Mikrofonu eline kapan Cumhurbaşkanı ve Başbakan “böldürtmeyeceğiz ülkeyi” çığlıkları atıyor.
Niye atıyor?
Başkanlık için.
Fakirin fukaranın çocuğu katlediliyor onlar başkanlık hesabındalar. Bir taneden bir şey olmaz. Bir sefer tecavüz edince de bir şey olmaz. Bu defa sayılar çoğalıyor. Öyle buyurdular… Katiller ve tecavüzcüler de yaptıkları işten aferin almak istiyorlar. Bir tane kişiyi katletmekle ses gelmiyorsa onar onar, on altışar on altışar katlederiz diyor başkanlığın yolunu döşeyenler ve öyle de yapıyorlar. Başkanlığı iyi anlatabilmek için her bakana en az bir cenaze evi düşmeli…
Eğer bu dediklerim doğru olmasa şimdiye kadar başkanlık tartışmalarını bitiriyoruz der, dosyayı ülkeyi düzlüğe çıkartıncaya kadar kapatırlardı.
Ülke düzlüğe çıkınca zaten ancak onu isteme hakkını kendilerinde hak olarak görebilirler.
15 Yıldır Recep Tayyip Erdoğan tek başına iktidar. Diğer AKP’liler onun egolarını tatmin etmek için alt yapıyı kuruyorlar.
15 Yıllık iktidarın sonu;
Eğitim battı.
Battı yetmemiş olabilir…
Eğitim berbat.

Sağlık paralı oldu.
Özel hastaneler müracaat eden herkesi en ağır tetkiklere sokuyor, olmadık şeylerden ameliyat ediyor ve devletin parasını haksız yere talan ediyor.
Hasta müşteri oldu tıpkı öğrenci gibi…
Üniversite hastanelerine ödenek vermeyen iktidar müracaat eden hastayı müşteri olarak özel hastanelere gitmesini sağlıyor. Özel hastanede müşteriye yolunacak tavuk muamelesi çekiyor.

Güvenlik rezaletten daha rezalet.
Hakkını yememek lazım Cumhurbaşkanını çok iyi koruyorlar, başbakanı çok iyi koruyorlar, bakanları çok iyi koruyorlar.
Sıra vatandaşa gelince sel basıyor ölüyor, çığ düşüyor ölüyor, iş yerinde  ölüyor, çatı çöküyor ölüyor, trafikte ölüyor, polis gaz sıkıyor ölüyor, polisin aklı estiği için ölüyor, yanlış tedaviden ölüyor, magandanın saldırısına uğruyor ölüyor, kadınsa kısa giydiği için ölüyor, kocasına yemek hazırlamadığı için ölüyor, tecavüze uğruyor ölüyor, ölüyor, ölüyor… Maden ocaklarında yüzer yüzer ölüyor…
Asker oluyor emredilen yere gidiyor ölüyor, demokrasi gereği mitinge gidiyor yine yüzer yüzer ölüyor.
Kısacası güvenlik içler acısı…

Dış politika da muz cumhuriyetleri bile bu kadar berbat değil.
Hayatında bir tane klasik bile okumayanlar Avrupa devletlerine “bana bak banaaaa” diyerek buradan oraya elini, dilini uzatıp adamların kulağını çekmeyi dış politika zannettikleri için Avrupalılar karşımızda diz çökmüş vaziyetteler. Rusya’ya bir yanlış yapmanın bedeli şu ana kadar 20 milyar dolar. Avrupa, Rusya gibi de değil. Ekonominin yarısı Avrupa ile dönüyor, siz ona posta koyuyorsunuz. Peşinden dolar patlıyor ve diyorsunuz ki “dış mihraklar”… Tamam dış mihraklar ülkemizin iyi olmasını istemiyor, ya siz iç mihraklar?
Sizi ne yapacağız?
Ülkenin ordusunu tarumar ettiniz.
Soruyorum şimdi ordumuzu iç mihraklar mı, dış mihraklar mı tarumar etti?
Ekonomimizi dış mihraklar mı, iç mihraklar mı tarumar etti?
Mihrak oldukları kesin de, hangi mihraklar?
PKK’yı hedef göstererek “ülkemizi böldürtmeyeceğiz” derken kendi bölücülüğünüz hiç mi aklınıza gelmez?
AKP’ye oy vermeyen herkesi bir yolunu bulup düşman ilan ediyorsunuz. Tecavüzcü vakıf sizdendir diye “bir kereden bir şey olmaz” diyecek kadar bölücüsünüz…
Böylece 50 milyonu düşman göstermiş oluyorsunuz.

