Yıl, 1953’tür… CIA’nın efsanevi başkanı Allen Dulles, Princeton Üniversitesi’nde konuşma yapmaktadır.

*

Konuşmasında gelecekteki istihbarat faaliyetlerinin özünü “beyin yıkama” nın oluşturacağını söyler.

*

“Hedef ,insan zihnindeki savaşı da kazanmaktır. Bu savaşın ilk cephesi propaganda, depolitizasyon ve sansür ile kitlesel sindirmeyi sağlamaktır. İkinci cephe ise bireyin beyninde kazanılacaktır;

*

Bu programda hedef, beyin yıkamak, zihin kontrolü yapmak, ideoloji değiştirmek ve ihtiyacımıza uygun sayıda Mançurya Kobayı yaratabilmektir.” der.

*

Mançurya kobayı üretmenin en etkili yöntemi, insanların fizyolojik ihtiyaçlarını bedava karşılamak, onu kendine muhtaç hale düşürmektir.Bu yolla onların hem düşünce hem de davranışlarını bloke edebilirsiniz.

*

Öncelikle üretmeyen bir topluma dönüştürüldük. Yerli otomobil, yerli uçak fabrikalarımız kapatıldı dahili hainler tarafından.

*

Şimdilerde ise, Cumhuriyetin dişiyle tırnağıyla kurduğu tüm üretim tesislerini satan, pancar, tütün ekimini sıfırlayan, tarımsal ürünlerde bile ülkemizi namerde muhtaç eden adam kalkmış ‘YERLİ OTOMOBİL ÜRETECEK KAHRAMAN’ arıyor yalancıktan.

*

Yerli tohuma türlü engel çıkaran, ülkeyi ’İSRAİL TOHUMU’ na muhtaç eden adam, ‘İSRAİL DÖLÜ’ diye adam tekmeliyor.

*

Bu yöntemin ‘İNSAN MÜHENDİSLİĞİ’ kısmı, ülkemizi yönetenlerce önce ‘DİLENCİLİK’ sektörünün adete bir meslek haline dönüşmesi oldu. Bir akşam baktık ki aç kaldığında karnına taş basan, bunu komşusuna bile hissettirmeyen insanımız, TV’lerde milyonlar huzurunda dilenmeye başlamış. Vicdan çamaşırhanesi olarak yoksuluğu gözü gibi koruyup kollayan pek çok riyakâr zenginimiz de reklam adına su taşıdı bu değirmene.

*

Bu TV kanallarının hangileri olduğunun ve nelere hizmet ettiklerinin, ülkeyi nerelere getirdiklerinin birlikte tanığı olduk geçen yıllarda.

*

Muhtaç kılındık ellere. Muhtaçlığımız ölçüsünde haysiyetimiz çalındı. Sünepeleştirildik usul usul. Sünepeliğe kutsal gerekçeler uydurdular birileri. İsyanla doğan din, sünepeleştirilmenin aracı kılındı göz göre göre.

*

Sağınıza solunuza, önünüze arkanıza ve özellikle üst katlara bakın;Medyada at koşturan süvarilere, TV’lerde seyrettirilen programlara bakın.

*

Arap coğrafyasında satınalınmış ARAP ŞEYHLERİ; EMİRLERİ çevresinde oyunlar tezgahlanıyor. SUUD KRALI, sarı şeytan TRUMP’la el ele, KILIÇ DANSI yapıyor; İslam âleminin başına çorap örüyorlar.

*

Bizim herkese EYYY çekme meraklısından tık yok. EYY SELMAN! Sen benim gözümün nuru MURSİ’yi darbeyle indiren ve hapislerde çürüten SİSİ ile nasıl el ele verirsin? der, diye bekliyoruz. Sessizlik.

*

EYY SELMAN! Sen nasıl PYD’ye YPG’ye silah veren ve Türkiye’ye düşmanlık eden,Müslümanların ABD’ye girmesini özel yasayla engelleyen, o SARI ÇİYAN’la 350 milyar dolarlık anlaşma yaparsın?” diye sormasını bekliyoruz. Suskunluk.

*

Medyaya bakıyoruz. Tek tük vicdanlı kalem dışında, hemen tamamı kemiklerini elde tutan adamın ağzına bakıyor. O, ABD’ye, AB’ye parmak sallamaya başlayınca, tümü birden o tarafa doğru havlıyorlar. O, ABD, AB hakkında olumlu bir şeyler mi söyledi. Bu kez tümü birden ABD, AB sevdalısı kesiliyor, kuyruk sallıyorlar o yöne doğru.

*

Bir kumar masası var yanıbaşımızda. Usta kumarbazlar, masayı istedikleri gibi kuruyor, kartları, pulları kafalarına göre dağıtıyor ve istedikleri oyunu oynuyorlar. Bu görevde bizimkilere düşen görevse ‘KRUPİYE’lik. Tek eksiğimiz var, mini etek.

*

CIA başkanının projesinin ne kadarının gerçekleştirildiğinin en büyük delilidir ülkemizin hali.