Ardanuç’un Boyalı Köyü’nde ikamet eden Temur ailesi,  Ardanuç’u, Artvin’i, köylerini yere göğe sığdıramayacak kadar seviyor. Sevmelerinin nedeni ise gerek havası, gerek suyu, insanı, kültürü,  doğal yaşam ve kendilerini bu yörenin bir parçası olarak hissetmelerinden kaynaklandığını belirtiyorlar.

mmmGAZETECİLERİN YOLU ELVİDA NİNENİN EVİNE DÜŞÜNCE

Elvida nine 83 yaşında, Oğlu Ayhan Temur 62 yaşında..  Ayhan Temur büyük oğlu. Diğer çocukları ve torunları Bursa’da yaşıyor. Elvida nine Bursa’yı, batıyı hiç sevmemiş. Sevmesi için bir neden bulamadığını söylüyor.

Çurispil Yaylası Aşık Efkari ve Karakucak Güreşlerini yaşatmak için yapılan festivalin 30. Yılında gazetecilerin yolu  tam da bu yolun kenarında olan  Elvida ninenin evine düştü. Gazeteci Yusuf Okur ve Sami Özçelik, araçlarını durdurup, yün eğiren Elvida nine ve oğlu Ayhan Temur ile memleket sohbetinde bulundu.

BÜTÜN BURSA’YI BANA VERSELER, BOYALI KÖYÜNDEKİ KERPİÇ EVİMİ VERMEM!

Elvida nine yakın zamanda Bursa’da bulunduğunu oraları hiç sevemediğini anlatarak şunları söyledi. “Ben kışın Bursa’daki çocuklarımın, torunlarımın yanına gidiyorum. Oraları hiç ama hiç sevmiyorum. Bana Bursa’yı bağışlasalar Boyalı köyündeki bu yerimi ve bu kerpiç evimi vermem. Ben orada ne yapacağım. Suyunu içemiyorsun. Dışarı çıkamıyorsun. Evin içinde hapis kalıyorsun. Her yer Suriyeli dolmuş, Hırsızlar, kaptıkaçtıcılar cirit atıyor. Ben memleketime kurban olurum.  Burada huzur var, kuş sesleri, orman,  yeşillik, ciğerlerimi açan çok güzel hava, doya doya içtiğim suyum var. Daha ne olsun. Allah’tan başka ne isterim?

37643947_10156472697763674_7979606403364945920_oBÖYLE GÜZEL YERDEN NİYE GÖÇ EDİLİR ANLAMAM!

Ben aslında Şavşatlıyım. Şavşat’ın Yamaçlı köyünden (Moğoroz) Boyalı köyüne geldik. Bundan tam 55 yıl önce buraya geldik.  Oradaki köyümüzde güzel, buradaki köyümüzde güzel. ..Artvin, güzel, Şavşat, Ardanuç güzel, Köylerimiz güzel. İnsanımız, havamız, suyumuz güzel. Bu kadar güzellik içinde yaşarken neden bu kadar çok göç verdiğimizi, gençlerin neden hep Bursa’ya, İstanbul’a,  İzmit’e, Adapazarı’na kaçtığını anlamıyorum.  Bakın evin etrafındaki meyve ağaçlarına, eriklere bakın. Dalları yere eğilmiş, o kadar çok meyve vermiş ki. Elma, armut, aklınıza gelen meyve sebze.. Meyveler dalından dökülüyor, çürüyor. Kim yapacak? Kim toplayacak?

GENÇLER KÖYÜNÜZE GELİN, TOPRAĞINIZA, GEÇMİŞİNİZE, EVİNİZE SAHİP ÇIKIN

Burada dursalar hayvancılık, bağ bahçe işleri yapsalar, daha çok kazanır, daha sağlıklı beslenirler. Hem de topraklarına, evlerine, köylerine, memleketlerine sahip çıkmış, katkı sunmuş olurlar. Giden buraya gelmek istemiyor. Ben de oralara gitmek istemiyorum.

Gençlere sesleniyorum. Gelin köyünüze, ilinize, anne babanıza, geçmişinize tarlanıza, bağınıza sahip çıkın. Size de çok teşekkür ediyorum. Ben83 yaşındayım ilk defa gazetecilerle konuşmuş oldum. Size çok görev düşüyor, oğlum.  Biliyorum, işiniz zor ama yapmak zorundasınız.  Memleketimizi anlatın, doğruları yazın, yanlışları yazın ki biz neyin ne olduğunu anlayabilelim.”dedi.

37649893_10156472695508674_5249295697592713216_oKÖY NÜFUSLARI NEREDEYSE HİÇ ARTMIYOR!

Elvida Temur’un oğlu Ayhan Temur’da memleketi anlatırken, neden göçün yaşandığıyla ilgili düşüncelerini, tespitlerini aktardı. Temur, “dedem 1963 yılında Yamaçlı’dan Boyalı’ya  göç etmiş. Bu araziyi almışlar. Boyalı çok güzel bir köy. Heyelan alanı diye biraz aşağıda afet evleri yaptılar.  Bazıları çatladı. Bizim evimiz eskilerin tabiri ile Çakatura olup en az 150 yıllıktır. Sapasağlam durur. Şimdi köyde genç göremediğinizi söylüyorsunuz. Haklısınız, Anasından doğan, Bursa’ya, İzmit’e, Adapazarı’na, İstanbul’a gidiyor.  Son yıllarda köyümüzün nüfusuna neredeyse hiç artı gelmiyor. Kimse köye gelmek istemiyor. Çünkü iş yok. Hayvancılık ta yapmak istemiyorlar zahmetli iş diye.

KÖYE DÖNÜŞ PROJESİNİN ALT YAPISI İYİ YAPILMALI

Burada köye dönüş projesi yapılmalı. Devlet, köyde kalıp tarım ve hayvancılıkla uğraşanlara sigorta yapsa, primleri devlet karşılasa belki de herkes köylere dönecek. Ama bu haliyle, okul yok,   sağlık ocağı yok,  sosyal alanlar yok.  Sigorta yok. Kimse gelmez elbet, gelemez. Asgari ücretle de olsa , buradan bizim desteklerimizle hem para, hem de yetiştirdiğimiz ürünler, erik, elma, peynir, yağ, bal, aklınıza gelen ne varsa onları göndererek destekliyoruz. Yoksa asgari ücretle orada yaşayamazlar. Ben annemin düşüncelerine katılıyorum.  Güzel bir memlekette doğmuşuz. Burada yaşayacağız, tıpkı dedemin, babamın mezarı burada olduğu gibi benim de burada olacak. Çocuklar bu koşullarda buraya gelemez. Biz de oralara gidip yaşayamayız. Arada sırada misafir olur, geliriz, o kadar. Onlar da zaman buldukça gelirler. Ne olursa olsun, köyümüzü memleketimizi sevmeli, sahip çıkmalıyız. Değerini bilmeliyiz.”dedi.

HABER: SAMİ ÖZÇELİK