Bilal Kayabay

İhvan-ı Müslimin’in vahşet saçan kanlı katil sürüsü IŞİD’e terör örgütü demeye bir ‎türlü varmadı dilleri. “Öfkeli gençler” diyerek yaşanan vahşeti masum göstermeye ‎kalkıştılar. Her anlamda her yolla besleyip büyüttüler. Vahşet ayyuka çıkıp dünya ‎kamuoyu bastırınca da kopası dilleri gene varmadı.‎ Ünlü takıyyelerine başvurup DAEŞ – DEAŞ diye, neyidüğü belirsiz bir ad uydurdular.‎ Amaçlanan, “Irak Şam İslam Devleti” adındaki İslam kavramını örtmeye çalışmaktı.‎

İşlenen cinayetlerin toplu kıyımların, sorumluları, başka cinayetler işlemeye devam ‎ettiler.Ne aradı ne sordu ne de buldular. Bulduklarını da sırtlarını sıvazlayıp saldılar.‎

Ülkede ekonomi dibe vurdu. Ne satılacak bir şey ne dipte köşede üç beş kuruş ‎kaldı. Durum böyle olunca da besbelli ki vahşet teşkilatının yemi biraz kısıldı. Öyle ‎olunca da IŞİD, hedefe kendilerini koymuş görünüyor. Meydanlarda biraz sıkışmış olmalılar ki ormanları yakmaya başladılar. Hatay’da üç beş yerde birden başlayan ‎yangınların, 10 Ekim’de çıkması, tesadüf olabilir mi. Hiç sanmıyorum.‎

Baktılar ki pabuç pahalı, aramalar, baskınlar, tutuklamalar, “inlerine girme gayreti ‎içine olmalar” başladı. Bu yollarda beraber yürüdükleri paralelleri fetö haininde olduğu ‎gibi.‎

Yaa, besle büyüt canavarı, “Taraf olmayan bertaraf olur” kafasıyla, sal senden taraf ‎olmayanların üstüne. Bombalarla parçalat, ülkenin her köşesinde, kıydır onca cana. ‎ Kim nasıl verecek 10 EKİM’in ve öteki vahşetlerin hesabını.‎