SOL Parti’nin 1. Olağan Konferansı Ankara’da gerçekleşti.

Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, “Bir avuç haraminin saltanatı sürsün diye emeği çalınan, aç sefil bırakılan işçiler, köylüler, emekçiler, geleceği çalınan gençler, ezilen, ayrımcılığa ve şiddete uğrayan, iki kat sömürülen kadınlar birleşelim, yıkalım haramilerin saltanatını” dedi ve devrimci demokratik bir cumhuriyet için mücadele çağrısı yaptı.

Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen Konferans açılış konuşmasında 1. Olağan Konferansını salgının sınırları içinde gerçekleştirdiklerini ifade etti ve yeniden kuruluş sürecinin örgütlenme ve mücadele alanlarını genişleterek sürdüreceklerini söyledi. İşleyen, bu pandemi koşullarında büyük özveri ile çalışan tüm illere teşekkür etti ve “Bu emeğin verdiği cesaretli diyoruz ki hayatta, kavgada, siyasetin tüm platformalarında artık SOL Parti olacak” dedi.

İşleyen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye, etkisini toplumun tüm kesimlerinin hissettiği son derece derin bir ekonomik, sosyal ve siyasal kriz içindedir. AKP ve MHP’den oluşan faşist iktidar bloku bırakın krizi çözmeyin bizatihi bu krizin yaratıcısı durumundadır. Uçuyoruz diyorlar ama çakılıyorlar. Ekonomi alt üst oldu. Yoksulluk ve gelir adaletsizliği artıyor. Bir avuç sömürücü ve soyguncu servetlerine servet katarken emekçiler, Covid19 ile derinleşen kriz içinde bir can pazarındadır. Üretimden kopartılmış, dışa bağımlı bir ekonomiyle halk derin bir sefalet içindedir. Ülkenin tüm birikimleri satılmış, peşkeş çekilmiştir.”

Fetihçi dış politikanın çöktüğü bir dönemde içeride de iktidarın şeriatçı bir azınlığın taleplerine kadar gerilediğini belirten İşleyen, “Bu gerici akıma dayanmak zorunda kalan iktidarın yolun sonuna geldiği açıktır. Böyle bir dönemde laikliliği savunmak, cumhuriyetin ilerici birikimine sahip çıkıp yeni bir cumhuriyeti kurmak için mücadele etmek gerekmektedir. Düzen muhalefetinin gerici akımlara ses çıkarmayarak oy alma stratejisi doğru değildir.”

‘DERS ÇIKARILMALI’

AKP iktidarının seçimleri kendi belirledikleri şartlarda, en çok oy alabilecekleri bir sistemle yapmak istediğini belirten İşleyen bu konuda Trump’ın sözlerinin muhalefet adına bir uyarı niteliğinde olması gerektiğini belirtti. Trump’ın, ABD seçimleri ile ilgili sonuçları tanımayabilirim anlamına gelen sözlerinin gelecekte nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kalacağımızın bir uyarısı olması gerektiğini söyleyen İşleyen şunları kaydetti: “Muhalefet önümüze sandık kurulursa kazanırız düşüncesinde. Oysa toplum örgütlü olmadıkça sandık kuruluna kadar tüm oyunun kuralları değişecektir. Bu konuda pasif bir siyasetin kazanma şansı yoktur.”

‘LAİKLİK OLMADAN SOL OLMAZ’

İşleyen, “Laiklik olmadan sol olmaz. Laiklik mücadelesine sahip çıkacağız. Ülkede laikliğin ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu görmek gerekir” dedi.

Bu siyasal rejim değiştirilmelidir diyen İşleyen, “Gerçek bir demokratik dönüşüm için halkın her düzeyde söz ve karar sahibi olmasını temel alan bir halk demokrasisi inşa edilmelidir. Bu perspektifle hazırlanan bir anayasa ile siyasal özgürlüklerin açılması, siyasi partiler yasası ve seçim sistemi seçim sistemi başta olmak üzere 12 Eylül faşizmin tüm antidemokratik yasa ve kurumlarının kökten değiştirilmesi hedeflenmelidir.”

İşleyen, “Laiklik olmadan sol olmaz. Laiklik mücadelesine sahip çıkacağız. Ülkede laikliğin ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu görmek gerekir” dedi.

Bu siyasal rejim değiştirilmelidir diyen İşleyen, “Gerçek bir demokratik dönüşüm için halkın her düzeyde söz ve karar sahibi olmasını temel alan bir halk demokrasisi inşa edilmelidir. Bu perspektifle hazırlanan bir anayasa ile siyasal özgürlüklerin açılması, siyasi partiler yasası ve seçim sistemi seçim sistemi başta olmak üzere 12 Eylül faşizmin tüm antidemokratik yasa ve kurumlarının kökten değiştirilmesi hedeflenmelidir.”

