Bilal Kayabay
Denizli Valisi, yaptığı patfatsızlığın ardından:
“İşletme çalışanıyla yaşanan diyalogda şahsımın yaklaşımı, üslubum ve kullandığım ifadenin gönül kırıcı bir yaklaşım içermesi hakikaten beni de üzdü” diye, özür dilemeye çalışmış.
Öyle bir metin ki ilkokul 5. sınıf öğrencisinin  yapmayacağı yazım yanlışları ile dolu. Özrü kabahatinden büyük bir özür dileme. Sözler, “Sahibinin Sesi”
Şahsın, devletin değil, “Zatım şahsımın” valisi olduğunun kanıtı.
TUT KELİN PERÇEMİNDEN
Sağlık Bakanı zat diyor ki: “Taksim Caddesindeki kalabalığa, sağlam giren, hasta çıkar”
Aha sana bir kaya, nerene dayarsan daya. Bay bakan, o mahşeri kalabalığın yüzde sekseni, tüyü bitmemiş yetimin rızkından kesip beslediğiniz Suriyeli fırsatçı – beleşçiler, yüzde onu, kalbura çevirdiğiniz sınırlardan ülkeye doluşan kazıktan kopmuşlar, yüzde onu da sizi eğitim sisteminizin ürünü “Allah’ın dediği olur” diyen “biatçı kıllar” olduğunu biliyor musun ?
Neden olduğunuz kepazelikten yakınmak, nasıl bir sorumsuzluk; nasıl bir aymazlıktır.
Biraz akıl, biraz izan, biraz insaf birader. En baştan en ayağa, böyle desteksiz, böyle densiz sallamaktan vaz geçip gerçeklerle yüzleşmediğiniz sürece, her anlamda bu topluma musallat ettiğiniz virüsten kurtuluş yok.