Ey, Kıyamet Alâmeti Yecüc Mecüc Taifesi. Siz,  kurup kurguladığınız kinden,intikamdan, yakmaktan, karartmaktan, yalan, talan, iftiradan, can yakmaktan başka şey bilmez misiniz.Sizin hiç hakka yarar işiniz, okkaya yarar taşınız olmaz mı. Bu nasıl bir ihtirastır.

Bu dünyada topunuz, tüfeğiniz, kadınız, şeyhiniz, gücünüz var. Yarın ruz- i mahşerde Mevla sormaz mı. Bre zındık din bezirgânları.

DURMAK YOK KARARTMAYA DEVAM

Karartılmış ülkenin karanlığını daha da karartmakta sınır tanınmıyor. Durmak yok, yola devam…

Peki, ekranları kararttınız. Gerçekleri nasıl karartacak, güneşi balçıkla sıvayacaksınız.

YETMEZ AMA EVET diyen; kendini ilerici, demokrat,  aydın, akıllı belleyen damdagezen, kendini, haddini bilmez, zavallı mahlûkat, yetti mi… İyi mi böyle. Yetmediyse daha ne kadar girsin istersiniz. Belli ki alma kapasiteniz çok yüksek. Size ne denilir. Siz nasıl tanımlanır hangi

sıfatlarla anlatılırsınız. Ben, bir kalıba sokamadım. Bu eylemi, sizin o muhteşem öngörünüze bırakıyorum.

Ben şu kadarını söyleyeyim: Sizin aydınlığınız başınızı yesin. Memleketin başını yediniz.

ÇOKLU BOKLU BİR TEZGÂH

Avukatlar üzerinden tezgâhlanan, zaten savunmasız vatandaşı, cılıs savunmasız bırakma oyununa, bakın, atalar ne demiş:

Nerde çokluk, orda bokluk.

Nerde birlik, orda dirlik.

Birlikten, güç doğar

Karşısında güç istemez, zorbalar.

Bu siyasi zorbalığın kaynağı da emperyalizmin amentüsüdür: BÖL, PARÇALA, YUT.

Bilal Kayabay