Baykal bir laf etti, AKP cenahı bundan “kelebek etkisi” yaratmağa kalkıştı. Malum, kelebek etkisi; Edward N. Lorenz’in kaos teorisinin adıdır. Özetle: bir sistem içerisinde yapılan küçük bir değişikliğin, çok büyük ve ağır sonuçlar doğmasına neden olma potansyeli taşıdığını öngörür. Lorenz’in bu konuda verdiği şu örnek meşhurdur. “Amazon Ormanlar’ında bir kelebeğin kanat çırpması, dünyanın yarısını dolaşabilecek bir kasırganın oluşmasına neden olabilir.”
AKP cenahı, Deniz Baykal’ın “bu yetkiler Peygamber’i de bozar” sözü üzerinden CHP’yi boğacak bir fırtına yaratmağa kalkıştı.
Oysa, baktığımzda Peygamber’e ve dine hakaret konusunda AKP’nin sicili daha bozuk. Bu bozukluğu anlatmak için, kendi facebook sayfamda sıcağı sıcağına şöyle yazmıştım bir kaç gün önce:
“Adam geğirmenin osurmaktan daha ayıp olduğunu anlatmak için, “sıçmadım, geğirmedim; azıcık dübürüm öttü” demiş.
Baykal’da, “bu yetkiler peygamberi bile bozar” sözünü parmağına dolayanlara:
☆- Bakara-makara demedim.
☆- Erdoğan allahın bütün vasıflarını üstünde toplamış bir liderdir demedim.
☆- Erdoğan’a dokunmak ibadettir demedim.
☆- Bu yetkileri peygambere verseniz onu da bozar” dedim. Ne var bunda? dese ne derler acaba…”
AKP cenahında bu konuda söylenenler bunlarla sınırlı değil. Dah çoğu var.
İşte onlardan başka örnekler, Yolcu Haber için derledim:
“☆- Rize, İstanbul ve Siirt mübarektir. Çünkü; bu üç şehir, T.C. tarihinin en büyük, lideri’nin doğmasına vesile olmuştur.
☆- Bizim rahmetimiz, gazabımızı aşacaktır inşallah!
☆- Tayyip Erdoğan Türkiye’nin ilelebet ezli ve ebedi başkanıdır. (Yani ölümsüz, sonsuz)
☆- Recep Tayyip Erdoğan, Hz. İbrahim’e kadar uzanan bir büyük yolun, bir davanın en son neferlerinden biridir.
☆ – Peygamberimiz, Mekke’yi fethedip oraya girerken, muhtemelen bir pay çıkardı ordan kendisine. Biz pay çıkarmıyoruz kendimize başörtüsü yasağını kaldırdık diye! (Peygamber’den daha alçak gönüllü, daha mütevazılar yani)
☆ – Her şeyin garantisi biziz. Biz varsak siz de varsınız, biz yoksak siz de yoksunuz!
☆ – Şanlıurfa’ya bahar gelmiş, Başbakanımızı karşılamak üzere tarih de, coğrafya da kıyama kalkıyor.
☆ – Bir adam bu iddiaları kabul etse bile, o müslüman’sa bu İslami kaideye göre, yine Tayyip beye oy vermeye mecburdur. İman bun emreder, İslam bunu emreder. Hiç kurtuluşu yok….
☆- Evet, çaldılar! Sadece %20….
☆- Yolsuzluk yapana hırsız denmez. Bunu diyen iftira atmış olur.”
Yalanım da yok, hilafım da! Merak edenler google Hz.lerine yukardaki cümlelerden her hangi birini yazarsa kimin söylediği, nerde söylediği sesli ve görüntülü olarak çıkar karşısına. Hiç birisi de mahalle kahvesi müdavimi değil. Koca koca yerlerde, koca koca adamlar…
Bunlar dine ve kutsallara hakareti kendi tekelkerinde sanıyorlar galiba….
“Bir adam bu iddiaları (yosuzluk ve hırsılığı kastediyor) kabul etse bile, o müslüman’sa bu İslami kaideye göre, yine Tayyip beye oy vermeğe mecburdur. İman bunu emreder, İslam bunu emreder. Hiç kurtuluş yok!”
Bir hırsıza oy vermeyi imanın şartı sayan bu hadsizlere hadlerini bildirmek için ne yapmak gerekir?
Elbette ki sandıkları HAYIR’la doldurmak gerekir…