Çoban, dağbaşında eline geçen hıyarı önce soyarak yemiş. Yerken de kabukların üzerine işemiş. Salatalık bitince tadı ağzından gitmemiş. Kabukları soyduğuna pişman olmuş. Onları da yemek istemiş. Önce şöyle kenarda duranlardan başlamış. Eline aldığı kabukların bazılarını “buna çiş değmiş” diye geri bırakmış. Bir başkasını “değmemiş” diyerek yemiş. Hem bakmış sidikle tuzlandığı için olsa gerek kabuklar daha lezzetliymiş. Sonuç ta; “buna değmiş, buna değmemiş” diye diye kabukalrın hepsini yemiş.
Bizim Reis’de, önce muhafazar demokratları ve liberalleri kovdu partiden, sonra FETÖ’cüleri. Hepsinin üzerin işedi çobanın karpuz kabuklarına yaptığı gibi.
Belli ki, muhafazakâr demokratlar ve liberle hesabı kapatmış. Onların defteri tamamen dürülmüş. Ama FETÖ’cülerle işi bitmemiş. Salatalık kabuğu gibi üstlerine işediği bu eski FETÖ’cü kankalarını birer birer etrafına topluyor şimdi…
Malum, çok açıkca dillendirilmese de, FETÖ’cülük suçlaması ile üzerlerine işenmişti bunların.
Şimdi, ‘FETÖ’cü zannıyla’ üstüne işediği herkesi (“FTÖ’cülük buna değmiş, buna değmemiş” diye diye) çağırıyor geriye.
Davudtoğlu ile başlattığı  görüşme süreci, Arınç’la devam etti. Sanırım, KadirTopbaş, İ.Melih Gökçek, Recep Altepe, Edip Uğur, ve diğer eski FETÖ’cü yoldaşlarla devam edecek.
Bunların hepsi ‘dava’ adamlarıydı. Hepsinin davası da FETÖ adınaydı. Uğradıkları haksızlıkları “dava’zarar görmesin diye sineye çektiler. Kan kustuklarını sakladılar. “Kızılcık şebeti içtik” dediler. Şimdi yine ‘dava’ adına geri gelecekler…
Gözünüz aydın aydın AKP severler!
Yine o eski görkemli günlerinize dönüyorsunuz….