Bilal Kayabay Yazıları

HAYAT AKIP GİDİYOR KENDİ GERÇEKLİĞİNDE

Vicdanları kiralık, gerçeklere kör sağırlar, tutun ki, K.Kılıçtaroğlu tek başına yürüdü; meydan ‎da kimsecikler yoktu. Bu durum, gözü kulağı bu ülkede olan dünyanın sağduyu sahibi vicdanlı ‎kamuoyunca nasıl değerlendirilirdi. Adalet için yollara düşmüş bir muhalefet liderinin yalnız ‎bırakılması, bu ülke için kakara bir utanç olmaz mıydı.‎

Sizin, safsatalara, menkıbelere tapınıp gerçeklere kör sağır olmanız, dünya kamuoyunun bu ‎yürüyüşte olduğu gerçeğini değiştirmez. Sizin, küçük çıkar hesaplarıyla, subaşını tutmuş olana
kayıtsız koşulsuz biat etmeniz, dünya kamuoyunun gerçekçi algısını, yargısını değiştirmez. ‎

Müslümanların terörist olduğunu savlayanların, İslamafobiyi körükleyenlerin elini güçlendirir.‎
O kadar şartlanmışsınız ki bu kadarcığına bile basmayan akılcığınızla metre kare başına ‎matematik yapmaya kalkışıyorsunuz. ‎

İnsan bir durur; bir düşünür: Her şeyin olduğu gibi bu devranın da bir sonu vardır. Dün salya ‎sümük ağlaşarak, hasret bitsin dön Hoca Efendi diye serenatlar düzdüğünüz ile bugün kanlı ‎bıçaklısınız. Su akıyor; göz bakıyor; ıslık çalmaya ne hacet.‎

Kahvemi yaptım, pipomun dumanını savurarak Çaykovski dinliyorum, ceviz ağacının ‎gölgesinde.‎
Sırada Fazıl Say ve Bizim Onur Özmen var.‎
Her şeye ve hatta kör sağırlara, kiralık vicdanlara rağmen, hayat akıp gidiyor; kendi ‎gerçekliğinde.‎