Özer Topçu

CHP’mi haksızlık yapıyor acaba diye sormadan edemiyorum. Çünkü Muharrem İnce, Ertuğtul Günay’dan bile daha ihanet içinde şu an.
Bir insan neden böyle yapabilir, CHP ne yaptı bu Muharrem İnce’ye diye soruyor insan ister istemez.

Türkiye’de politikayı yaşam tarzı eden, politik altyapısını ilmek ilmek örerek dağ gibi büyüyen on binlerce TÖB_DER’gi üyesinin olduğu ülkede politik altyapın olmadığı halde, sadece laf ebeliğinle seni milletvekili yapmış, Genel Başkan Yardımcısı yapmış, Genel Başkan Vekili yapmış, iki defa genel başkan adayı yapmış. Partinin genel başkanının aday olması gerekirken olmamış seni cumhurbaşkanı adayı yapmış. Bu hareketinden dolayı bir sürü övgüler yapmışsın, hatta karşısına aday olarak çıktığın için bu jest karşısında utanmışsın. Ama şundan ama bundan seçimi kaybetmişsin. Kendi kabahatlerine bakmıyor, başka yerlerde suçlu arıyorsan sende kişilik sorunu var.

Ne ”adam kazandı” mevzusuna, ne Ayasofya’nın arka sokaklarında kıldığın namaza değineceğim, ne de iki yıldır yandaş basın olarak bilinen basınla fingirdeştiğine değineceğim. Ben senin son manevranı açık edeceğim.

Devlet Bahçeli, Meral Akşener’e ”evine dön” dedi. Peşinden aynı yönde bir çağrı da AKP Başkanından geldi.

Bunların ikisinin niyeti de gerçekten Meral Akşener’i MHP’ye çağırmak değil tabi. Onların niyetleri İyi parti tabanını MHP’ye kaydırmaktı. Bu çağrıyı yaparken de İyi Parti tabanına ”siz HDP ile nasıl yan yana olursunuz söylemi üzerinden yükleniyorlar.

Üçüncü şahıs olarak aynı akıntıya suyunu sen de kattın. Bütün söylemlerin İyi Parti’yi CHP’ye çalışmamış gibi göstermek, sadece CHP’yi kazandıranın HDP olduğunu söylemendir. Bir taraftan HDP’nin cidden rahatsız olduğu CHP’nin tutumunu dillendirerek, CHP’den HDP’yi uzaklaştırmaya çalışıyorsun aklınca, bir taraftan da HDP’yi ön plana alarak iyi Partililer CHP ile yan yana olan partilerini terk edip, MHP’ye gitmelerini teşvik ediyorsun.. Bunu yaparken gerçekten HDP’ye saygı gösterdiğin için yapsan art niyet aramam. Ancak daha önce Kürtlere, HDP’ye bakışındaki kafatasçı yaklaşımlarını biliyoruz.

Kısacası demem o ki;
Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce, AKP’nin ve hatta Cumhur İttifakının kaçınılmaz düşüşünü önlemek için manevralar yapıyorlar.

Muharrem İnce’nin ne CHP’den, ne Kürtlerden, ne de sosyalistlerden bir tek oy alması söz konusu olamaz. Kendisini solcu tanımlayan tek kişiden bile oy alamaz. Çünkü Muharrem İnce seçim gecesi seçimi sattı ve bundan sonraki siyasi çabaları da ülke üzerinde oyunlar oynayan derin devlet dediğimiz, kontr-gerilla dediğimiz CIA’nın türevleriyle ülkemizde toplum mühendisliği çalışmalarının bir nüvesi olmuştur. Bu görev’de seçim gecesi 50 000 avukatla olması gereken saatte tevdi edildi.

Bence CHP ürkek davranmamalı ve ”ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın” deyip, disipline sevk ederek, ihraç etmeli. Bunca suçu işleyeni partide tutmak partinin vizyonunu ve hatta kurumlarının meşruluğunu tartıştırır.

Tüm bunlar yaşanırken asıl sorunun parti içi demokrasinin olmaması savından hareketle, ivedi şekilde siyasi demokrasi tüm kurallarıyla partinin içinde kurumsallaşmalı. Aksi durumda solcuların her zaman CHP’yi desteklemeleri beklenmemeli. Sen parti içinde oligarşik diktatorya kur, AKP faşizminini kullan solcudan oy iste, öyle yağma da yok. Ya solculaşırsınız, ya da soldan oy isteyemezsiniz.  Ötesi yok.