“FİKRİ SÖNMEZ BU ŞAFAKLARDA…”
Can Yücel
Türkiye’nin karanlık yılları…
CIA’nın ortadoğu şefi Paul Henze‘nin ABD başkanı Jimmy Carter’a “Bizim çocuklar yaptı” dediği 1980 darbesine daha bir yıl var.
1979 yani…
Karadeniz’in şirin ilçesi Fatsa’da belediye seçimleri yapılacak.
Bağımsız aday Fikri Sönmez farklı şeyler söylüyor.
“Herşeyi halkla yapacağım”…
“Belediyeyi halkla yöneteceğim”…
Özellikle gençlerden kendisine büyük destek var.
Diğer partiler rahatsız…
Ankara’nın baskısıyla seçim iki kez erteleniyor.
Sonunda Fikri Sönmez 3096 oyla belediye başkanı oluyor.
CHP’nin oyu 1150…
Adalet Partisi’nin 850…
MHP ve MSP’yi de eklesen, Fikri Sönmez’in yarısı etmiyor.
Fatsa Belediye Başkanı Fikri Sönmez bir terzi…
O nedenle “Terzi Fikri” diyorlar.
Devrimci, sosyalist biri…
Seçimden bir gün sonra Fatsa’da,  demokrasi, direniş ve halk komiteleri kuruluyor.
İlçe niteliklerine göre 11 bölgeye ayrılıyor ve bu bölgelerin başına seçim ile getirilen halk temsilcileri atanıyor.
Böylece halk, yerel yönetimin öznesi haline geliyor.
Belediye meclisi toplantıları da halka açık yapılmaya başlanıyor.
Böylelikle halk, kendi komitelerinde aldığı kararların ne kadar uygulanıp uygulanmadığını da izleyebiliyor.
Halkın direkt yönetime katılması sağlıyor kısaca…
En önemli sorun çamur.
Halkla bir haftada Fatsa’nın tüm çamurlu yolları yeniliyor.
Özellikle fındık üreticilerinin sorunlarıyla ilgileniliyor.
Aracıların, komisyoncuların önü kesiliyor.
Kooperatifleşme çalışmaları yapılıyor.
Karaborsacıların üzerine gidiliyor.
İlçede ekmek fiyatını fırıncılarla masaya oturan halk örgütleri ortak belirliyor.
Ulaşım ve su ucuzlatılıyor.
Fatsa’da küçük bir sosyalist düzen kuruluyor.
Yapılanlar karşısında ilçenin CHP, Adalet Partisi ve Milli Selamet Partisi temsilcileri de yönetime tam destek veriyor.
Ancak, Fatsa’nın halkla yönetilmesi Ankara’daki karanlık odakları rahatsız ediyor.
Önce ilçeye mazot göndermiyorlar.
“Moskova’dan alsınlar” diyorlar.
Gazeteler hergün Fatsa’yı kötülüyor.
Süleyman Demirel Çorum katliamını unutturmak için “Çorum’u bırak Fatsa’ya bak” diyor.
Ülkenin tüm sorunları bitmiş gibi, fındık kadar bir ilçe sürekli manşetlere çıkıyor.
Özellikle Tercüman ve Hürriyet’te…
“Komünistler Fatsa’yı ele geçirdi..”
“Devlet Fatsa’da yok..”
“Dinsizler dini yasakladı..”
“Halk mahkemeleri kuruldu.”
Öyle akıl almaz, öyle gerçek dışı şeyler yazılıyor ki…
Sonunda Fatsa’nın, CHP, AP ve MSP örgütleri bile isyan ediyor.
“Biz burada huzur içinde yaşıyoruz.Burada komünist iktidar yok, kan yok, halk var.”
Fatsa kaymakamı bile önce valiye, sonra Ankara’ya mesaj geçiyor.
“İlçede bir sorun yok”
Ama hemen görevden alınıyor.
..Ve 12 Temmuz 1980’de ordu Fatsa’ya el koyuyor..
Silahlı Kuvvetler 12 Eylül’ün ilk provasını Fatsa’da yapıyor.
“Terzi Fikri” görevden alınıyor.
Yüzlerce insanla birlikte cezaevine konuyor.
İşkence tezgahlarında sabahlıyor.
Ve Kenan Evren “Fatsa’da taş taş üstünde bırakmadık” diyor.
Netekim!..
4 Mayıs 1985 Cezaevinde ağır işkencelere dayanamayan Terzi Fikri hayata gözlerini yumuyor.
Cenaze namazını bile yarıda kesiyorlar.
“Komünist” diyerek cenazesini yıkamıyorlar .
“Dinsiz bu adam” diyorlar , salasını bile okutmuyorlar.
Öylesine gömüyorlar .
Fikri Sönmez’in eşi anlatıyor:
“Öldüğünde salasını bile yarıda kestiler. Çünkü “büyük adamlar” onun müslüman olmadığına karar verdiler. Geçiniz efendim işkenceleri. Öldükten sonra bile karıştılar. Oysa fikri orucunu dahi tutardı. En çok halkını severdi”
Cenazesine 25 kişi katıldı. Onu sevenlerin, son görevini bile yapmasını engellediler.
Terzi Fikri ve binlerce Fatsalı…
Fatsa’yı “sınırsız ve duvarsız bir kardeş sofrası” gibi açmışlardı.
Kısa sürdü…
9 aylık rüya, kanla bitti..
Ama Terzi Fikri’nin şu sözleri hiç unutulmadı.
“Ben ne yaptıysam, halkım için halkımla yaptım”
Yüreklerini betimsiz sevdalarla dolduranlara ölümün hükmü yoktur..
Terzi Fikri için de ölümün hükmü yoktu.
Ve Can Yücel’ inTerzi Fikri üzerine yazmış olduğu sözler:
“Her seçim döneminde
Göğünü yitirmiş bir ay gibi Karadeniz’e düşerim
Ilık bir düş vaktine dönüşür Fatsa
Gözlerimin tuzu Karadeniz’e
Karadeniz gözlerime dolar
Ağzım dilim dudaklarım arar
Ben Fikri’yi ararım…”
Barış Arifoğlu
Kaynaklar:
1) Sedat Kaya( “Tarih Tarih” Sayfası)
2) Ekşi Sözlük
3) Wikipedia