Önder İşleyen, “Bir avuç haraminin saltanatı sürsün diye emeği çalınan, aç sefil bırakılan işçiler, köylüler, emekçiler, geleceği çalınan gençler, ezilen, ayrımcılığa ve şiddete uğrayan, iki kat sömürülen kadınlar birleşelim, yıkalım haramilerin saltanatını” dedi ve devrimci demokratik bir cumhuriyet için mücadele çağrısı yaptı.

“SİSTEM ÇÖKÜYOR”

İşleyen’in konuşmasının ardından SOL Parti PM Üyesi İbrahim Aydın açıklamalarda bulundu.

Soğuk Savaş’tan sonra yeni bir dünya oluştuğunu söyleyen Aydın, “Biz ‘neoliberal dünya’ derken egemenler ‘dünyanın sonu’ diyordu, başka bir alternatif olmadığı noktasında tezler öne sürdüler. 20 yıl geçti ve kapitalist sistemin tamamen çözüldüğü bir dünyaya tanık oluyoruz. Pandemi bunu tam olarak açığa çıkardı, saglık sistemi tam anlamıyla çöktü. Özel sektörün tasarrufu altına alınan bu sistemde binlerce insan ölüme mahkûm oldu” diye konuştu.

“Bu somut tabloda eğitim ve sağlığın piyasaya terk edilemeyeceği ortaya çıktı” diyen Aydın, “Sermayenin sınırsız dolaşımı bir uçuruma yol açtı. Böyle bir adaletsiz sistemi ayakta tutmak imkansızdır, kendileri de görüyor. Bu da dünyada sol, sosyalistler acısında ciddi bir zemin oluşturuyor. Sol, sosyalist yapı egemen olamazsa faşist yapı egemen olacak. Çünkü sistem çöküyor. Bunun kendisi savaşları, yıkımları ve yabancı düşmanlığı gibi garabet bir durumu açığa çıkarıyor” ifadelerini kullandı.

“BU REJİMİN YIKILMASI GERELİYOR”

Aydın, açıklamalarına şöyle devam etti: “Türkiye’de yaşanan durumun kendisi de böyle. Başlangıçta süren rejim krizi aynı zamanda sistemin yarattığı ekonomik kriz ile birleşti. Bu da faşist bir rejime doğru eğilim gösteriyor. Dolayısıyla biz ikili mücadele yürütmek zorundayız. Biz, mevcut rejime karşı olacağız. Sisteme ve düzene karşı olacağız. Bir yandan en geniş anlamda mevcut faşist rejime karşı muhalefet ile bağımızı koparmayacağız, bir yanda da topyekun çürümeye karşı alternatif oluşturmalıyız. Şu anki halimizde bunu yapamayız, bunun için tartışma sürecine girdik. Bu rejimin yıkılması gerekiyor. Alternatif örgütlenmeler gerekiyor. Ciddi bir düzen eleştirisi ve örgüt ile yapılabilir.”

“Biz, belirli bir dönemi tarif eden ÖDP’yi aşarak yeni bir parti ile bu sisteme karşı olan insanlarla tekrar örgütlenerek, partiyi büyüterek bunu yapabiliriz dedik” ifadelerini kullanan Aydın, şöyle devam etti: “Tartışma sürecini dışarıya açarak somut bir iradeye dönüştürmekti. Pandemi bunu kesti. Hepimiz seferberlik ilan etmeliyiz. Seçeceğimiz partinin merkez yürütme kurulu, il yöneticileri hızla seferberlik ilan etmelidir. Önce kendi arkadaşlarımızı ikna edeceğiz. Halkaları genişletelim, önümüze bir yıl koyalım ve üye sayısını başka bir sürece evriltelim. Yol haritamızı böyle çizelim. Biz bunu geçmişte yaptık. Bunu yapabilecek tarihsel geleneğe sahibiz.”

“MEMLEKETİN BİZE İHTİYACI VAR”

İbrahim Aydın’ın ardından SOL Parti PM Üyesi Göksu Cengiz açıklamalarda bulundu.

“Gericilerin ellerinde sığınacakları bir şey kalmadı” diyen Cengiz, “Bu ülkede pisliği temizleyecek olan bizim değerlerimizdir. Bu gerici düzen başlarken çokça şey söyledi, bugün geriye sadece Ayasofya’da bir kılıç kaldı. Bu memleket oraya sığmaz. Bu memleketin aydınlık birikimi oraya sığmaz. Bu sefer kadınların sözü ile geri çekildiler, MYK bile toplayamadılar. Kadınlar ‘haklarımızdan vazgeçmiyoruz’ dedi, demeye de devam edeceğiz. Artık yeter! Bu memlekette kadınların kavgası yaşam mücadelesine dönüştü. Artık kadınlar için de söyleyecek sözleri yok. Hilafetçi, gerici söylemlerini anlatamazlar” ifadelerini kullandı.

Cengiz, şöyle devam etti: “Her gün bir kız kardeşimizi daha kaybetmeye gücümüz yok. Bu memleketin bize ihtiyacı var. Bizden başka bu memlekette yaşamları, kadınları, çocukları savunacak kimse yok. Bu memlekettin aydınlık değerlerine güvenmeliyiz.”