Bilal Kayabay

Cemil Meriç der ki; “Bu memlekette sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur, namuslu ve namussuzlar vardır.”

Biz de diyoruz ki: “Bu memlekette, İzmir’in ve yurdun bütün dağlarında çiçekler açtıran,  tam bağımsız, özgür Türkiye diyen onurlu yurtsever namuslular ve bu çiçekleri soldurmaya, ülkeyi, karanlığa, tutsaklığa gömmeye yeminli, “Siyasi amaçlarını emperyalistlerin amaçları ile birleştirmiş” hain namussuzlar var.

Bizim de bu işbirlikçi namussuzların heveslerini, dün olduğu gibi, bugün de kursaklarına gömme andımız var. Elbette hiçbir zaman bu satılmış it sürüsü emellerine ulaşamayacaklar.

KUVAYİ MİLLİYE DESTANI

Dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında
birdenbire beş adım sağında onu gördü.‎
Paşalar onun arkasındaydılar.‎
O, saati sordu.‎
Paşalar: “Üç” dediler,‎
Sarışın bir kurda benziyordu.‎
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.‎
Yürüdü uçurumun başına kadar,‎
eğildi, durdu.‎
Bıraksalar
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı.Nâzım Hikmet

Afyon Ovasını aştı, İzmir’e uçtu
İzmir’in her yerinde çiçekler açtı…

BEN SİZE BİŞE DİYİM Mİ

Daha birkaç gün önce devletin tepesini ağırlayan, çektirdiği fotoğrafları, sosyal medyada boy boy paylaşan kaymakamlar, valiler, fetöcü diye görevlerden alınıp tutuklanınca, aklıma.

Hani şu iktidara yaranmak için muhalif TV kanallarını karartan, akıl almaz cezalar yağdıran, yasa, yönetmelik, ahlak tanımayan
TRTÜK’ün başı var ya yakında Fetöcülükten tutuklanırsa hiç şaşmam.