Çok sevdiğim ve değer verdiğim bir abim’di Enver Gümüş. Çalıştığı bankanın müdürlüğünden emekli olmuştu. Şimdi hayatta değil, kendisini saygıyla yadediyorum.

Enver abi, gençliğinin bir döneminde amatör olarak güreşle de uğraşmıştı. Bu yazının konusu onun amatör güreşçi olarak gözlemlediği bir şey olduğu için onu tanıtma gereği duydum.

Rakibinin gücünü kendi lehine kullanmak: güreşte çok önemli bir taktikmiş. Bu takdiği çoğu güreşçi bilmezmiş. Bir çok güreşçi bilmdiği halde bu takdiği ustaca kullanırmış. Çünkü takdiğin özü, rakibin sinirlerini bozmaktan ibaretmiş.

Güreşte rakiplerden birisinin sinirler bir kere bozulmaya görsün. Artık o rakibin karşılaşmayı kazanması mümkün değilmiş.

“Sinirleri bozulan rakip kontrolü kaybeder. Bunu başardım mı, rakibinin senden çok güçlü olması senin için bir avantaj haline gelir. Çünkü kontrolsüz olan o güç artık senin eline geçer. Rakip bütün gücüyle seni ezmeğe çalışır. Senin ona kurduğun tuzaklardan, getirmek istediğin oyunlardan habersizdir. Çok basit bir oyunla tuş olması kaçınılmazdır.” Derdi Enver abi…

Son günlerde yaşananlar hatırlattı bana bunları. Bu yaşananlara bakınca, güreşte kendi gücünün kontrolünü kaybetmiş bir pehlivana benziyor ülkemiz….

Ülkemizi bölüp parçalamak isteyenler, bombalı saldırılarla sinirlerimizi geriyor.

HDP’li vekilleri , parti yöneticilerini, seçilmiş belediye başkanlarını, belediye meclisi üyelerini görevden almak, tutuklayıp hapse atmak, HDP binalarına saldırmak, bunun bir adım sonrası HDP’lilerin iş yerlerine (bu kürtlere saldırmak demektir) saldırmak ; bunların tamamı güreşte sinirleri bozulup, kaba gücü ile rakibi ezmeye çalışan bir pehlivanın davranışlarından farklı davranışlar değil.

Böyle bir zemin rakibin bizi çekmek istediği zemindir.

Rakibin basit bir oyunu ile tuş olmadan, aklıselimi hakim kılmak zorundayız.

Bu ” aklı selim” için hükümet ve saraydan yana hiçbir umudum yoktur. Onlar hala başkanlık için kaostan medet ummaktalar. Kontrollü bir kaosu sürdürmenin derdindeler ve kontrolü çoktandır kaybettiklerinin farkında değiller… Hükümet ve saraya rağmen aklıselimi hakim kılmaktan başka bir seçeneğimiz yoktur.

Aksi halde bu ülkenin bölünmesi kaçınılmazdır.