Karga Gak Demeden
Ömer ŞAN
Türkü değil hesabımız, türkülere konu çayın içine düşürüldüğü durumdur! Öyle yıllardır dediğimiz gibi, alınteri, emek, kota, kontenjan, randevu, düşük fiyat, çay-simit hesabı da değil ha…
Umulmadık, beklenmedik hesaplar var ardımızda. Çay Borsası mı kuruldu, Çay Kanunu mu çıktı? Çaykur neden Fon’a devredildi?
Çünkü çay, çay tarımı olursa bu tartışmalar gündeme gelir ancak! Yoksa çay, neye yarar ki vay-vay?
Terör gelmiş gene dayanmış Trabzon’un yaylalarına, bir canımız yine şehit, öncesindeki terör saldırıları, sonrasındaki çatışmalar ve yine şehit haberleri! Hani bitecekti 16 Nisan’dan sonra? Trabzon’a niye indi?
OHAL’e devam kararıyla ifade edilenler, yurt genelindeki uygulamalar ve göstergeler! Ve Cumhurbaşkanının, parti genel başkanlığına seçilmesi…
Sahi, konumuz çay idi değil mi? Demlisinden, önemine binaen hem de!
Rize’nin Ticaret Borsası Başkanı geçen hafta yine bildik açıklamalarından birini yapmış. Kaçak çayda, çay sektöründeki yanlışlıklarda olduğu gibi, üzerlerindeki sorumlulukları öteler gibi hem de! Neymiş, yaş çayda çalışan yabancı işçilere yılda 120-130 milyon dolar gidiyormuş! Hani dolar-molar yoktu, bozulacaktı?
Ha bir de ‘resmi rakamı’ var bu kaçağın! Hem kaçak, hem resmi! Nasıl olacak?
İşin ince siyaseti bir yana da… Yahu bu yabancı denen işçiler, bölgede kısaca ‘Rus’ denilen, Gürcü ve Azeri kökenli yurttaşlar. Arasında doktor da var, vasıfsız eleman da.
E kardeşim iyi de, bu insanlar buradaki çay işçiliğini nasıl keşfetti, malum mu oldu? Kim soktu bunları çaya? Özel işletmelerde, sektörün kalbine kim getirdi? Ucuz işçilik diye, 12 saatten fazla kim çalıştırdı, fabrikalardaki köhne yerlerde kim yatırıp-çalıştırdı bu insanları?
Doğal olarak o dönemlerde yasaktı, şimdi serbest piyasa ve ‘ticari sır’ örtüsü öyle mi? Hani işin içinde ‘kaçak çay’ ile ‘ithal çaylar’ da var ya!
Sanki üretici almış, adamları sokmuş bahçeye de, suçu itelettiriyor zatı muhteremler! Adama sormazlar mı ‘hırsızın hiç mi kabahati yok’ diye… Üretici ne, bu durumda?
Kaçak çaya ilişkin açıklamalara da bakarsanız sonuç farklı değil ha… Eşeklerin sırtında gümrüklerden giren kaçak çayın köpeklere havale edilmesi gibi bir durum vesselam!
Sahte ve kaçak çayın hamisi ve ceza alıp tescillenmiş zatın ‘kaçak’ otelinde ‘aşk filmi’ çevirir gibi filmler dönüyor civarda… ABD’de 20 dakikada devrialem yapılan emperyalizmin yancısı Trump, prensinin ölümüne yas ilan edilen ülkede el üstünde karşılanıp, dansa kaldırılıyor! Siyonizm’in tepsisine ortak el basılıyor Suudi prensi! Biz nerdeyiz, ‘one minut’ hesabında…
O hal, bu hal derken olağanüstü kurultayla bütün yetkiler tek elde toplanıyor… Tek adamda değil ha, tek el! Bazı isimler ‘çizik’ yemiş ama hala ‘ne istediyse verenler’ revaçta!
Bir yudum çay! Bir zaman, memleket gençleri sahneye taşıdı bu vurguyla çayı, alınterini, emek ve mücadeleyi!
Şimdi çıkmış muhterem, ‘hem çaya yüksek fiyat istiyor üretici ve hem de işçilere toplatıyor’ yorumu yapıyor! Sanki işçinin, üreticinin alın terini dolandırıp kaçan, çayını alıp vermeyen firmalardan o sorumlu değil!
Hele bir de ‘İşkur verilerine göre bölgede işsizlik rakamları yüksek’ vurgusu yapmaz mı? Sorsan siyaseten, ‘bölgenin istihdam sorunu yok’ der… Hani yöremiz insanı iş beğenip çalışmıyor ya!.. Siyaseten hani!
Fiyat açıklanmadı, kontenjan ve randevu başladı, fabrikalar yetişmedi! Suçlu Çaykur Genel Müdürü! Eleştirir, hedefe koyarız yeri geldiğinde ama ‘Sezar’ın hakkını’ da yemeyiz ha! Çelişki şurada ki; kurum Varlık Fonu’na devredildi. Gizliden bir de Çay Borsası kurulmuş, bir de Çay Üst Kurulu var, kısa adı tam da ‘cuk’ oturur… Fiyatı kim açıklayacak?
Çay Kanunu Tasarısı, hala bir yerlerden sokuşturuluyor… Bugüne kadar fiyatı Çaykur açıklamadı ki! Resmi kampanya açılışı Çaykur’da yapıldı, fiyatı Bakan açıkladı. Ha, bu arada çayda hiç ‘taban fiyat’ açıklanmadı ha… Yetkilisi-yetkisizi bilgisizce ‘taban fiyat’ deyip durmasın! Açıklanan Çaykur’un yaş çay alım fiyatıdır, başka manası yoktur! Bilinsin.
Yunanistan temsilcisi Olympiakos’u yenerek, zarar eden THY’nin sponsor olduğu Basketbol Avrupa Ligi Dörtlü Finali’nde Şampiyon olan Fenerbahçe tüm Türkiye’yi sokağa dökmüş! Tebrik ederiz de, Yunanistan’ın bizi denize dökerek yerleştiği, ‘kuzu çevirme’ yaptığı adalarımız ne olacak?
Çaydan bir yudum daha alın, konu dağılmasın. Üretici dayanışmacısı, Ramazan hesabına kontenjan ve randevu tepkisi göstermiş. Gündem ya!
Rize Belediyesi, Rize’nin içme suyu tesislerinde hiçbir yasal dayanak, izin ve onay alınmadan, plansız-projesiz olarak yapılmak istenen ve yargının iptal ettiği protokole dayandırılan ‘kaçak’ HES’in açılışını yaptırmış… Hem de devletin, Cumhurbaşkanının temsilcisi Rize Valisine!
19 Mayıs’ı geride bıraktık ya… Bir kez daha kutlayalım sözlerimizle: Ve bugün gördük ihaneti de yavşaklığı da!
Şimdi tutun… Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışını… 19 Mayıs’ın ‘Bayram’ oluşunun hikayesini çoluk-çocuğunuza, torunlarınıza, etrafınıza da öğretin ki… Gelecekte size küfretmesinler! Ve unutmayın ki, bir meşaledir 19 Mayıs… Zulmün ve karanlığın üstüne güneş gibi, yıldız gibi doğan! Ve başkaldırıdır esarete, emperyalizme, zulme… Bağımsızlığa ve insan olmaya yürüyüştür! Bugünümüze, varlığımıza can katanların onurudur… Her daim Kutlu Olsun!
Çay mühim çay… Demlik bitmesin!
