Karga Gak Demeden
Ömer ŞAN

Öyle zamanlar yaşıyor ve geçiriyoruz ki, artık ifadeler ve vitrine konan yaşanmışlıklar sözden öteye gidemiyor! Perde de bir görüntü veya yansıma var ama arkasındaki gerçekliklerle örtüşmüyor!

Kendi dilimizden, gelenek göreneklerimizden, değerlerimizden uzaklaşır; argoya kaçar duruma gelmişiz, farkında olamadan…

Evet, bağlığı bu nedenlerle 3 vurgulu yaptık! Gaz derken ne doğalgaz, ne tüpgaz ve ne de mide gazından söz etmiyoruz. Topluma enjekte edilen ‘hava gazı’ var ya… Tam da onun üstünde ayağımız! Kokusu da gelmiyor ha…

Enflasyon düşük ya, sanki hep aynı fiyatlar… Benzine-elektriğe yapılan zamlar, yaşamın her noktası ve hücresini etkileyip, ibreyi biraz daha yukarılara çekerken, taşıma su da yetmiyor değirmene artık!

Son bir haftada benzin, 2 kerede toplam 21 kuruş, mazot 17 kuruş zamlanırken; enflasyon yüzde 13 olmuş… İşsizlik ise yüzde 14’lerde kalmış… Birileri veriyor bir yerlere gene mehterinden…

Birileri evrenin sırlarını çözüp, uzayda koloni kurmanın peşinde koşarken bizdekiler ‘deve sidiği’, ‘bilimsel’ erik hoşafı, tuzlu suyun içe kaçması veya sakızın oruç bozmasını onlarca yıldır çözüme kavuşturamadı!

Hastalanıp, çöküşe geçmiş, neredeyse yok olmak üzere olan bir ulusu toparlayıp, yeddi düvele, emperyalizm ve sömürgeye başkaldırıp, yaşadığı toprakları kanlarıyla sulayarak vatan yapan adlı-adsız vatan evlatlarını anmadan, hakkını teslim etmeden, bu toprakların nimetlerinden yararlanıp, O’nları reddeden yavşaklar Cumhuriyet’ten elbette rahatsız olacaklar!

Misak-ı Milli sınırları içerisinde, Kuvayi Milliye ruhuyla, din-dil, etnik köken, ırk-milliyet ayırmadan bütünleştiren, yokluktan yeni bir ülke oluşturan, toplumsallıkla bütün insanları yurttaş ve birey olma bilinciyle değerli kılan, kurumlarıyla demokrasi ve cumhuriyeti bu ülkeye armağan eden ebedi Başkomutan, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve mücadele arkadaşlarını anamayan O’nu ve bu topraklardaki kendi varlığını da anlayamamıştır!

Veyahut da geçmişten gelen bir gocuntusu vardır bir yerlerinde…

Ardına eklenen şu seçim ve demokrasi muhabbetleri de yok mu… Gelmeler-gitmelere minik tepkimiz, Ömür Çağlar’ın dediği gibi: “Yok ananun duğuni heee!” Şeklinde oluyor.

Mesela İstanbul’dan sonra Ankara ve Kayseri belediye başkanlarının istifaları… Hele ki, basın toplantısında göz yaşlarını tutamayan ve tehdit edildiğini ileri sürerek, görevi ve partisinden istifa eden Balıkesir belediye başkanı!

Hemen ardından Bekir Bozdağ, açıklamayı yapıştırmış… “Tehdit etmişsek yargıya gitsin!”

Tam bir yorgunluk yaşıyor AKP! Üzerindeki kabuğu atmaya çalışıyor ama ya içi… İl Başkanları da varmış sırada, 30’u geçiyormuş… Ya görevden alma ya istifa ve aday olmama durumu! Rize için de iddialar hiç de yabana atılır cinsten değil! Şöyle geçen Ramazan’dan önceki fotoğraflara bakın hele bir!

Aynı zamanda geçen hafta Irak Başbakanı İbadi, Beştepe’de Cumhurbaşkanı ile görüştü… Şu ‘kıratımda değilsin’ meselesi vardı ya, aklımıza geldi… Ürgüp Türküsü müydü: “Şen olasın Ürgüp, dumanın gitmez/ Kıratın acemi konağı tutmaz…” İbad-i mi?

Fazla bir şey anlatmaya gerek de yok herhalde… O nedenle…

Geçmişin yokluğundan bugünün varlığına uzanan… Emperyalizme başkaldırı, sömürü ve mandacılığa karşı duruş, Birey ve Adam olma… Özgürlük ve tam bağımsızlığın temellerinin atıldığı… Çağdaş, Laik, Demokratik, Sosyal Hukuk Devleti Türkiye Cumhuriyetimizin 94. kuruluş yılı kutlu olsun…

“Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Basın Özgürlüğü” başlıklı ÇGD açıklamasından da alıntılar yaparak… “Yalın anlamıyla halkın yönetimi olan Cumhuriyet Devrimi, bu topraklara 94 yıl önce büyük zorluklarla ekildi. Eşit yurttaşlık hedefi ile çıkılan yolda hem sosyal hem ekonomik sorunlardan kaynaklı birçok badire atlatıldı, hala daha Cumhuriyet’e yönelik ciddi saldırılar yaşanmakta. Cumhuriyet’in demokrasi ile birlikte güvence altına aldığı Düşünce, İfade, Basın ve Yayın özgürlükleri de bu saldırıların yöneldiği alanlardır…” diye devam ediyor!

Ancak, bu resme iyi bakın!.. Çanakkale Savaşında 3 evladını şehit verip, 14 yaşındaki son evladını cepheye uğurlayan Ana. Üstte yok, elde yok, ayakta yok… O haldeyken bile bu ülkeyi teslim etmedi Analarımız! Şimdi mi teslim edilecek?

Ve geçen hafta güzel bir insanı, Sevgili Tuncer Memişoğlu ağabeyi kaybettik… Kavi yürekli dost, bırakıp gitmek olmaz öyle durduk yerde… Daha, ‘güzel günler görecektik’ sözümona… Yüreğinin güzelliğinden ışıklanıp, yerin mekanına yerleşirsin!

Yine güzel insanlarımızdan bilim adamı, siyasetçi Erdal İnönü’yü 10. ölüm yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz! Aynı zamanda CHP’nin eski genel başkanı Deniz Baykal’a da acil sağlık ve şifa diliyoruz!

Aşık Veysel ne güzel söylemiş… ”Adam olmayana, düşman bile olmam!…”

Ne veriyorsunuz peki?