Bilal Kayabay
bilal@yolcuhaber.net

Bu ünlü deyim kafalarda kolay netleşmez. Özellikle çocukların kafasında.

Bu çetrefil kavramı, sarayı  damadı, her ekranlara çıkışında, çok net olarak açıklıyor.

Her sözün başında sonunda bastıra bastıra “Bakın burası çok önemli, bura çok önemli” demesi dağ. Arkasından gelen açıklama ile uygulamalar da  tavşan.

“Burası çok önemli. Bu çok önemli.” nakaratıyla, aslı astarı olmayan, eften püften kararları, önemli kılamazsınız.

Aklı izanı olan, kapıkulu olmamış her insan, okunan mavalla ortaya çıkan duruma bakar “Dağ, tavşan doğurdu” der.

Tavşan doğuran dağları da ciddiye alma, adam yerine koyma aklı selim insanlar.

Bu yurdun ışık, emek, ekmek yuvalarını kapatanların dağları yıllardır taşan doğuruyor.

KÖY ENSTİTÜLÜ BİR ANI

İsmail Hakkı Tonguç, Anadolu’da okulları gezmelerinin birinde, yanında, Beşikdüzü Köy Enstitüsünü kurup “Karadeniz’i hamsi tarlası yapacam” diyen Hürrem Arman, Ilgaz’da bir okula varırlar.

Okullun önünde oturmaktadır, öğretmen. Okulun içini gezerken çatının aktığını görürler.

Çatı akıyor, bu durumlarda köylülerin yardımı olmuyor mu diye sorar. Öğretmen, hayır, der. Çankırı milli eğitim müdürlüğüne de üç kez yazdım. Bir cevap gelmedi. Bu kez, sen bir şey yapamaz mısın diye sorar.

Vatandaş, dik dik bakıp ben başöğretmenim, çatı  aktarıcısı mıyım diye terslenir.

Tonguç Baba, ben aktarırım der. Dayar merdiveni, Hürrem Arman Hoca, kiremitleri uzatır. Kırılmış kiremitleri kaldırır, sağlamları yerleştirip sorunu çözer.

Ayrılırken Çankırı milli eğitim müdürlüğüne yazma, bana

haber ver. Ben gelir hallederim, der.Kartvizitini uzatıp döner giderler.

Kartvizitte, İlköğretim Genel Müdürü

İsmail Hakkı Tonguç, yazmaktadır.

Eh gerisini siz hayal edin, başöğretmen nasıl bir kıç öğretmen olmuştur…