Özer Topçu
06 Ocak 2017
“Bir taraftan bir olalım, iri olalım, diri olalım” derken onun tabanı sayılan sendikacı “Atatürkçülük ders kitaplarından çıkartılsın” dedi.
Hükümetten hoooop senin ağzın neler söylüyor diyen olmadı.
Ama halkevci gençler “laikliğe sahip çıkalım” dedikleri için karga tulumba içeri attılar.
Böyle yaptığınız için ülkenin başı terörden eksik olmuyor.
Irak’ı ABD karıştırdı. Demokrasi getiriyordu. ABD ondan evvel de Afganistan’a götürmüştü o demokrasiyi. Hergün yüzlerce insan katlediliyor. Irak hakeza gün geçmiyor ki katliam olmasın.
Komşumuz Suriye’nin içini de yine ABD ve AKP karıştırdı. Birisi BOP başkanı, diğeri BOP Başkan Yardımcısı bir araya geldiler ve Suriye’ye demokrasi getirmek istediler. IŞİD, ÖSO, ELKAİDE, ELNUSRA gibi örgütler ile Suriye’ye demokrasi getireceklerdi.
Getirdikleri demokrasiyle Suriye’de taş üstüne taş bırakmadılar.
Suriye toprakları kanla karıldı.
Bizim ülkemizde 1945 yılında denemişti ABD demokrasiyi.
Adnan Menderes’i bulmuştu en demokrat kişi olarak.
Onu ikinci seçimde başbakan yapmıştı.
O gün bu gün bu ülkenin yüzü bir türlü gülmez…
Zaman geçtikçe de kurdukları o demokrasinin dozu artıyor.
Gelinen nokta ortada.
ABD ve onun işbirliği sağ iktidarların her tonu ve sağ iktidarları destekleyen ve kendi elleriyle sağcılaştırdıkları sağın bütün insanları günahkardır. Bunun altını bir çok yazımda çiziyorum.
Bu ülkenin sağcıları günahkardır.
Ülke halkının 28 yıllık aydınlanma sürecinden sonra her gün daha kararıyor, her gün daha zifiri karanlıklaşıyor.
ABD ve sağcıların demokrasileri duvara tosladı.
Çünkü ortalıkta demokrasi yoktu.
Kelle sayan numaratörden ibaret aygıttan demokrasi çıkmaz.
İmamhatip kurulur bolca.
Kurdukları imamhatiplerin bir yarısı FETÖ’cü çıkar, bir yarısı da IŞİD’ci…
Tabi bir kısmı da diğer tarikatlar.
Tarikatları devlet yönetimine sokmak demokrasilerde görülmeyecek durumdur.
Adı üstünde tarikat.
Kendinden olmayan hiç kimse ile işi olmaz, tarikatların.
Ülkede özlenen şey; modern, çağdaş, demokrasi ve insan haklarının geliştirildiği, laikliğin tam uygulandığı, İmam ihtiyacını karşılayacak kadar imam yetiştirmeyi,
Öğrencilerin eğitimi tamamen bilimsel ve uluslararası kabul gören standartlarda olmalı…
Üniversiteleri özerk yapıya kavuşturup bilimsel eğitim gördüğü bir ülkedir özlediğimiz ülke.
Adaletin adil işlediği, sosyal hukuk devletinin işlevselleştiği bir Türkiye arzuluyoruz.
Ama onların hiç alışmadığı bir Türkiye ile karşı karşıyayız.
Adalet işlemezse
Hukuk çaresiz kalırsa
Demokrasi ortadan kalkarsa
Sosyal devletin ruhuna el fatiha olursa
Düdüğü PKK öttürür
Düdüğü IŞİD öttürür
Düdüğü TAK öttürür
Düdüğü FETÖ öttürür
Onlar düdük öttürüyor diye de AKP devlet terörünü şiddetlendirmek için OHAL der.
Başlar tektipleşmeyen ayrık otları ayırmaya.
Birleşme çağrıları peş peşe gelmeye başlar.
Birleşelim derken tek tipleşelim diyor işin özünde.
Mustafa Kemal’i beğenmeyenler onun olmazsa olmazı olan meclisi kadük etme aşamasındalar.
Meclis kendi kendini inkar ediyor.
Birey olma hallerinden kul olma hallerine kendi elleriyle dönen milletvekilleri, sizden utanıyorum.
Darbe dediğiniz darbe girişiminden ötürü nöbet tutanlar arasında kim bilir kaç IŞİD’ci var…
Bağırıp çağırmakla günahlarınız kapanmıyor.
Yapacağınız en hayırlı iş istifa etmek olacak.
Cidden yönetemiyorsunuz.
Her biriniz bu gerçeği göremiyorsunuz.
Ülkenin yüzünü medeniyete değil, pisliğe, bataklığa çevirdiniz.
Çıkın şimdi işin içinden.
Ya da gidin!