BU GÜN SESSİZLİK
herkes gitmiş gibi
ıssızlık perdelerini çekmiş
tatsız bir şerbet gibi güneş
soluk benziyle her sabah olduğu yerde
bir tek o gitmeyecek gibi dimdik
ben ise güneşsiz ağaç gibiyim bu gün
sadece bir kaç kök taşıyor can suyumu
artık onlara sarılarak var olma zamanı
bir koca dal kopmuş gibi boşluk bir yanım
birinci gününde yokluğunun Tekin Ağabeyimin
çocuğunu yitirmiş bir baba gibiyim şimdi
öksüz çocuk gibiyim, şaşkın
olmadık zamanda “bu gün evden çıkma ha” demeyeceğim artık
ya da o “bak Özer Ağabi, hayat şöyle bir şeydir”
sözleriyle başlayan o bilge öğütlerde de bulunmayacak
ne de “buyurun Yolcu Haber” diyerek
telefonunu açan olacak
bu gün bu kent ıssız
güneş tatsız bir şerbet gibi
kadehler de öksüz, yolcu haber de
sabahın altısında, gecenin ikisinde telefonum çalmayacak
ya da “alooo bu gün neyadacağsın” sorusu da sorulmayacak
şivemizle sohbette etmeyeceğiz, küfürler de savurmayacağız
bu gün pazar
biliyorum yarın da pazar
artık o soru hiç sorulmayacak
günler her gün pazar
önce yaşamıma renk kattın
sonra tüm renkleri de alıp gittin
tekince yaşadın, tekince gittin
güle güle güzel insan
güle güle haylaz çocuk
güle güle Tekin Baba
güle güle Bilge adam
güle güle doğa baba
güle güle güzel dost
güle güle Tekin Üstündağ !
Özer Topçu