Ömer ŞAN

21 Eyl 2020 20:25 (14 saat önce)
Alıcı:

Karga Gak Demeden
22-09-2020
Ömer ŞAN 

Salgın Salmaca! 

 

Bütün Dünyada tam anlamıyla ne olduğu, nereden geldiği, nasıl oluştuğu bilinmeyen bir tehlike yaşanıyor… İnsanlığın kendi varlığını tehlikeye sokan teknolojik doyumsuzluğuna daha çok kazanma hırsı yetmezcesine bir de bu salgın ve pandemisi çıktı ortaya!

Ancak yine ölenler, en çok olumsuz etkilenenler fakir-yoksul ve muhtaç kesim olduğu ise kimse tarafından saklanmıyor! Rant ve çıkar çalışmalarına sökmeyen karantina, topluma üretimsizliği dayatıyor. Egemenlerin ekonomisi düzelsin, daha çok kazansın diye emekçiler, geçimini sağlamak zorunda olanlar salgına adeta meydan okuyor!

Yani emperyalizm ve onun egemenleri salgını salıyor halkın, toplumun üzerine…

Ancak bu sürede iktidarın ve yandaşlarının, ittifak ortaklarının görmek istemediği, düzeltmek için hiçbir çaba göstermediği çok kötü çalışma koşullarına rağmen bu bilinmez pandemide canlarını ortaya koyan bütün sağlık emekçilerinin çalışmaları unutulmayacak ama ha!.. İyi ki TTB var!

İmamın kayığına binmeden önce son çıkış orası, haberiniz olsun.

Ve elbette bu süreçte ‘üreticinin de yükü ağırlaşmakta’, üretimsizlik yayılmakta ve hatta Türkiye genelinde yüzde 35 verim düşüklüğü yaşandığı ortaya konuldu…

Yaşamı inatlaştıran emperyalizm, üretimi de yok ediyor!

Bütün itirazlar, yasa ve yönetmelikler, hukuk kuralları ve yargı kararları, akıl ve bilimsel raporlara ve halkın karşı duruşuna karşı daha çok kâr hırsıyla doğal yaşam alanlarını katlediyorlar…

Bütün güzellikleri hunharca yok edip, paranın ve rantın önünde emeği ve hakkı hukuku köleleştirmek istiyorlar. Dünyayı sarsan pandeminin doğaya katkıları paylaşılırken; bozulan sosyal ilişkilerle, yaklaşan büyük tehlikeye kafa atan insanlık… Salgını fırsata çevirip toplumu, kısır döngülü ekonomik sıkıntılara boğan, sorunlar yumağına hapseden emperyalist düzen!

Siyasetten güçlenen fırsatçılar, emek ve yaşam mücadelesini de sömürüyor; adı ‘proje’ konan saldırılarla yaşam alanlarımızı katlediyorlar! Yaşanan felaketleri ilahileştirip, toplum inançlarını hayasızca kullanmakta beis görmüyor; sıkıntılı süreçteki üretimsizlikle iyice yükselen sömürü düzeni, daha çok kâr hırsıyla geleceği çalıyor!

Yeşil yol denen, yaylaların ve doğal yaşamın katili, cehennem yoluna karşı çıktıkları için haklarında daha açılan yaşam savunucuları ve köylüler, yaşamı savundukları için 4 yıl sonra beraat ettiler.

Tam da bunun öncesinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ‘Uzayda dünyanın gıptayla baktığı projeleri yürütüyoruz…” Diye açıklama yapmaz mı?..

Mesela ne edeyiruk… Yol mi yabaysunuz, HES mi tikeysunuz? Yoksa Allah’un işine mi karişiyisunuz ulaaa… Etmayun boylen şeyler daaa!

Ama durum öyle değilmiş… Meğerse Amerikanya Uzay Ajansı Nasa, güneşe en yakın 2.gezegen olan Venüs’ün atmosferinde fosfin gazı bulunduğunu açıklamış. Bu gazın yalnızca yaşam formlarından veya yapay olarak laboratuarda üretildiği biliniyor. Yani bu, Venüs’teki yaşamın güçlü bir göstergesi imiş!..

Eee… Nolcak şimdi? Netcuuk? Sakiz yok midu? Mesela, desak mi Bakan Karaismailoğlu’na?

Hazır uzaydan söz açılmışken, not edin bir kenara… Yine Nasa’dan yapılan açıklamada, 31 Ekim’de, çok nadir görülen bir doğa olayı gerçekleşecekmiş. Açıklamaya göre, 31 Ekim’de ‘Mavi Dolunay görülecek.
Ayrıca NASA açıklamasında, her yıl 12 adet dolunay meydana gelirken, 2020 yılında 13 dolunay gerçekleşeceği yönünde de bilgiler verildi. Açıklamada, bu fazladan dolunay olayının, ‘Mavi Dolunay’ veya ‘Mavi Ay’ olarak da adlandırıldığı ifade edildi… Kasım ve Aralık’ta neler olacağı konusunda henüz bir açıklama yapılmadı.

Araya sıkıştıralım… Özcan Kadıoğlu, durmamış not çıkarmış… Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra kamu iç ve dış borç stoku 970 milyar TL’den 1 trilyon 810 milyar TL’ye çıkmış. Bu belirlemeye göre kısaca, kamunun borcunda TL olarak % 87’lik bir artış olmuş.  Buna göre de kişi başına düşen borç miktarı ise 11 bin 970 TL’den, 21 bin 800 TL’ye çıkmış!..

Hani ‘Milli gelir’ diye bir kavram vardı ya… İşte bu odur ha! Boşuna ötede beride aramayın, tersine gelir!

Eski Başbakanlardan ve Rize Milletvekili A.Mesut Yılmaz, geçen hafta sonunda nükseden hastalığı nedeniyle yeniden tedavi altına alındı. İlk bakanlık, başbakanlık ve bağımsız adaylığı döneminde çok eleştirel haberlerini yaptığım, ilginç anılarımız da olan, zaman-zaman görüşerek sohbet ettiğimiz Sayın Yılmaz’a, acil şifalar diliyorum.

Sosyal medya ve basındaki mesnetsiz haberlerden sonraki açıklamaya göre, Mesut Yılmaz, Mayıs’ta geçirdiği ameliyatın ardından kontrol için hastaneye gitmiş; gerekli işlemlerin ardından doktorların tedaviye evinde devam edilmesini uygun görmeleri sonrası evinde istirahata çekilmiş e durumu iyiye gitmektedir.

Ancak bu durumda bile yine sosyal medya üzerinden insanlık dışı, ne dine ne imana ve ne de ahlaka sığmayan onursuzca ve yavşakça ifadeler kullanılmış hakkında… Kendileri de yaşasın!

Unutmayın ki, “Temizlemek göreviniz değilse, kirletmemek sorumluluğunuzdur!”

Şimdi oturun düşünün, salgın kime ne salıyor?