Bunca çok olay oldu bir tekiniz bile istifa etmediniz.
Dolayısıyla sizin 15 yıllık sürecinizde AHLAK ayaklar altına indi.
Toplum ilk defa bu kadar ahlaksızlaştı.
Bu ahlaksızlığı süreklileştiren de cemaatler oldu. Alışmışlar kuran kurslarında, yurtlarda halkın çocuklarına tecavüz etmeye ve tecavüzü saklamalarının da sevap olduğunu öğretmeye….
Böylece bu mekanlarda tecavüz, taciz gelenekselleşiyor. Bu ahlaktan yoksun kişileri siz devlet bürokrasisine yerleştirerek ahlaksızlığın toplumun tüm katmanlarına sirayet etmesini sağladınız..:
Yurt yangınlarında çocukları yananları para ile ahlaksızlığınıza ortak ettiniz. Maden ocaklarında özellikte Soma iş katliamında yine ölenlerin yakınlarına para vererek olayı karıştırmamalarını sağladınız.

Din;
Din ilk defa bu kadar zan altındadır. AKP iktidarı boyunca namaz kılana, ibadet edene ülkemizde ilk defa şüphe ile bakılmaya başlandı. Çünkü AKP’liler namaz kılınca her namaz kılanı onlar gibi zannediyor insanlar. Tecavüzcü zannediyor, hırsız zannediyor… Türbanlıya da paralı erkek avcısı gözüyle bakılıyor artık.
Yani anlayacağınız dini de kendinize benzettiniz.
Belediyeler;
AKP’li belediyelerin hepsi hırsız. İmar hırsızı, ihale hırsızı hepsi… Başta Ankara ve İstanbul Büyük Şehir Belediyeleri…
Bazıları Binali Yıldırım’a dürüst falan diyor… Bende diyorum ki dürüst adamın AKP’de işi olamaz. Onun oğlu da gemicikli hem…

Ekonomi;
Cumhuriyetin fabrikalarını sattılar, üretim olmayınca ekonomi battı, onlar “dış mihraklar ” dedi…
Çok düşük faizle Amerika’dan para aldılar, bankalar aracılığıyla halka yüksek faizle kredi verdiler, onunla ülke ekonomisini yöneteceklerini sandılar. Olması gereken oldu ve ülke battı…
Kurtulmaz mı?
Kurtulur ama AKP ile değil…
Diyanet derhal kapatılmalı ve camiler özelleştirilmeli…
Hiç bir tarikata yurt açma izni verilmemeli…
Mevcutlar da derhal ellerinden alınmalı…
Her suç işleyen daha mahkemeye çıkmadan, soruşturma açılmadan hükümetçe FETÖ’cüydü açıklaması yapılıyor.
Madem biliyordunuz FETÖ’cü olduğunu silah belinde hala nasıl dolaşıyordu diye sormazlar mı adama?

Vesselam AKP iktidarını neresinden tutarsanız tutun dökülüyor.
Şu günlerde başkanlıktan söz etmeleri çok rencide ediyor insanları..
Keçi can derdinde kasap et derdinde…
Sizin başkanlık istemeniz tam da budur.
Fakirler ölürken başkanlık istemek ne kadar etik?
Katliamlar bir yana başkanlık bir yana!