Özer Topçu

Doğa denince benim aklıma Artvin coğrafyası gelir. Kimi zaman şovenist olduğuma da inanırım. Çünkü her şeyi üzerime sirayet etmiş bu coğrafyanın. Dağların başını sis sarmalı, tırmanmalı o sis kendi mecrasında. Rüzgar ile dansa kalkışını göremezsem sisin, onların dansına yemyeşil ormanların arasından kendini bırakıp gelen çayın sesini o dansa eşlik ettirmezsem ne edeyim ben öyle doğayı? Sisin arasından yeşilin buğulu hali ve o buğulu yeşilin arasından köpük köpük akan dere, ayaklarını yere basıp, sırtını verdiğin o dağın doruklarına yağan iki- üç metre kar yağmasa, ne o dere çağlayacak, ne o rüzgar sisi dansa kaldırıp bize en büyük sanatın şaheserini tattıracaktır. Tüm bu güzelim dengeyi yaratan oradaki bütün canlıların katkılarıyla olduğunu bilmeliyiz ki, buram buram kokan memleket özlemimizi ona sahip çıkarak, o dengeyi koruyarak ancak sağlayacağız. Bir farenin, bir kuzgunun, bir tilkinin, bir kirpinin ve sineğin, çiçeğin, böceğin kıymetini bileceğiz ki o ekosistem kendi devinimi içinde kendi kendini tekrarlasın. Basit anlatımla, dağa kar yağmalı, dağın karları eriyerek çaylar, nehirler denize akmalı, deniz buharlaşmalı, denizin buharları dağa tırmanmalı ve ilerledikçe kendi kendini dölleyerek yaz ve bahar aylarında yağmura, kış aylarında kara dönüşerek bir makine gibi çalışmalı ki, bir yerde arıza verince bütün dengeler bozulur. Biz insanlar doğanın kendi seyrine müdahale etmemeliyiz. Su kendi yatağında akmalı, ayı kendi ininde yatmalı, kuş ta yuvasında. Bir derenin suyunu boruya doldurur, başka tarafa akıtırsan o derede milyarlarca yıl oluşan ekosistem bozulur. Bir derenin ekosistemi bozulması o coğrafyayı tamamen öldürür. Barajların yapılması mutlaka kaçınılmazdır.  Ancak barajı Artvin’e yaparsan sen insanlıktan çıkmışsın demektir. İç Anadoluya yap barajı. Dünyanın gözü olan Artvin’in ekosistemini neden bozuyorsunuz? Artvin’in dağlarına kar yağmadığı zaman Artvin diye bir şey kalmaz. Yahu bunu yazarken bizleri taşa tutuncaya kadar bir araştırın. Bizim Artvin’de de çok kalın kafalı hemşehrimiz var. Övsek de Artvin’i, o iktidarların kıçında gezinen tipler var, kıyamet kopartırlar. Vay efendim bunlar baraja karşılar. Olum o kalın kafan basmıyorsa, dilin ile kafan da aynı oranda çalıştır o zaman. Kafası basmayan konuşmayacak yani. Barajlar iklimi yumuşatacak, dağlara olması gerekenden az kar yağacak, az kar yağınca hayvanlar göçecek, ağaç türleri yok olacak, milyarlarca yılda oluşan o ekosistem çökecek. Ondan sonra bulursun o doğayı da facede paylaşırsın. Kaymağı, kuymağı, gevreği bulurda paylaşırsın.

Kimse kimseyi kandırmasın.
Doğayı sevdiğiniz hayatınızın en büyük yalanı. Doğayı seven Şavşatlılar bugün Kireçli Köyü’ne, doğaya sahip çıkmaya gittiler. Sen nerdeydin?
Hangi utancımızı anlatsam ki?
Adam Şavşat’da kaymakamlık yapmış, Artvin’de valilik yapmış. Sanırım emekli olmuş. Sen git Şavşat’da HES ihalesi al.

Bu nasıl devlettir?
Bölgenin en büyük mülki amiri, üç gün önceki bürokratlarına, memurlarına buranın ihalesini benim şirketime verin diyebiliyor?
Nerde devlet, nerde adalet, nerde insanlık?
Bir vali önceden ayarlayıp,bölgesinin ihalesini alıyor. Eğer bu devleti yönetenler bu ihaleyi fesih etmezlerse, devletin meşruluğunu tartıştırırlar. Devletlikten çıkar kabile devleti olur, o vali orada iş yaparsa.

Adam utanmadan orman katliamı yapıyor birde.
Yahu siz gerçekten devlet adamı mısınız, mafy mı?
Sen orman katliamı yapamazsın. O ilin en büyük mülki amirliğini yapmışsın.

Yaparsan bu diyaloga çete denir. Bu ticaret falan değil, aleni çeteleşmektir.
Devlet vatandaşın devleti ise, o validen bu işi derhal almalıdır. Artvin milletvekillerini göreve çağırıyorum. Gidin o mecliste kıyameti kopartın. Siz kıyameti kopartmazsanız, o kıyameti halk kopartacak.
Bugün buradaki orman katliamını ve HES projesini Şavşat halkı protesto etti ve bir de basın açıklaması yaptı. İşte böylesi eylemlerde tüm Şavşat halkı orada olmalı ki, Şavşatlı olmanın hakkını vermiş olalım. Uzaktan uzağa sevmek sevmek değildir. Kendinize saygınız yoksa, doğaya saygı gereği, Artvin’ine Şavşat’ına eyleme katılarak sahip çık. Hak aramak teröristlik değildir. Hakkını birinci sınıf vatandaş arar. Hakkını insanlığın erdemini hakkıyla taşıyan arar.

Orman katliamı sadece HES için yapılmıyor. Orman İdaresi keyfi orman katliamı da yapıyor. Özel firmaları sokmuşlar ormanlara, denetimsiz bir biçimde aleni ormanları katlediyor. Devletin denetleme mekanizmaları çökmüş, devlet ciddiyeti kalmamış. Aklı esen istediğini yapıyor. Olan da işte bahsettiğim bu güzelim doğaya oluyor.

Artvin’in eski Köprübaşı’nda otobüsten inip, ilçe dolmuşuna binince Şavşat’a kadar, sağımıza Çoruh Nehrinin bir kolunu, solumuza dik yamaçlı dağları tepeleri alır, herkesin ailesini bile tanıyan ilçenin minibüsçüsü ile bir taraftan arabesk müzik veya Kamil Sönmez, Süreyya Davulcuoğlu kasetleri eşliğinde baştan başa virajlarla kıvrım kıvrım kıvrılan yolda bir hoş sada içinde yolculuk yapmak artık yok. Yarın kim bilir neleri daha kaybedeceğiz. Bilim insanlarına kulak verirsek, her şey yoluna girecek. Politik kirliliğe Artvin’i, Şavşat’ı ve diğer ilçeleri kurban etmeyelim.