Bilal Kayabay

Anayasa Madde 81: “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”

Yalnız, Türk milletinin önünde değil; bütün dünyanın gözleri önünde böyle yemin ederek işbaşı yapanların, bunların hiç birine uymamaları bir yana, her gün, yarış halinde, Atatürk’e, Anayasaya, laik düzene küfretmeleri ne anlama gelir.

Bu nasıl lastikli şeref – namustur. Bu nasıl bir insanlıktır. “İnsan, sözünden; hayvan, yularından tutulur” diyen atasözünün anlamı nedir.

ALLAH BELANIZI VERSİN

Devlet Demiryolları yetkilileri, demiryollarında işlenen cinayetleri -kaza deseler de- önlemek için kurban kesip dua etmiş.

Yüz yıllardır, bilime, “Aklınızı kullanın” diyen Allah’a kulak tıkayıp hurafeye iman ederek, kâfirleri mahvet, kahret, yok et, ehl-i İslam ümmeti Müslümanı, şâd et, muzaffer kıl, mamur ve müreffeh kıl diye dualar ettiniz.

Yüz yıllardır, “cehennemlik kâfirler” Ümmeti Muhammedi evire çevire beceriyor. Şamar
oğlanı gibi kullanıyor. Sömürüyor. İtip kakıyor. Ne ‘Bu işte bir yanlışlık var demek, aklınıza; ne de aklınız başınıza geldi.

“Aklını kullanmayanın üstüne pislik yağdırırım” diyen Allah’a, kör; sözüne sağır
oldukça, bu kanda,  pislikte daha çok debelenirsiniz.

Bu münafık mendeburların cezasını belasını bu topluma niye çektiriyon,  ya Rabbi. Adaletin nerde senin.