DSC_5259aa

Anadolu’nun bereketli topraklarının suyu mu çıktı? Bizim sevimli, çalışkan, sözü özü bir çiftçimize, köylümüze ne oldu? Neredeyse bütün çiftçiler bankaların esiri durumunda, ya evi, ya yeri, ya traktörü ipotekli! Araziler boş, köylüler durması gereken yerlerini terketmişler, şehirlerde asgari ücretle iş arıyor veya asgari ücretle çalışıyor.

Geçen günlerde bir hayvan yetiştiricisiyle konuşuyorum. Hayvan sayısı çok değil. Ancak ot fiyatlarının yüksekliğinden üç hayvanını yok fiyatına satıyor!.. Çünkü adam diyor ki; otun, etin yurt dışından geleceğini birisi söyleseydi ben onu dikenli kızılcık sopasıyla döverdim. Siyasetçi olsa yuhalardım. Hadi ordan derdim. Bunlar hayal bile değildi, gerçek oldu. Virjinya tütün üreticisi (!!!) yılda en az 350 milyon paket sigaranızı üretiyor! Utanıyoruz ama Almanya 1 milyon ton buğday satıyor!

23 ülke hayvan ve et satıyor, aklıma gelmeyen onlarca kalem ürün dışarıdan geliyor. Kedi, köpek mamaları, kadınların kullandıkları aksesuarları, makyaj malzemeleri, saç boyaları… Dediğim gibi aklınıza gelen gelmeyen gıda ve diğer sektördeki ürünler.

Dünyanın fındık üreten ülkeleri arasında 1. sıradayız. Peki, neden ihraç noktasında sıkıntı çıkıyor? Üretilen fındık sanayi bitkisi değil mi? Bunun kabuğu bile bir işe yarıyor, yağı çıkarılıyor, çikolatası yapılıyor, sade yenebiliyor, kavruluyor, ezmesi yapılıyor.

O zaman size “Fındığınız çok fazla, sökün diyen kim?” Çayları sökün, kivi dikin diyen kim? Tam bağımsızlık maalesef sözde bir kavram haline gelmiştir. Çünkü ben ürünümü istediğim gibi satamıyorsam, birileri bana ihraç kotası koyuyorsa, Fındık Borsam fındık yetişmeyen Avrupa’da ise, bana kimse oturup da hikaye anlatmasın. Bununla ilgili olarak Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Bayraktar’ın açıklamalarından bir demet sunayım:

Bayraktar, fındığın tarımsal gelir konusunda en önemli ürün olduğunu ve bu ürünün değerinin bilinmesi gerektiğini ifade ederek, geçen yıl fındık ihracatından yaklaşık 2 milyar dolarlık gelir elde edildiği, fındık borsasının Türkiye’de kurulması halinde bu gelirin daha fazla olacağını kaydetti.

Fındıkta fiyat politikalarını Türkiye’nin belirlemesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Üretiminde dünya lideri olduğumuz fındıkta, fiyatların belirlenmesinde yeterince etkin değiliz. Her ne kadar ülkemizde fiyat teşekkül ediyor gibi görünse de esas fiyat, fındık üreticisi olmamasına rağmen, çok düşük fiyatla satın aldığı fındığı işleyip ihraç eden ve tek başına dünya fındık ihracatının yüzde 10’unu gerçekleştiren Almanya’da Hamburg Fındık Borsası’nda belirlenmektedir” dedi.

“Fındık Ürün Borsası kurulsun”

Bayraktar, fındık borsasının Türkiye’de kurulmaması nedeniyle üretilen fındığın uluslararası piyasalarda ucuza satıldığını savunarak, bu nedenle Fındık Ürün Borsası’nın Türkiye’de kurulması gerektiğini dile getirdi.

Dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75’ini Türkiye’nin sağladığına dikkati çeken Bayraktar, “Yine dünya fındık ticaretinin yüzde 74’ünü de Türkiye yapıyor. Bu kadar önemli bir üründe fiyat belirlemesini ise Almanya yapıyor. Almanya’daki alıcılar, Türkiye’de fındık alıcılarına avans vererek alım yapıyor. Bu şekilde de fiyatları onlar belirliyor. Biz üretiyoruz ama fiyatını Almanya belirliyor” şeklinde konuştu.

Bayraktar, fındığın işlenmesinin de Türkiye’de yapılması gerektiğini ve bu şekilde ülkeye daha fazla döviz kazandırılacağını anlatarak, “Çok stratejik bir ürün ve bunun yapısal sorunlarını çözmemiz gerekiyor. Fındığı biz üretiyoruz, o yüzden Hans bizim belirlediğimiz fiyattan bu ürünü almalı. Ancak şu anda Hans’ın belirlediği fiyata satıyoruz. Katma değer kazandırmadan ham madde olarak ihraç edilmesi, ülkemizin hem milyarlarca dolar kayba uğramasına neden olmakta, hem de çok sayıda insanımızın istihdam imkânı da kısıtlanmış olmaktadır. Fındık işleme sanayimizi geliştirmemiz lazım. Geliştiğinde fındık sektöründen geçimini sağlayan insanımızın sayısı 2 milyonun çok daha üzerine çıkacaktır.” Bu konuda yazılacak çok şey var. Ancak şimdilik burada noktalıyorum. Daha sonra bu tarım, hayvancılık ve özellikle en tehlikeli konu olan gıda üzerinde yazılarım olacak…

ESEN KALIN