Karga Gak Demeden
Öner ŞAN

Miras kondu olmak ister birçoğu… Ve hele de siyasetçisi, aklı çok karışlarca havada olanları… Hele de Padişah bir dedeniz, akraba veya geçmişinizden gelen bir ‘konduluğunuz’ var ise… Bir de vefasızlığı vardır mirasyediliğin!

Mesela bazılarının övünek gerindiği ve nedense ‘reyting dizilerinden’ öğrendiği, ‘torunu’ olduklarından ‘II. Abdülhamid’in, 2 bin 369 tapusu için 100 mirasçı yarışıyor şimdilerde…

Bu ülkenin gelmişi ve geçmişinde herhangi bir topluiğnesi dahi olmayan kişiler, bu milletin sırtından ve varlığından elde edilmiş variyetlere sahip olma mücadelesi veriyor!

Hiç kusura bakmasın kimse… En yetkilisinden, kanbağı olan en yakınına kadar hiç kimse ama! O tapuların ve variyetlerin tamamı, bu ülkeye bıraktıkları borçları ödeyen Türk Halkınındır!

Mirasçıları öncelikle, anlarca yılda ödenen borçlarına sahip çıkıp, bu halka geri ödemelidir ve emperyalizmin uşaklığından vazgeçmelidir!

Yedi düvele karşı bir bütün olarak ulusal kurtuluş mücadelesi veren bu halk, Misak-ı Milli toprakları içerisindeki her birey, borçtan başka bir miras görmemiştir!

Bakım şimdilerde, Sırbistan’ı ziyaret eden en üst düzey devlet yetkilileri, ithal buğday, bakla, ot, hayvan ve de samandan sonra et için de anlaşmalar imzalamış…
Yani şimdi de, Sırp eti yesin diye yurttaşları, 5 bin tonluk anlaşma yapıldı Sırbistan’la!

Anımsar mısınız ‘Sırp katillerin’ yaptıklarını… Srebrenitsa’yı anımsar mısınız? Ve 8 bin 372 Boşnak erkek, çocuk ve kadını?..

Aman yeter ki bizim danalara zeval gelmesin!

Yandaş veya ‘havuz medyası’ olarak gazete ile internet haber sitelerinde Rize’nin de arasında olduğu 8 ildeki belediyelere, İstanbul merkezli, FETÖ’nün şifreli iletişim programı ByLock operasyonu yapıldığı, gözaltılar olduğu haberleri yayıldı!..

Rize Belediyesi ise ilginç bir şekilde, kendilerinin bu operasyonla bağlantılı olmadığını ileri sürerek, iddiaları yalanladı.

Tam da bu gelişme sonrasında Rize’deki 51 sanıklı FETÖ/PDY davasının 11.duruşması yapıldı. Sanıkların tamamı, suçlamaları reddetti!

Tutuklu 18 kişiden 4’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı! Şifreli haberleşme programını kullanmadıkları, delil karartma ve kaçma tehlikeleri olmadığı gerekçesiyle, yurtdışı yasağı konarak ve tutukluluk süreleri hesap edilerek…

Hesaba göre, örgüt üyeliği 6 yıl 3 ayla cezalandırılıyor. Keza şifreli program kullanımı da aynı cezayla orantılı. Yani, darbe girişimciliğinin idamı bunların toplamı… Yatarı ise tutukluluktaki makul süreye denk geliyor!

Memlekette gazeteci ve muhalif olmamak gerek bir manada!

Nasıl olsa son Bakanlar Kurulu’nda da, ileri demokrasinin gereğince OHAL’in süresi 3 ay daha uzatıldı!

Demek ki yetişmedi işler… İçerdekilerin çoğu, ‘adli kontrol şartıyla’ serbest kalana kadar devam eder mi?

Bakanlar Kurulu kararlarını açıklayan Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, bir de çay zammı açıklaması yaptı:
“Çaykur Yönetim Kurulu geçtiğimiz günlerde çay fiyatlarına yüzde 20 oranında zam kararı almıştı. Bakanlar Kurulu zammın geri alınmasını kararlaştırdı.”

Ahmet Haşim Parlak yorumladı… “Acemilik, çıraklık, kalfalık, ustalık piramidi (= yükselişi) inişe geçti! Önce dişlerini kırıp sonra altın protez yaptırmak tarzı kandırmaca şimdiler de pek tercih ediliyor! Zam yap, yok geri al, büst yap, yok kırdır! Yersen…”

Hele bir de ‘Sofradan en fazla payı alanlar, bize kanaatkar olmayı öğretiyor’ ya… Değmeyin gitsin!

Ha bir de CHP’nin TBMM’de araştırılmasına dair verdiği, ‘Şüpheli Asker Ölümleri’ önergesi de AKP’nin oy çokluğuyla, Genel Kurul’da reddedildi. Bilginiz olsun!

Rize’den bir arkadaşımızın çocuğu İstanbul’da bir üniversiteyi kazanıyor! Elbette yerleşme ve kayıt telaşı arasında bir de kalma sorunu var. Araştırıyor, iktidar partisinden bir aracıyla şu meşhur vakıfta yer buluyor.

Hemen üniversitenin dibinde! Ama önce ‘mülakat’ isteniyor, gidiliyor, giriliyor! Çıkınca çocuk renk-menk atmış! Sorular malum… Araştırıyor arkadaş, yurt binası FETÖ’den devşirme, çalışanlar da keza aynı sistemde ama sahipleri değişik! Sistem durmuyor, anlayacağınız.

Kongre süreçleri devam ederek, çoğu ‘güven tazeleyen’ AKP örgütlerinde de ilginç gelişmeler yaşanıyor! İç çekişmeler perde arkasında kalsa da, ‘büyük balık, küçük balığı yer’ kuralı her zaman geçerli kılıyor kendini!

Bu arada, CHP kontenjanından RTÜK Üyeliğine seçilen gazeteci arkadaşımız Sevgili İlhan Taşçı’yı kutluyoruz…

Ülkemizin Kuzey aşağısında yaşanan gelişmeler oldukça ilginç hale geliyor ama hala ‘vize’ sorununu çözecek üslere yol gösterme işlemi yapılmadı!
Mirası kim yedi?.. Değirmenin suyu nereden geliyordu? Dağa kaçtı, inek içi, yandı-bitti kül oldu!