine 5 şirketten birinin hastanesine muhtaç bırakacaktınız. Ayrıca SGK yerine de özel sigorta şirketleri gelecekti ki vay gelecekti , vaylar gelecekti bu ülke halkının başına.

Bu gün vatandaşı aç susuz eve sokan bir iktidarsınız ve tarihe isminiz böyle yazılıyor. Vatandaş evinde ölmüyorsa akraba dayanışması, insani değerlerini yitirmemiş hayır severler ve belediyelerin özel çabaları sonucudur bu…

Maske mi dediniz? 2 Ayda 5 maske gönderdiniz, çoğu bunu da alamadı. Korkunç bir beceriksizlik yaşanmaya devam ediliyor.

Amerika’ya, İngiltere’ye dolu dolu yardımlar göndermek, halkının değil, kimin iktidarı olduğunuzun belgesidir. Halkına vermediğinizi Suriyeliye ver, İngiliz’e ver, Amerikalı ya ver… Biz senden bir şey istemiyoruz. Bu kadar tahribat yeter diyoruz sadece. Pilavdan korkmuyoruz. Hele sizin gibi lapa lapa pilav vız gelir ! Ardınıza bakamadan gideceksiniz!