Özer Topçu

30 Ocak 2017
Bu referandum serüveni araştırma şirketlerinin sonuçlarıyla son bulacak.
O başkan olamayacak.
Olamayacak çünkü satılık olmayan profesöründen çobanına kadar “evet” kazanması halinde ülkenin ve hatta bizzat kendilerinin başına nelerin geleceğini gördüler.
Tarafsızlık yemini eden bir Cumhurbaşkanının miting meydanlarında bir partiye nasıl çalıştığını, bu çalışmaları yaparken karşısındaki rakiplerine ve kendisine destek vermeyenlere nasıl bir dil kullandığına tanık oldular.
O başkan olamayacak.
Gerekçe ne gösterecek bilmem ama bu referandum olmayacak.
Belki Kıbrıs savaşı çıkartılacak, belki Irak batağı, belki Suriye batağı buna gerekçe olacak… Belki de CHP’nin Anayasa mahkemesine müracaatı can simidi olacak…
Bildiğim tek şey bu referandum olmayacağıdır.
O başkan olamayacak.
Onun başkan olup olmaması zaten bir şey değiştirmeyecek. istediğini bu haliyle de yapıyor. Referanduma gidip neden karizmayı çizdirsin ki?
Umarım bu referandum yapılır. Benim gönlüm bu yöne meyilli. Meyilli çünkü referandumu kaybettiğinde Cumhurbaşkanlığı meşruluğunu kaybedecektir. Hükümet meşru sayılmayacak, Başbakan meşru sayılmayacak… AKP’nin kaderi ANAP’ın kaderiyle örtüşecek, böylece… Her şeye rağmen DP’nin sonu gibi olsun demiyorum.
O başkan olamayacak.
O referandumu yapamayacaklar.
Gerekçe her şey olabilir. Asıl gerekçenin referandumda sınıfta kalacaklarının kesinleşmesidir.
O başkan olamayacak.
Olamayacak çünkü vatandaş Atatürk’ün makamını beğenmeyen adama oy vermem diyor.
O padişah olmak istiyor, biz padişahlığı yıllar önce terk etmişiz, geriye dönemeyiz diyor.
2002’den bu yana ülkenin geri gittiğini, fakirin daha fakirleştiğini, zenginin daha zenginleştiğini söylüyor.
Bir de çocuklarının aşırı zenginliğini konuşuyorlar.
Hatta onlara oy veren birisi diyor ki “bu seçimi de alsın, şahıs tapularını iptal eder bu adam.. Her şeyin tapusunu kendi üzerine yapar”…
Kısacası her yönüyle karne kırık.
Toplumu kutuplara ayırarak bir birlerine kinleştirdiğini söylüyor bir çoğu da…
İşine gelmediğinde mahkeme heyetini değiştirdiğini hatta canının istediği kararı alıncaya kadar mahkeme heyetini değiştirdiğini söyleyenlerde azımsanmayacak kadar çok.
Ekonomiyi iyi yönetemediklerine inanılıyor.
Bir gerçeğin daha altını çiziyorlar;
Kim ne yaparsa yapsın her yapılanın tek sorumlusunun Recep Tayyip Erdoğan’ın olduğu gerçeğinin…
Kürt politikacılara yapılan zulmün bir proje olduğunu ve daha önce aynısını komutanlara yaptıklarını, günah keçisi olarakta FETÖ’yü kullandıklarını da söylüyorlar.
Bütün AKP’li belediyelerde yolsuzlukların ayyuka çıktığını, balığın baştan koktuğunu, artık hırsızlara hiç birisinin müdahale etme yüzünün kalmadığını çünkü hepsi hepsinin açığını biliyor diyerek kokuşmuşluğu da gözler önüne seriyorlar.
Belediyelerde olanların aynısının bakanlıklarda da yaygınlaştığını da dillendirmeden etmiyorlar.
ABD’ye posta koymanın yalan olduğunun hepsi farkında.
En çokta İsrail’e ülke olarak ambargo koyduk, Reisin oğlunun gemicikleri İsrail’e mal taşıdı diyerek “hayır” demekte ne kadar haklı olduklarını dillendiriyorlar.
İsrail’in üzerine Mavi Marmara’yı kendisi gönderdi. Sonra da İHH’ya “bana ne ben mi gönderdim” demesi bardağı taşıran damla olmuş bir çoğuna da…
Yine çoğu seçimlerden önce MHP lideriyle bir birlerine yapmadık hakaret bırakmadılar, şimdi de el enseler, diyerek tepkilerini dile getiriyorlar.
O başkan olamayacak.
O referandumu araştırma şirketlerinin verdikleri bilgiler doğrultusunda iptal edecekler.
Kısacası referandum iptal edilecek.