Biz YEREL gazeteciler haftanın 6 günü yoğun bir tempo ile çalışırız. Her gün gazete çıkarmanın trafiği İstanbul trafiğinden beterdir!. 1 gün dinlenme var. Bu da cumartesidir. Cumartesi günü şöyle bir dinlenip, zamanım kalırsa bir yerlere ziyarete giderim diye düşünüyordum. Ama öyle olmadı. 20 Mayıs Cumartesi ilk duyduğum haber ile şok oldum. Murgul’da yaşanan iş kazası sonucu genç bir değerimizi kaybettik. Murgul-Akantaş Köyü Muhtarı Hüseyin Çelikarslan’ın oğlu sevgili Ercan Çelilkarslan’ı kaybetmiştik. Havuz’a düşmüş ve dereye kapılmıştı. Tek teselli vardı. Kısa sürede bulunması.

Aynı gün Kemalpaşa Hopa yolunda AFGAD Yönetim Kurulu Üyemiz gazeteci Aydın Tatar aracı ile kaza geçirdi. Neyse ki kazayı yara alamdan atlatmıştı.

Bir saat sonra bir haberde Ardanuç’tan geldi. Ardanuç esnaflarından dönerci ustası Ersin dede trafik kazası yapmış, Bulanık Deresi’ne uçmuştu. Kurtuluşu tam bir mucizeydi. Aynı mucizenin Murgul’da yaşanmasını o kadar çok isterdim ki… Ersin Dede’de gazeteci Tatar gibi kazayı yara almadan atlatmıştı. Bu haberden 1 saat sonra bir acı haber daha geldi. Kalp krizi sonucu bir dostumuzu kaybetmiştik.

Melo’da, köyünde kalp kriz geçiren Türk Sağlık Sen Başkan Yardımcısı Sinan Köksal ‘ın (48) ölümü Artvin’i yasa boğdu. Hastaneye koştuk. Hastane ana baba günü. O kadar çok kalabalık yığıldı ki… Bunun bir nedeni vardı dostlar; Sinan Köksal herkesin çok sevdiği delikanlı, sevgi dolu bir insandı. Onun kalp kırdığı, karıncayı bile incittiği vuku bulmamıştır. Oradaki feryatlar beni çok etkiledi. Bu dünyada herkes iy insan olmak için çabalasa toplumda hakim olacak tek güç sevgi, saygı, merhamet, paylaşım, kısaca insanlık olur.

Pazar günü genç kardeşimiz Ercan’ın cenazesi için Muhtarlar Derneği Başkanı Cafer Azizağaoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Selim Erkal, Ali Fuat Beyaz, Hasan Kalaycı ile birlikte Murgul’a hareket ettik. Murgul Merkez Camii 1950 yılında yapılmış. Böyle kalabalık bir cemaati çok az görmüştür.

Baba Akantaş Köyü muhtarı Hüseyin Çelikarslan taziyeleri kabul ederken evlat acısına daha fazla dayanamadı, ayakta duramadı, fenalaştı. Hastaneye kaldırıldı.

Cenazeye Vali Ömer Doğanay, İl Emniyet Müdürü Mehmet Selvi, Jandarma Alay Komutanı Jandarma.. Albay Osman Kılıç’ta cenazeye katıldılar.

Devlet erkânının böyle acı günlerde insanların yanında olması çok güzel bir şey. Aklıma Şavşatlı bir ailenin İstanbul’a doğru giderken samsun’da geçirdiği trafik kazası sonucu aynı aileden 7 kişinin vefat etmesi Şavşat’ı Artvin’i yasa boğmuştu. O cenazeye gittiğimde devlet erkânından sadece Şavşat Kaymakamını gördüm. Çok üzülmüş ve sert sayılabilecek duygu dolu eleştirel bir yazı kaleme almıştım. Devlet millet elele olmalı. Avılar paylaşıldıkça azalıyorsa ki öyledir. Bunu hepimiz yapmalıyız. Dün bu birlikteliği gördüm..

Ercan Çelikarslan’ın cenazesinde Cami Meydanı yetmedi. Yollara taştı. Çünkü Ercan Murgul’da çok sevilen bir gençti. Okumuş aydın, sözüyle özüyle, yüreğiyle Artvin’di o. Son yolculuğunda Murgul adeta kilitlendi. Kalabalık, araçlar dar sokaklara sığmadı. Sığmayan asıl şey, Ercan’a duyulan sevginin

büyüklüğüydü… Sevgili Ercan Ruhun Şad olsun, Mekanın cennet.. Genç yaşta evlat acısı yaşayan Akantaş Köyü Muhtarı Hüseyin Çelikasrlan’a, eşine ve ailesine Allah’tan sabırlar diliyorum.

Bugün pazartesi öğlen namazına müteakip bir dostu daha sonsuzluğa uğurlayacağız. Sevgili Sinan Köksal ağabey… Ercan’ın ölümü Murgul’u yakarken, Sinan Köksal’ın ölümü de Artvin’i yaktı. Ateş düştüğü yeri daha çok yakıyor. Köksal ailesinin yaşadığı acıya şahit oldum. Hastanede yaşananlar bu sözü daha iyi anlatıyordu. Ölüm bazen sürpriz yapıyor. Soğuk buz gibi bir şaka…

Ama ölümün şakası yok dostlar… Her şeye alışıyor da insan bir ölüme alışamıyor. Çünkü giden bir daha gelmiyor. O hasret, o acı ölene kadar sizinle yaşıyor. Siz ne kadar da unuttum deseniz zaman zaman aklınıza geldiğinde “hey gidi,, “ diye söze başlıyorsunuz.

O zaman insan olabilmek için lütfen daha çok çaba gösterin. Hele hele dünya malına tapanlar. Herşey benim olsun diye yapmadığı kötülüğü bırakmayanlar, kendisini bir halt sanıp kalp kıranlar, size söylüyorum… Ölüm geldiğinde sizin içinde ağlayan, yazan, konuşan, rahmet okuyan insanlar olsun istiyorsanız, egonuza, kibrinize harisliğinize bir dur deyin ve frene basın. Azrail ömrünüzün frenine basmadan…

Son olarak, kısacık Ömürlerinde bana bu satırları yazdıran, geride hoş bir sada bırakan, Sevgili Ercan Çelikarslan ve Sevgili Sinan Köksal’a Allah’tan rahmet diliyorum… Sizinle tanışmış olmak benim için güzel bir ödül ve çok kıymetli bir onurdur. Mekânınız cennet olsun sevgili dostlarım…

MURGUL TÜNELİ 5 NUMARA İDARE

LAMBASIYLA MI AYDINLATILIYOR!

NOT: Murgul tünelindeki ışıklandırma utanç vericidir. Barajlar kenti Artvin oraya kıya kıya 5 numara idare gaz lambası ışıklandırmayı mı kıymış? Beyler biz Artvin’in temelini, tarımını, köylerini, bahçelerini, hatta mezarlıklarımızı kıydık verdik.

Öyle bir ışıklandırma olur mu? Yakın zamanda o tünelde 2 can gitti, 2 yetim ve öksüz yavru kaldı. Kimseden utanmıyorsanız biri 3 diğeri 1,5 yaşındaki 2 yetim ve öksüz çocuklardan utanın ve o ışıkları adam gibi yapın. Tünel karanlık resmen.. İçini de beyaza boyayın ki ışık daha net gözüksün… Artvin Valisi Sayın Ömer Doğanay o tünelden cenaze için gelip geçti. Dikkatlerine sunuyorum..

ESEN KALIN