8. Olağan Genel Kurulunu yapan Devrimci 78’liler Federasyonu “78’lilere ve Kamuyuna” başlığıyla bir sonuç bildirisi yayınladı.

İşte Devrimci 78’liler Federasyonu’nun bildirisi:

78’LİLERE VE KAMUOYUNA

Devrimci 78’liler Federasyonu Genel Kurulu 30.09.2019 Tarihinde Ankara’da toplanmıştır. Toplantı sonucunda çalışma programı işlevini de görecek aşağıdaki sonuç Deklarasyonu yayınlamıştır.

Federasyonumuzu oluşturan ve 19 yıllık mücadele sürecinde başlangıç ilkelerimiz kapsamında görülen temel yaklaşımların tümü 8. olağan genel kurulun da esasını teşkil eden ilkeler olduğu bir kez daha genel bir anlayış bütünlüğüyle benimsenmiş ve onurlu mücadelemize ışık tutan değerler olduğu kabul edilmiştir.

Buna göre 2 olağan genel kurulumuzda benimsenen;

—Devrimci 78’liler Federasyonu başta 12 Eylül Faşist Darbesi olmak üzere, tarihimizin en karanlık sayfalarını oluşturan bütün darbelerin emek ve demokrasi güçlerine karşı yapıldığını, darbelerin geri planında emperyalizmin genel çıkarlarıyla kendi kaderini birleştirmiş yerli iktidar odaklarının ve işbirlikçilerinin olduğunu, gerçek hesaplaşmanın ise devrim ve demokrasi güçlerinin birleşik eyleminden doğacağını bilir.

—Federasyonumuz kendisini halk muhalefetinin bir parçası olarak görür, halklarımızın meşru müdafaasına temel oluşturan bu ana eksenden hiç ayrılmadan bütün darbecilerle hesaplaşmak ve yeni darbelerin önlenmesi için mücadele eder. Darbe düzeninin; hukukunun, siyasetinin, kültürünün bütün etkilerinden toplumu arındırma için rejimin gerçek niteliğini teşhir edecek bütün çabalara girişir, destek verir.

—Egemenlere karşı süren bu uzun soluklu mücadelede federasyonumuz; toplumcu ve devrimci değerlerin korunması, halkların ve insanlığın evrensel değerlerinin daha da ileri götürülmesi çabasının aktif unsurlarından biri olduğunu, darbelere ve darbecilere karşı yürütülen mücadelenin insanca yaşanacak bir yarının bugünden kurulması ortamını hazırlayacağını bilir.

—Federasyonumuz, grupsal aidiyetler ve disiplinler temelinde bir araya gelen bir hareket olmadığını, insandan insana buluştuğunu, farklı siyasal eğilimlerdeki bireylerin ortak demokratik bir amaç doğrultusunda karar ve eylemlere kolektif katılımları ile oluştuğunu, eylemini ve varlığını sürdürdüğünü hiç unutmaz. Bütün devrimci örgütlere eşit yakınlıkta duran federasyonumuzun her aktif öznesinin emek ve demokrasi güçlerinin farklı örgütlenmeleri içinde bulunmasını doğal görür, önemser, farklılıkların özgürce ifade edilmesini varoluşunun en temel özelliği görür.

—Federasyonumuz, özgürlüğünün sıkıca koruduğu ekonomik ve siyasi bağımsızlığından kaynaklandığını bilir ve buna uygun davranmaya devam eder.

—Federasyonumuz, sol içi çatışmaları kötü bir tarihsel miras olarak mahkûm eder. Kendi içinde ve dışında bu olumsuz mirasımızı yeniden canlandıracak her gelişmenin karşısında durur, devrimci, demokrat değer ve ilkeler kapsamında gelecek her türlü eleştiriye karşı demokratik hesaplaşma eksenini önerir, önemser, geliştirir, uygular, uygulanmasını bekler.
8.Olağan Genel Kurulumuzca bir kez daha altı çizilen bu tespitler ışığında ülkemizin her yerindeki 78’lilere ve halklarımıza çağrımızdır.

