axcd

Artvin’in 25 yıllık Varoluş-Yokoluş mücadelesi olan Cerattepe gerek demokratik, gerek hukuki yollar kullanılarak bugüne kadar başarılı bir şekilde savunuldu. Bu bölgeye maden şirketlerinin girilmesine izin verilmedi. Çıplak gözle bile baktığınızda doğanın verdiği raporu açıkça en cahilinden Profesörüne kadar rahatlıkla okuyabileceği bir doğada madenciliğin yapılamayacağı açıkça görülmesine rağmen, maalesef maden şirketleri bu bölgeyi hiçbir zaman terk etmedi.

cer103HUKUKA-ARTVİN HALKI’NA DEVLETE HAKKA MEYDAN MI OKUYORSUNUZ?

Bilim insanların raporlarını hiçe saydılar, Hukukun arkasından dolandılar. ÇED kanunlarını 7 kez değiştirerek, madencilerin istediği şekle soktular. Buna karşın hâkim ve savcılar en zor zamanlarında bile sürgün pahasına verilmesi gereken kararlar vererek bu bölgede madenciliğin yapılamayacağını, nedenlerini ve sakıncalarını onlarca sayfalık gerekçeli kararlarında yazdılar. Bugüne kadar gelen tüm iktidarlar Artvin Halkı’nın sesini dinledi. Başka Artvin yoksa burada maden de çıkmayacak” dedi. Ama maden şirketleri lapıdan giremedikleri cerattepe’ye bacadan, hukukun arkasından dolanarak girmek istedi. Bunun için de her yolu mubah saydı.

cer101

19 EYLÜL’DEKİ MAHKEMEDE ÇED İÇİNDE YER ALAN TOPRAK ANALİZİNİN CERATTEPE’YE AİT OLMADIĞINI ANLATAN PROF. DR. ORHAN KANTARCI HÂKİM’E İTİRAZDA BULUNDU

Bütün bu gerçeklere rağmen maden şirketlerinin ısrarlarına uygun olmayan ÇED yönetmeliğini değiştirdiler. Basitleştirdiler. Cerattepe, Kafkasör, Genya ve civarına ait olmayan toprak analizi raporunu mahkemeye ÇED diye sundular. Prof. Dr. Orhan Kantarcı bu durumu 19 Eylül’deki duruşmada mahkeme başkanına açıkça söylemesine rağmen, hakim bu konuda bir inceleme yapılması ve iddianın araştırılmasına bile gerek görmedi. Prof. Kantarcı, kopyala- kes, yapıştır yöntemiyle yazılan raporun içinde yer alan toprak analizi bilgilerinin 2001 yılında yazmış olduğu bir kitabın içinde intihal olduğunu hem mahkemeye, hem de yerel ve yaygın medyadan açıkça kamuoyuna duyurdu.

cer104TÜİK HUZURLU KENT İLAN ETTİKTEN 3 GÜN SONRA ARTVİN GAZA BOĞULDU!..

14 Şubat 2016 Sevgililer gününden 2 gün sonra 16 Şubat’ta maden şirketi araç ve ekipmanlarla mahkeme sürecini beklemeden kolluk güçlerinin desteği ile Cerattepe’ye girmek için harekete geçti. Çok değil 3 gün öncesinde TÜİK tarafından en huzurlu kent seçilen Artvin’e gaz, duman, plastik mermi girdi. Maden şirketi Cerattepe’ye çıkarıldı. Ancak Artvin halkı sokağı boş bırakmadı.

DEVLET ARTVİN HALKI’NA MAHKEME SÜRECİ BOYUNCA
CERATTEPE’DE ÇALIŞMA YAPTIRILMAYACAĞI SÖZÜ VERDİ

Tencere, tava sesleri, sokakta yapılan eylemler, basın açıklamaları kısa sürede etkisini gösterdi ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu Artvin halkına randevu verdi. Ankara’ya gidecek temsilciler belirlendi. Burada bilgiler verildi. Sakıncalar, çekinceler anlatıldı. Başbakan Davutoğlu, devleti temsinle mahkeme süreci bitene kadar o bölgede hiçbir çalışmanın yapılmayacağı sözünü verdi.

cer102MADEN ŞİRKETİ SÜREKLİ BİR ŞEYLER YAPIYOR!

