HURAFEYİ BIRAKIN GERÇEĞE BAKIN

Bu cinayetlerin İslamiyetle bir ilgisinin olmadığını istediği kadar söylesin iri iri adamlar, yetkili etkililer. Buna ne söyleyenler inanıyor ne dinleyenler.
Asıl inandıkları söylediklerinin tam tersi. Çünkü çok açık bir örnek duruyor dünyanın gözü önünde:

Laik cumhuriyeti, şeriat emirliğine çevirmeye cehdetmiş bir Müslüman(!), Türkiye gibi önemli bir devletin başında.
Biat etmeyenleri vatan haini ilan eden; ülkenin gençlerini, çocuklarını öldüren sakat bırakan polislerine, destan yazıyor diye methiyeler düzen; 14 yaşındaki çocuğu mezarında bile rahat bırakmayan; her fırsatta kinini kusan; yüreği yaralı anayı on binlerce gözü dönmüş, ruhu çürümüş mahkûkata yuhlatan biri varken İslamiyet’in masumiyetine kimseyi inandıramazsınız.

Hele bu vatandaş, doğruyu söyleyen herkese bu günlerde de Türkiye Barolar Birliği Başkanı’na “sen kimsin” diyebiliyorsa. Sen kimsin, dediğiniz vatandaş, üniversite bitirmiş, hukukçu unvanını almış, on binlerce insanın oylarıyla seçilmiş biri. Türkiye Barolar Birliği Başkanı.

Pekiii, sen kimsin ?..
Seni seçenler kim !..

Adnan Menderes, demişti ki: Odunu aday göstersem, seçilir. Kafa aynı kafa…
Ben de diyorum ki: Odunları seçenler de olsa olsa, çerçöp olur. Aloo !..

Az biraz beyni olan, az buçuk haddini bilen biri, “sen kimsin” derken, “ben kimim” diye, durup düşünmeli, biraz.
Sahi, sen kimsin !?..