Çocuktum. Sözün sırası geldiği zaman, babam “Süt, sümüğü yener” derdi. Anlamazdım.Sütle sümük birbirine karışırdı çocuk kafamda. Midem bulanırdı.

Bu ülkenin Aydınlarına her türlü zulmü reva görenlerin “YAŞAYAN ARAP AYDINLARI ÇALIŞTAYI” düzenlemesini; şimdi de yandaşa kâr kapısı olarak açtıkları İstanbul Hava Limanı’ndaki Suudi Arabistan Milli Günü Kutlu Olsun” panolarını görünce, söz oturdu yerine. Çocuk kafam yanılmamış.  “Deveye diken, insana s*ken yarar” sözünü de bir kez daha kanıtlamış oldular.

Gıyabi emdikleri onlarca analarının bozuk sütü ile beslendiler. Hasretleri ile salya sümük ağlaşarak sütü sümüğe karıştırdılar. Bilimsel gerçekliğe inanmış bütün omurlu, yurtsever insanların midesi bulanıyor.

YOK, DEVENİN NALI

Yav arkadaş kepazeliğin, hukuksuzluğun da cılkını çıkardılar. Bu nasıl bir utanmazlık bu Bu nasıl bir zalimliktir.

“La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin”

Yerli yersiz, vakitli vakitsiz illa da beş vakit Atatürk’e küfretmeyi etmeyi, ibadet belleyenleri koruyup kollayan, şımartanlar; Atatürk’le yatıp Atatürk’le Kalkan, öyle ki zaman zaman benim bile canımı sıkan Halk TV’ye, Atatürk’ü korumak için beş gün ekran karartma cezası vermişler.

“La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin”

Kurtla kuzunun, suyumu bulandırdın hikâyesi bile bu zorbalığın karşısında masum kalır.

“La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin” (Allah bizi zalimlerin şerrinden korusun) desek bir yararı olur mu. ‎‎