Cerattepe’de Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır maden şirketi, hukuki sürecin devam etmesine rağmen, tünel ağzı açma çalışması yaparak ve maden çalışması yapması mümkünmüş izlenimi yaratmaya çalışarak provokatif faaliyetlerde bulunuyor.

Artvin Cerattepe’de daha önce başka şirketlerce de defalarca denendiği üzere, maden çalışması yapmak isteyen Cengiz Holding’e ait Eti Bakır şirketi, hukuki sürecin Danıştay’da devam etmesine rağmen, tünel ağzı açarak ve bölgede madencilik faaliyeti yapmak mümkünmüş gibi bir izlenim yaratmaya çalışarak provokatif görüntüler servis ediyor.

Cengiz Holding bünyesindeki Eti Bakır madencilik şirketinin, Facebook’taki “Artvin Cerattepe Projesi Grubu” isimli hesabından paylaştığı fotoğrafta tünel ağzının açılması çalışmaları görülürken, algı oluşturma faaliyetinin bir parçası olarak, “Allah utandırmasın, kazasız belasız çalışmayı nasip etsin…Aydınlık Gelecek İçin Karanlığı Kazıyoruz” notu da dikkatlerden kaçmadı.

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, söz konusu provokatif faaliyet ile ilgili olarak yaptığı açıklamada;

‘ÇEVRE MÜDÜRÜ ŞİRKETİN TÜNEL AĞZINI AÇTIĞINI BİZDEN ÖĞRENDİ’

“Henüz işletme izinleri yok. Hazırlık çalışması yapabilecek izinleri var, ama tünelin ağzını açmaları için ÇED raporunda da hiçbir açıklama yok. Biz Valilik, Sağlık Müdürlüğü, İl Özel İdaresi ve Çevre Müdürlüğü’ne gerekli itirazlarımızı yaptık. Hatta İl Çevre ve Şehircilik Müdürü, maden şirketinin, tünel ağzını açtığını bizden duydu.”

‘BUNLAR HALKI GERMEK İÇİN YAPILAN FAALİYETLER’

“Dava henüz Danıştay’da.  Ayrıca dönemin başbakanı tarafından, hukuki süreç bitene kadar Cerattepe’de çalışma yapılmayacağına dair verilen bir söz de vardı. Şirket, orada bir çalışma yapabileceğinden değil, halkı germek için yapılan faaliyetler bunlar. Sadece 5 hektarlık bir alanda hazırlık çalışması yapmak için İl Özel İdaresi’nden izinleri var. Onun dışında bir izinleri yok. Vatandaşta “bakın biz buraya çıktık çalışma yapıyoruz” gibi bir imaj yaratmaya çalışıyorlar. Bizim mücadelemiz sürüyor. Onların dediği gibi olmaz. Daha önce de şirketler çıkmıştı geri indiler.”

‘MADEN ŞİRKETİ İÇİN KARAR ALIYORLAR’

“Biliyorsunuz Artvin’de olağanüstü hal üzerine olağanüstü hal ilan edildi, devam ediyor. Bunun bir gerekçesi de yok. Tüm Türkiye’de var olan olağanüstü hal ilanının dışında özel olarak Artvin’de bir durum yok. Bu karar da sadece maden için alınan bir karar. Maden şirketinin oraya rahat çıkması için karar alıyorlar.”

‘HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDERKEN ÇALIŞMA YAPILMAMALI’

“Ön hazırlık yapılmasına ilişkin verilen izin bir yana, devletin, dönemin başbakanının ağzından verdiği bir söz var. Hukuki süreç devam ederken Cerattepe’ye madencilerin çıkmaması gerekiyordu. Şimdi ise çalışma yapılmaması gerekiyor.” dedi.

Mahkeme süreci devam ederken maden şirketi hiçbir zaman boş durmadı. Algıya dönük psikolojik baskılarını sürdürdü. Geziler düzenleyip, belirlediği isimleri gezilere taşıdı. Çizgi film animasyonuyla madeni teleferikle taşıdı, maden bitikten sonra oraları çizgi film marifetiyle aynı eski haline getirdi.

