AKP başkanı her gün bir yel değirmeni buluyor. Üflüyor da üflüyor. Küçük dilinin röntgeni hepimizin gözünde.
Rapor veriyorum;
Küçük dilin sağlamdır. Artık herkese göstermeden de yaşayabilirsin. Amaaa büyük dilin var ya büyük dilin, düşmanımın başına böyle bir dil vermesin.
Yani desem ki çocuk esirgemede büyüdün, biliyorum ki büyümedin, hani orada çocuklarına iyi davranılmazmış eskiden. Üvey anne baba büyüttü desem, öyle bir şeyde okumadım basından. Ey mübarek öz anne baba büyüttü de bu agresiflik niye?
Bu cumhuriyet sana belediye başkanlığı verdi, başbakanlık verdi, cumhurbaşkanlığı verdi. Ne istiyorsun sizin deyiminizle bu eski cumhuriyetten, ülkenin yarı vatandaşından?
Sen bir çivi çakmadın bu ülkede. Bana de ki şu çiviyi çaktım. Yok öyle bir şey. Bir kaç tane g..tü kırık köprü yaptırdın ama başkalarını zengin etmek için yaptırdın. Yani devletin parasıyla değil, o zata ekmek kapısı açmak için kendi parasıyla yaptırdın, şimdi de milleti söyüşlüyor. Bu halk seni seçerken, devletin parası ile bana hizmet ver diye seçti. Sen güya herkesten kurnazsın ya aklınca, gittin yandaşına ekmek kapısı açtın. Ben o iş adamıyla anlaşma yapıldığında da yazmıştım, asla o kadar araç geçmez buradan diye. Hatta kendi adamına halkı yolacak bir iş üretti diye yazdım. Öyle de oldu, oluyor, daha olacakta.
Yolunan bu halka bağırıp çağırıyorsun birde…
Halkın yarısını alt etme gibi bir çaba içinde niçin oluyorsun?
İstemiyorum senin cumhurbaşkanlığını, başkanlığını diyorsam, benim ölmem mi gerek sence?
Ya da bir başkası istemiyor, ölmesi mi lazım.
15 Temmuz’dan sonra OHAL ilan ettin. FETÖ’ye savaş açtın güya. Bu sav yalandır. Kitabımda FETÖ ile koyun koyuna olduğunuzda da yazmıştım onun kim olduğunu, şimdi de yazıyorum. Değişen bir şey yok.
ABD, Fethullah Gülen’i Türkiye’nin Müteahhiti olarak atadı. Ne zaman dersen tabi ki 12 Eylül süreciyle birlikte… O da burada üç ortaklı taşeron buldu. Birisi sen, birisi kardeşin Abdullah, diğeri de ağlak Arınç…
Müteahhit de sizi alel acele iktidar yaptı.
Senin dizginlenmez ihtirasını kimse hesaba katmamıştı. Müteahhit ben olacağım dedin ABD’ye. Fethullah Gülen ile aranız buradan açıldı. Oysa ABD, 12 Eylül’ü yaptığı gün itibarıyla Fethullah Gülen’e yatırım yapmıştı. Kemalist maskeli Amerikancı generallerden aldığı derin devlet görevini Fethullah’a vermişti. Çeyrek asırdan fazla zamandır derin devlet yeniden şekillenmişti. Artık Kemalizme sığınmadan ülke de din üzerinden yeni bir derinlik var edilmişti. Avrupa uyum yasaları adı altında cumhuriyetin altı oyuluyordu. Laik ülke tasfiye ediliyordu. Yasalar adeta cumhuriyetin tasfiyesi üzerine şekilleniyordu. Devletin güçsüzleşmesi için ne kadar kanun varsa hepsi çıkartıldı. Bu tasfiye yasaları din adına yapıldı, millet adına yapıldı. Dini, ecnebi dolarını , borsa tahvilini kullanır gibi kullandırdı. Dinin yeterli gelmediği yerlerde milliyeti kullandırdı. Bunu senin iktidarlarında yaptı, senden öncekiler de.
Konuya dönelim;
FETÖ şu an devam ediyor…
AKP Başkanı bilmelisiniz ki şu an FETÖ, Kanun Hükmünde Kararname çıkartıyor. FETÖ bu ülkenin derin devletidir. Senin Fethullah Gülen’e karşı açtığın savaşta sadece kardeşin Abdullah ile ağlak Arınç’ı tasfiye ettin. Yani kendi ortaklarını tasfiye ettin. Hepsi o… Bir de piyes mağdurları var. Devletin entrikalarında hep piyesin figüranları mağdur olur, din adına, vatan adına…
Fethullah orada kaya gibi duruyor. Görevinin başında yani. Kanun Hükmünde Kararnameler çıkartıyor. Daha dün adım başı bomba patlattığı gibi seni var etmeye devam ediyor. Onun misyonu seni iktidarda tutmak. FETÖ bu ülkenin derin devletidir çünkü. Onun patronu da CIA’dır. Senin iktidarının patronu da FETÖ’dür.
Hatırlar mısın iktidarda kalmanı sağlayan Cargil hikayesini?
Hani askerlerin başına çuval geçirmişlerdi. Sende esmiş gürlemiştin. ABD buna çok bozulmuştu. Seni ABD’ye çağırdı. Sanırım “ne bağırıp çağırıyorsun, seni biz iktidar yapmadık mı” diye sordu. Hani şu Zapsu demiştiya “köprüden süpürmeyin, kullanın” gibi… İşte o zaman ABD ile arayı düzelteyim diye 10 milyar dolar silah ve mühimmat siparişi vermiştin. Yetmedi, yıllardır ısrarla istenmesine rağmen ülkemizde Cargil’in faaliyetine atılmayan imzayı o gün atmıştın. İşte o gün attığın imza yüzünden bu gün Türkiye Şeker Kurumu kapatıldı.
Şimdi soruyorum sana;
Bu durumu bilip ona göre davranan, niye attın o imzayı diyen bir vatandaş mı bu ülkenin çıkarını düşünüyor, yoksa bu işlerden haberi olmayan reyiz de reyiz diyen zavallı mı?
Tabi ki senin istediğin vatandaş bu çelişkileri gören değildir.
Reyiz de reyiz diyenlerin çoğalmasını arzuluyorsun.
Peki ülke hiç mi önemli değil sayın son limanı milliyetçilik olan reyiz?
Bu ülkenin onuru hangisidir sence?
Birde benim gibi düşünenleri imha için çeteler kurma Kanun Hükmünde Kararname çıkartmışsın.
Ben diyorum ki;
Şeker Pancarı ekilsin kotasız motasız. Ekildiği kadar ekilsin. Şeker Fabrikaları tam kapasite çalışsın. Yetmedi yeni yeni Fabrikalar kurulsun. Tütün fabrikalarının akıbetine getirdiniz şeker fabrikalarını da… Yakıştı mı büyük Türkiye’ye?
Ya silahlı çete kurmanıza ne demeli?
Büyük Türkiye’ye yakıştı mı?
Elin uşağı da demez mi benim elim armut mu topluyor…?