Yok, öyle algılamayın! Ne felaket tellalıyız, ne komplo teorisyeni! Sadece yaşananları sıralıyoruz altalta… Yok suikast planlarıymış, yok ‘kozmik oda’ yalanlarıymış falanlardan da söz etmiyoruz! Siz biliyorsunuz o puştluk ve yavşaklıkları!

            Bu yaşananların, yılın başı ile ilgisi yok ama, ‘yılanın başı’ tarafından eyleme alındığı söylenebilir! Hani diyoruz ya, ‘Bizim hesabımız kapının köpekleriyle değil, asıl sahipleriyledir’ diye, hah işte bu da böyle bir durum! Sivrisineklere tüfekle ateş etmeyiz ya, hele de vızırtılarına!

            Bakın mesela… Sayın Cumhurbaşkanı ile ‘dava birliği’ yaparak yola çıkan, iktidara taşıyan önemli isimlerden eski Başbakan Yardımcısı ve Bakanlardan Abdullatif Şener, çok önemli uyarılarda bulunuyor…

            Şener, tiwitter hesabından, “Erdoğan’ı Marmaris’te koruyan polis Fetö’cü çıktı, Dalaman’dan İstanbul’a getiren pilot Fetö’cü çıktı, darbenin merkez üssü Akıncı’yı vuran 5 pilot Fetö’cü çıktı, şimdi kahraman yaptığımız yüzbaşı da Fetö’cü çıktı… Bildiğin, Erdoğan’ı Fetö’cüler korumuş, peki öldürmek isteyenler kimdi” diye sordu. Açıkçası biz de merak ettik…

            Onaylamasak, beğenmesek de yine eski yol arkadaşlarından ve bir önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de bu yöndeki önemli uyarıları var! O’nu da neredeyse ‘terörist ve darbeci’ ilan edecekler. Hakaret ve küfürler havada uçuşuyor! Nerede ‘devlet büyüklerine’ saygı! Kişi, başkalarına yaptığı hakaret ve küfürler kendine yapılınca niye şikayet eder?

            Zevat, elinde sopa, yılbaşı akşamı dama çıkmış ‘Noel Baba’ bekliyor, “Bırak bunları, iman et” diyecekmiş! Ciddi, ciddi hem de! O’ndan sonra ‘yobaz kim, cahil kim’ he! Yahu adam bir de kendini ‘Zeus’ falan sansaydı! İşe bak o zaman…

            Millet bunlarla uğraşırken araya ince bir ayar daha sokuşturdular… Ekmekteki gibi! Yılın son aksiyonunu yapıp, elektrikte ‘israf ayarı’ çekmişler, yüzde 8.8 ‘zamcıkla’ hem de! Sizin ayarınız kaçmasın yeter!

            Muhalif İhsan Eliaçık, taşı gediğine koymuş: “Kutlu Doğum haftası yalan… Mekke’nin fethi günü uydurma… Eyüp Cami’inde hiçbir sahabe yatmıyor… Hz. İbrahim ateşe atılmadı… Gezi olaylarında camide içki içilmedi… Kabataş’ta üstü çıplak 70 adam hiç olmadı… ‘Yalan da olsa söyle, hoşuma gidiyor’ ama!?”

            Bizim Fadime hala da okumuş başmış narayı: “Nasiii? Hoşan gider de, nesun sen?.. Aslun var midur?”

            Hadi geçtik bunları… Ömer Lütfü Yazıcı uyardı, ‘Resmi Gazetenin 7 Aralık tarihli sayısında, Moldova’dan 500 ton, taze-dondurulmuş veya soğutulmuş domuz eti ithal edilmesi’ için karar alınmış!.. Ama eski ama yeni!

            Kışlaya sokulan at eti… İthal Sırp etinden sonra Ukrayna’dan domuz eti getiriliyor! Hocalar, fetva severler, şu Resmi Gazetede bir şeyler yazmış… Bu ne demektir? Kim almış bu kararı, kim koymuş bu gazeteye?

            Hiçbir şey demeyeceğiz daha…

            Ancaaakkk… Hiç kimse ama hiç kimse, koca koca yavşakların, kundaktaki bebelerden ilköğretim çağındaki çocuklara yaptığı, cinsel-tinsel-tensel istismarları önlemedikten, kınamadıktan ve lanetlemedikten sonra çıkıp da, dinden imandan, günahtan ibadetten söz etmesin!
Devamı gelecek ha… Rize’den gelen pis kokuları iyice takip edin ve yasal-hukuksal olarak gereğini yapın!

            Bu arada Tarih, dizi film veya sinema senaryosu değildir! Tarihi değiştirip,tarih yazanlar da film artisti değildi… Emperyalizmin dayattığı yalanlara aldanmayın! Bakanın dediği gibi asgari ücretliye 42 ay çalışmaya 1 araba düşer ama hiç asgarisi olmayan Malta’da gemi, Mann’da şirket alır! Uyanın…

            “Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü yürekler…” diyordu ya Can Yücel… Yüreğinde yük olmayan çok kişi var memlekette! Yürekleri ağır tüm insanlara Merhaba… Musmutlu ve apaydınlık, dilediğimizce bir sene olsun!

            Bu ülkenin ve insanlarımızın kırmızıçizgileri ve yaşamsal ayarları ile oynadılar… Düzeltmek zor ama imkansız değil. Hele şu yılbaşının, yeni bir yılın başlangıcı olduğunu kavrayabilsin bir kısım zevat!

            Yeni bir yıla daha girdik ya…

Yaşamak, en büyük örgütlenmesidir yürekli insanların.
Ve en büyük eylemidir yürek dolusu gülmek!
Bir ıslık sesinde topyekun,
Omuz omuza vermektir en illegali.
Yaşamın orta yerine vurmaktır kendini,
Umutsuz kalmamak…
Başarmak,
Bir olarak!
Yeni bir yılı daha göğüslerken,

eklentiler yumağında…
Bir olacağız, BAŞARACAĞIZ…”