Ancak maden şirketi son olarak daha önce açılmış olan galerinin önünde damardan getirdiği işçilerle boyadığı galerinin önünde zoraki gülümsetilmiş fotoğraf çektirerek sosyal medyada paylaştı. Artvin halkı bu girişimi maden şirketinin mahkeme, hukuk, adalet, devlet sözü kavramlarını bir kenara atarak bunları tanımadığını, sonuç ne çıkarsa çıksın burada maden çıkaracağını kimseyi takmayacağını anlatan fotoğraf olarak yorumladı.

BİR TEK CAN YAKMADIK BİR TEK CAM KIRMADIK

Artvin halkı bunun devlete, kanunlara, hakka, halka ve hukuka meydan okumak olduğunu belirterek; “ Biz hiçbir zaman hukuksuz bir tek eylem yapmadık. Bir tek cam kırmadık, bir tek can yakmadık. Hep kendimizi savunduk.

ANAYASA’NIN 56. MADDESİ HEM BİZE HEM DEVLETE GÖREV VERİYOR

Anayasanın devlete ve halka verdiği 56. Maddedeki hakkımızı kullandık. Sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkı. Bunu sağlamak hem devletin görevidir hem de milletin. O zaman bu maden şirketi kime, nasıl meydan okuyabiliyor. Anayasayı tanımıyor, hukuku tanımıyor, Artvin Halkını, devleti tanımıyor, devleştin verdiği sözü çiğniyor. Soruyoruz bu gücü kimden nereden alıyor? Bu dava Danıştay’da Cerattepe Davası sadece bir bölgenin davası değil ki, Bir ilin tümüyle yer altı, yer üstü, geleceği, varlığı, yokluğu davasıdır. İşte maden şirketi ve yandaşları bunu anlayamıyorlar, ya da anlamak istemiyorlar.

YEŞİL ARTVİN DERNEĞİ’NE ATTIKLARI İFTİRA VE ÇAMUR KENDİ ÜSTLERİNE BULAŞTI!

Artvin’de 25 yıldır haklı mücadelesini veren Artvin Halkının siyaset üstü en büyük buluşma platformu olan Yeşil Artvin Derneği hakkında asılsız, karalama kampanyasına yönelik yerel ve havuz medyası aracılığıyla algı operasyonları yapıldı. Akla hayale gelmeyecek iftiralara atıldı. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan’ı Alman Ajanlığı ile suçlayıp, fotoğraflarını yuvarlak içine alıp hedef gösterdiler.

Ancak Artvin Halkı bunların hiç birisine itibar etmedi. Çünkü sundukları deliller komikti. Normalde bu haberler ihbar sayılarak havuz medyası ve yerelde bazı gazetelerde çıkmasıyla savcılığın, harekete geçerek olayı araştırması gerekirken ciddiye bile almadı. Çünkü delil diye ortaya konulan belgeler, bilgiler iddiaların altını doldurmaktan uzak yalan yanlış belge ve kirli bilgilerden oluşuyordu. Yalan haberler, bu maksatlı haberleri yapanların elinde patlamış oldu.

BU OHAL İÇİNDE ACILAR YAŞADIĞIMIZ BUGÜNLERDE BU FOTOĞRAF NEYİN NESİDİR?

Cerattepe’de çekilmiş bu fotoğrafa tepkiler de geldi. OHAL çarpı OHAL yaşayan Artvin’de herkes bu karara uyarken maden şirketi nasıl oluyor da devletin mahkeme süreci içinde hiçbir çalışma yapamaz dediği emri hiçe sayıldığının cevabını yerel ve Ankara’daki yetkililerden bekleyen Artvin halkı, OHAL kendilerini bağlıyorsa, maden şirketini de bağlıyor. Adalet herkes için var. Hukuk herkese geçerlidir diyerek tepki gösteriyor. Hele terör olaylarının yaşandığı ve 80 milyon insanın yüreğini dağlayan şehitlerin geldiği günlerde maden şirketinin bu tavrı ve davranışı herkes tarafından esefle kınanıyor.

Sami Özçelik