Referandum sonuçları üzerine tartışmalar sürüyor, sürmeye devam edecek. Birileri her ne kadar, hileye konu olan oyların referandum sonucunu etkilemeyeceğini söylese de bu, zırvaya tevil uydurmaktan başka anlam taşımaz.
*
Konu oy oranları değil, yenilen haltın oranıdır. Hukukun, siyasetin,adaletin ve güç sahiplerinin ne ölçüde düşebileceğinin oranıdır. İşin diğer yönlerinin tartışılması dansözlüktür.
*
Referandumun sosyal analizidir bu yazıda asıl üzerinde durmak istediğim. Sandıklardaki oy dağılımının söylediklerine dikkat çekmek gerek.
*
Kentler hayırcı, gençler hayırcı, eğitimliler hayırcı, çalışan kadınlarhayırcı.
Beldeler, köyler evetçi, eğitim düzeyi düşük olanlar evetçi, ev kadınları evetçi.
*
Yani iktidar açıkça cehaletten, muhtaçlıktan besleniyor. Bu yüzdendir ki eğitim kalitesini düşürmek, muhtaçlığı gözü gibi koruyup insanları kendine bağlamak için özel çaba harcıyor.
*
Kimse bu sözlerden halkın aşağılandığı anlamını çıkarma densizliğine kalkışmasın. Çünkü eğitimsizlik bir suç, bir ayıp değildir. Suç olan, ayıp olan, o insanları eğitimsiz bırakmaktır. Kaldı ki iktidara mensup onlarca kişi kaç kez, partilerine oy veren seçmenin eğitim düzeyi ile ilgili benzer sözler söylediler.
*
Mevcut iktidarın, oy havuzunu oluşturan bu tabloyu değiştirmeyeceği kesin. Yani yoksulluğun ve cehaletin bu iktidar tarafından ortadan kaldırılacağını umanlar avucunu yalar.
*
Bir iktidar böyle bir tabana dayanmaktan rahatsız olmaz mı peki? Görünüşe göre hayır. Oylar gelsin yeter ki. Adamların seviye diye bir derdi yok.
*
Bir de yurt dışı oy dağılımı var ki ibretlik. Ağırlığı Arap nüfusa sahip Müslüman ülkelerde yaşayan din kardeşlerimiz, onların Müslümanlığından o kadar razı olmalı ki(!) onların bizdeki kötü kopyalarına HAYIR demişler.
*
Bahreyn’de yüzde 86 , Kuveyt’te yüzde 76, Umman’da yüzde 76, Birleşik Arap Emirlikleri’nden yüzde 87 Irak’ta yüzde 65, Katar’da yüzde 81 HAYIR oyu var. Evet oyları yalnız Suudi Arabistan’da fazla.(yüzde 56)
*
Ya gâvur(!) memleketler: Avrupa’da Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, Danimarka, Fransa, Lüksemburg, Norveç ve Kosova’da “EVET” oyları önde çıkmış. Demek ki onlar gavurların koynunda yaşadıkları için Müslüman’ın Müslüman’a ettiklerine, bir Müslüman’ın ne kadar gâvurlaşabileceğine yeterince tanık olmamışlar.
*
Onlar belki Türkiye’yi uzaktan güllük gülistanlık gördükleri için, ama bence ölmeden önce Türkiye’ye dönmeyi düşünmedikleri için olacak, mühürü EVETe basmışlar. Öyle ya, uzak yerin somunu Türkiye, oralardan bakınca büyük görünüyor, üstelik de davulun sesi uzaktan hoş geliyor.
*
Peki bu AB ülkelerindeki yurttaşların, oradaki seçimlerde oy tercihleri ne yönde oluyor? Almanya parlamentosunda kabul edilen Ermeni tasarısına, oradaki tüm Türk kökenli milletvekilleri evet demişlerdi ya hani. Bunların tümü, bizim Türkiye’de baskıcı bir sağ anlayışa EVET diyen Avrupadaki dindar(!) kardeşlerimizin oylarıyla, sol partilerden meclise girmişlerdi.
*
Kimsenin oyuna karışacak değilim elbet de bir vicdan muhasebesine davet etmek istiyorum bu insanları.
*
Madem Türkiye’nin iyi yönetildiğine inanıyorlar; madem bugünkü iktidarı ve onun başını başarılı buluyorlar, devamından yana oy kullanıyorlar; bir teklifim var Avrupa’daki bu EVETÇİ mümin(!) vatandaşlarımıza.
*
*
Bir an önce dönsünler Erdoğan’ın eseri cennet Türkiye’mize. Uzaktan sevmekle yetinmesinler muhterem reisimizi. Onunla daha yakından kucaklaşsınlar. Gerekirse sarayının bahçesine çadır kursunlar. İmametinde namaza dursunlar. Elini eteğini öpsünler doyasıya. Ben onların yerine oraya, o gâvur ellerine gelmeye razıyım.
*
Sevabına söyleyiversinler hele…
*
EVET mi HAYIR mı…?
