Pes
Pes
Pes
Pişkin, kösele yüzlü, ar damarı çatlamış, hatta ar damarsız.
Ahlaksızlığın bu kadarı şeytanın bile aklına gelmezdi. Müfredat yapmışlar, basına yansıdı.
Ama herif çıkmış, en çağdaş, en modern müfredat yaptık diyebiliyor.
Müfredatta kadın köle.
Adam kral.
Müfredat başından sonuna kadar rezil, kepaze…
Kendileri ne ise müfredatları da o olmuş maalesef.
Çocukları orta çağın karanlığına gömmek isteyen bu zihniyeti derhal iktidardan uzaklaştırmak en önemli ibadet haline gelmiştir.
Nereye dokunurlarsa bozuyorlar.
Mesela Fındık üreticileri.
Ürettikleri ürünleri maliyetine satamıyorlar.
Neden öyle oldu derseniz, zamanla her şey unutuluyor.
O üreticilerin o hale gelmelerine AKP iktidarı sebep olmuştur.
Buna rağmen o coğrafyada AKP seçimleri tulum çıkartıyor.
Eden yaranıyor, bu net.
Şöyle ki;
FİSKOBİRLİK vardı. Eski cumhuriyetten kalma. Fındıkçının hem anası hem babasıydı. O olduğu sürece asla fındık üreticisi mağdur olmuyordu. AKP iktidar olunca “FİSKOBİRLİK üç veriyorsa ben beş veriyorum” diyerek devlet fındık almaya başladı. FİSKOBİRLİK bitince AKP’de alımı durdurdu ve bilinçli olarak tefecinin tüfecinin kucağına itti üreticiyi. Çünkü tefeci tüfeci de kendi itleri…
Sadece Fındık üreticisine değil, aynı Ali Cengiz oyununu hayvancılıkta da yaptı, şeker üretiminde de yaptı.
AKP üretici düşmanıdır.
Çünkü üretici bu ülkeye hizmet ediyor, Ülkenin kalkınması için elini taşın altına koyuyor. AKP ise sadece ülkenin değerlerini yıkmakla mükellef. Aralarında taban tabana zıtlık söz konusu.
Kısacası AKP iktidarı bu ülkenin köşe taşlarına vurmaya başladı.
Vurmasına izin verecek miyiz vermeyecek miyiz?
Mesele budur.
Bu mesele sadece solcuların meselesi değildir. Yönü insanlığa olan herkesin meselesidir.
Şu aşamadan sonra “siyaset siyesilerin işidir” demek hainlikle eş değerdedir.
Bu ülkeyi seven, bu ülkenin değerlerine küçücük saygısı olan herkes ülkenin bu gidişine dur demelidir.
Bu dur demek öyle dur demekle olacak şey değildir. Sokağa çıkıp bizzat dur! diyeceğiz.
Bu kadar şeye rağmen hala bunlar sokaklara çıkabiliyorlarsa vahlar olsun bize.

Gelelim Myanmar yalanına.
“Camide bacımın üstüne işediler” yalanı kadar yalan iktidarın yaygarası.
Sen ülkende Kürtlere soykırım yapıyorsan Myanmar’da Müslümanlara soykırım yapıyor.
Myanmar yıllarca İngiltere sömürgesi olarak varlığını sürdürmüş. 1948 Yılında ise bizim ülkede verilen kurtuluş savaşından aşağı kalmayacak oranda bir savaş sonrası bağımsızlıklarını ilan ediyorlar.  O güne kadar ülkenin ismi Burma imiş. Daha sonra bu sömürge ülkenin ismini kullanmayalım diyerek ülkelerinin ismin Myanmar yapıyorlar.
İngiltere’nin kuyruk acısı şimdi şimdi açığa çıkıyor. ABD ile İngiltere, Suudi Arabistan’a orasını karıştırtıyorlar.
Zaten yıllardır ajanlarıyla orada toplum mühendisliği yaptıklarını sezebiliyoruz.
Myanmar ismini dahi kabul etmeyen ABD ve babası İngiltere, orada ki kargaşanın, savaşın, katliamların sorumlularıdır.

Suriyelilere vatandaşlık hakkı verilmesi tam bir kabile devleti görünümünü vermektedir. Öyle denilen gibi büyük falan devlet değil. Bu ülke batıyor. AKP yani bu ülkenin karşı devrimcileri ne o karşı devrimi yapabiliyorlar, ne de pes edip geri durabiliyorlar.
Adalet zaten tuz buz olduktan sonra birde koktu.
Daha yetmedi, ülke ekonomik olarak resmen çökme aşamasında. Bu kriz ne Çiller’in, ne de Ecevit’in krizine benzeyecek. Bu krizle ülke daha çok sömürgeleşecek…
Tarım bölgesi Trakya’da çok büyük ihanet içindeler. Trakya elden gidiyor vesselam!!!
bakma öyle ülke elden gidiyor!