ANLAYACAĞINIZ DİLDEN SÖYLERSEK
Ulan YezİT dölü lağım fareleri, her fırsatta lağımlarınızdan sokaklara fırlayıp insanların duvarlarını, kapılarını pisliğinizle kirletmekle sevap kazanıp cennette hurilerle halvet olmayı mı umuyorsunuz. Öyle mi öğütlüyor sapık mollalarınız.
Ayıla bayıla türkülerini dinlediğiniz Âşık Veysel, Mahsuni Şerif, Neşet Ertaş ve daha onlarcası…Ağzınız kulaklarınızda, zevkten dört köşe filmlerini izlediğiniz Kemal Sunal ve daha onlarcası da Alevi. Gidin onların da mezarlarını çarpılayın.
Aleviler, eline, diline, beline sahip olamayanı “düşkün” ilan eder; toplumdan, insanlıktan dışlar. Sizin başınızdan başlayarak, eliniz çalar; diliniz havlar; beliniz kız – oğlan demez, sabi sübyana dalar.
Eey esfel-i safilin ! Sizi cehennemin moruna götürecek, o siz kudurtan, o iğrenç, o sapık, o yüzkarası, o köpek uluması iftiralar, fetvalar…
esfel-i safilin: sefilliğin dibi, alçaklığın en çukuru.