Karga Gak Demeden
Ömer ŞAN

Kesik atmak, faça bozmak, racon kesmek… Literatürde sokak jargonu veya argo edebiyatı vurgusu olarak geçiyor çoğu manada. Bilim, kültür, gelenek-görenek, kutsal değerler, din-iman, edebiyat hak getire… Kesmenin kestirmenin türlü türlüsü var ammaaa!

Türkçe sözlüğe göre ‘racon’, ilk açıklamada ‘kural, yol, yöntem’ olarak geçiyor, ikinci açıklamada ‘gösteriş, çalım, fiyaka’ olarak anlamlandırılıyor.

Bir yandan kendi teşkilatına ‘metal yorgunluk’ uyarısı yapıp, endişeli bekleyişini sürdüren AKP Genel Başkanı Erdoğan; Çağdaş, Demokratik, Laik, Sosyal Hukuk Devleti Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olması sıfatıyla da, ‘racon kesme’ deyimini devlet yönetimine soktu! Herhalde, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ ibaresinin ‘titr’lerden kaldırılmasıyla yaşanan çağ atlayış, bunun da ‘sütre’ ötesine geçti!

Geride kalan 15 yılda elbette bir kısım yorgunluk hissedilebilir, uyarı da yapabilirsiniz ama biraz da çuvaldızın ucuna hamle yapmanız gerekir! Metal olmasanız bile etten-kemiktensiniz nihayetinde!

Sonra ‘racon kesme’ deyimiyle sanki saç-sakal-bıyık kesilip, inceden kulağı kesiklik yapılıyormuş edasına girmek, sanki kurbana 7 ortak giriyormuş gibi de bir hava veriyor sanırız…

Kimine göre bu kesim işlemi, bazı insanları bir nebze daha ‘salya-sümük’ ağlatmaya yarayan ‘gayri-resmi’ psiko-deli kurallar bütünü olarak da algılanıyor!

Hani bir de Rize öne çıkarılarak, ‘İngiliz Muhipleri’ savunması yapılarak ‘şapka’ bahanesiyle Cumhuriyet ve Atatürk’e saldırmaya çalışan yandan zevata ek bir de ‘Osmanlı’ olmakla hava basanlara, tarihe bakıp da, Atatürk’ün kaldırdığı fesin, 2. Mahmut döneminde memura yasayla ve zorla giydirildiğini bilir mi?

Demişken işte asıl ‘racon’ bu dönemde kesildi… Sakarya’da, Afyon’da, Kocatepe’de, İnönü’de, Antep’te, İzmir’de ve hatta daha yakında Beşparmak dağlarında kesildi ha, asıl racon! Öyle askerinin başına çuval geçirilirken, ‘ata sandukasını’ kaçırırken ve hele ki Ege’deki 18 adacığında konuşlanıp mangal yapan Yunan askerlerinin çektiği bayrakları dalgalanırken değil ha!

Bakın, önümüz 26 Ağustos, Anafartalar’a bir göz atın! Ardında 30 Ağustos var, ‘kadim dostunuz’ Vladimir Putin gibi kutlayın hele bir ‘Büyük Zafer’in yıldönümünü hele…

Hak, hukuk, adalet derken toplumun neredeyse yüzde 16-17’si, 13 milyonun üzerinde insan açlık sınırında, 40 milyona yakın bir kesim ise yoksulluk sınırında, ekonomik bir gelirle yaşamını sürdürmeye çalışıyor… Baktığınızda yüzde 50’nin üzerine çıkıyor!

Çaykur’da, ‘yandaş’ diye anılan yetkilendirilmiş sendika 3.dönem sözleşmeyi işverenin beklentileri doğrultusunda imzalarken, bazı işçilerin emeği, alın terinden ise kesintiye gidilmiş! Çalışma barışı yerine oluşturulan iş küslüğü başta kurumun işine gelmez ki mutlaka düzeltilecektir! Diye umuyoruz.

Hazır kurumdan söz etmişken, ülkedeki işsizlik-istihdam sorunu çözülmüş gibi Çaykur, dünyadaki pazar payını artırma gerekçesiyle Kuzey Osetya’da paketleme fabrikası kurma girişimi başlatmış! Tiflis’te ve Bakü de insanlara Türk çayını tattırmış! Hani şu ‘hac-umre’ sayılarını saymıyoruz!

Tam bu sırada Rize Emniyet Müdürü Sadettin Aksoy’un, daha bir yılı dolmadan görevinden alınarak Çankırı’ya atandığı haberi geldi. Geldiğinde, darbeci FETÖ/PDY’cilerin hedefine oturtulan Aksoy’un, cemaat karşıtlığıyla fişlendiğini de öğrenmiştik.

Yavşamışlığın verdiği arlanmazlıkla kızı üzerinden saldırılıp, ‘Erdoğan düşmanı’ algısıyla gündeme taşınmaya çalışıldı ama tutmadı! Meğer bu zat-ı zevat alttan içe çalışıyor, oyuyormuş hala! Bu ‘kandırılmışlığın’ albenisine kanan ve kripto yörüngesine oturmuş bazıları ise bu kez görevden alınmasını, aynı gerekçelere dayandırmış!

Gerçekten, bugüne kadar ülkede yaşanan bazı gerçeklerde olduğu gibi, ‘FETÖ yapsa, bu kadar yapamazdı’ dedirtecek gelişmeler bunlar… Mesela Rize’nin yatırımlarını engelleyen ‘gizli eller’ kimin elleri? Rize’nin en derin ‘FESTÖ’cüleri’, ağabeyleri, ablaları, temsiliyet derecelileri!..

Cumhuriyet Gazetesi’nden Aykut Küçükkaya, en derin Rizelilerden olan Hayati Yazıcı’nın bu ilişkilerini almış hedef ve manşete taşımış. İddialara yanıt vermek yerine hakaretler yağdırmış Yazıcı! Yine de 10 soru sormuş Cumhuriyet, yanıtlaması istemiyle…

Süper Haber’den, Cumhurbaşkanı’nın kuzeni Cengiz Er’in iddiaları ise hala askıda! Sivas’ı Hopa’yı yeri gelince soracaksınız, birileri de çıkıp anlatacak herhal… Daha çok’u var, Erdoğan’ın yalnızlığını da açıklayacak yoğunlukta!

Önümüz ‘kurban’ bayramı… Bu bayramda herhalde ‘racon’ kesilmiyor! Yandaş medyaya göre ‘helal kesimde’ kurbanlar acı çekmiyormuş, Tük bilim adamları keşfetmiş! Can vermeyi, el vermek sanıyorlar ya!

Evet, eğrisi-doğrusu bir yana da Cumhurbaşkanının kestiği racona karşı ‘racon’ uydurmaya çalışan ‘totoş’ takımı yine revaçta… Yorulmuyorlar, sanki metal değil pamuktan oyulmuşlar, yorulmuyor mübarek!

Asker ve polisteki son atamalar hala bir takım zevatın, etkili noktalarda olduğu ve hala kandırmaya devam ettiğinin göstergesi gibi… Zira hedeflerindekileri, aldırdılar!

Sakın, bayram kestirmesi rehavetine kapılıp, kesik attırmayın!