Mert ol oğlum Trump puşti, acık mert ol. Kankan’dan biraz delikanlılık ögren, oğlum.

Reyiz’e, “Aile servetini araştırır açıklarım” diye şantaj yapıp her istediğini yaptıracak; her istediğini alacaksın, sonra da ‘Benim sözümü dinler” diye racon keseceksin.

Var mı ulan delikanlılığın kitabında böyle götünü iyiyim, ayakları. Geçeceksin bu faslı. Öyle tehditle şantajla delikanlılık olmaz. Hele de kankalığa hiç sığmaz.

Önden gider yapıp arkadan, zekâ, lider ayaklarıyla, gaz vermek neyin nesi. Yemezler, yelloz.

*Dipleme: Bu Trump puştu, gene oradan buraya yetişip kaldırmış, Kaldırınca koymak farz oluyor hem de zevkli.

BİR HAKSIZLIĞA PARMAK BASMAK

Malûm çevreler tutturmuşlar, İstanbul Sözleşmesi de İstanbul Sözleşmesi.‎ Kardeşim, sözleşme, İstanbul’da yapıldığı için adı, İstanbul Sözleşmesi. Aslı ‎‎”İNSANLIK SÖZLEŞMESİDİR.”

Peki, insan hakları var, hayvan hakları var, bitki hakları var, yani doğadaki ‎her varlığın hakkı var da “Ucube Hakları” neden olmasın. Elbette olmalı. ‎Olmasa çifte standart olur.Bu da ne insanlığa ne evrensel hukuka sığar.‎

Demem o ki ucubeleri, “İnsanlık Sözleşmesi”ne uyumaya zorlamak, çifte ‎standarttır ve de “Büyük Günahtır.”‎

AKLIMIN ALMADIĞI

Aklımın almadığı dedim ya aklı olan hiç kimse aklına sığdıramaz ki böylesini.‎

Bir ülkede, muhalefetin birincil görevi, iktidarı eleştirmek, yanlış gördüklerini‎ söylemektir.‎

İktidara düşen, yapması gereken de bu eleştirileri değerlendirip yanlış varsa düzeltmeye çalışmaktır. Muhalefete laf yetiştirmek,dört koldan saldırmak, akıl almaz yöntemlerle susturmaya kalkışmak değildir.Ama ileri demokrasili Yeni Türkiye’de işler böyle yürümüyor.‎

İktidarın başı, muhalefetten gelen her türlü eleştiriyi, ağır hakaret sayıp ‎muhalefetin başına, akla ziyan astronomik rakamlarla manevi tazminat ‎davaları açıyor.‎

Komik desen, değil. trajikomik desen, değil, dramatik desen, değil. Öyle bir ‎hâl ki anlaşılır,anlatılır şey değil.‎

Bilal Kayabay