78’li Kardeşlerimize sesleniyoruz: 19 yıllık bir mücadele sürecinde, yerel örgütlerinin demokratik merkezi birliğini sağlamak için mücadele eden 78’liler, Devrimci 78’liler Federasyonunu oluşturmuşlardır. Örgütümüz mücadele anlayışı, örgütlenme ve çalışma tarzıyla gerek 78’liler arasında, gerekse emek ve demokrasi güçlerince genel kabul görerek önemli kitlesel bir muhalefet odağına dönüşmüştür. Şimdi sıra bu onurlu mücadele örgütünü ülkenin her yerinde tarihsel bir hafıza merkezi haline getirmek, toplanan bilgi ve belgelerin tamamlanarak kamuoyu nezdinde güvenilir bir bilgi ve hafıza merkezine dönüştürmektir.

Sevgili 78’liler; Ankara, İzmir, İstanbul, Samsun, Mersin, Niğde, Kars, Antalya, Çorum, Eskişehir, Sivas, Muğla, Denizli, Konya Ereğli, Antep, Artvin, Bursa, İzmit, Malatya, Diyarbakır, Hatay başta olmak üzere ülkemizin her yerinde bütün darbe dönemlerinde yaşanan kayıpları, ölümleri, insan hakkı ihlallerini, katliamları ve yaşanmışlıkları bütün bilgi ve belgeleri ile Federasyon merkezimizdeki bilgi havuzuna aktarmaya çağırıyoruz.
19 yıldır devam eden darbecilerle hesaplaşma mücadelesinde halkın vicdanında mahkum edip mahkeme kapısına bıraktığımız darbecileri gördük ki darbe artıkları ve işbirlikçileri koruyorlar, kolluyorlar. Müebbet hapis cezası ile cezalandırılan, rütbeleri sökülen darbecilere devlet sahip çıktı ve hala devlet mezarlığında yatıyorlar. Faşist general Franco’nun devlet mezarlığından çıkarıldığı gibi devlet mezarlığından çıkarılması gerekir.Darbe döneminde edindikleri zenginlikleri mirasçıları tepe tepe kullanıyorlar. Hala 12 Eylül Anayasası ile yönetiliyoruz. Hala 12 Eylül Faşist darbesinin hukuku ve kurumları ayakta. Hala 12 Eylül devam ediyor. Hem de AKP eliyle yeniden tahkim edilerek devam ediyor. Bu hesaplaşma süreci bizim için bitmedi.

İçerde darbecilerle hesaplaşmanın hukuki zemini sona ermiştir. Federasyonumuz bu hesaplaşmayı Uluslar arası kamuoyunun gündemine ve AİHİM’ne taşıyacaktır. Bu süreçte tüm 78li dostlarımızın desteğine ihtiyacımız vardır. Yurt içinde ve yurt dışında olan tüm 78li dostlarımızı destek olmaya çağırıyoruz.

Aynı çağrıyı Emek demokrasi mücadelesinde omuz omuza yürüdüğümüz Emek Demokrasi güçlerine de yapıyoruz. Bu mücadele tarihi hepimizindir. Bizimle omuz omuza olmaya devam edin. Tarihsel hesaplaşma hafızamıza ve hesaplaşma mücadelesine sizde katkıda bulunun.

Kamuoyuna; Darbe düzeninin gerçek niteliğini teşhir etme, darbecilerin ve oluşturdukları suç örgütlerinin yakasına yapışma ve yaptıkları her şey için halklarımıza hesap vermesini sağlama mücadelesinde gün omuz omuza saf tutma, emek ve demokrasi güçlerinin bütün bileşenleriyle, bütün vatandaşlarla buluşma günüdür. Bu onurlu mücadeleyi daha da somutlaştırmak, yeni kazanımlar ve mevziler elde etmek için 8.Olağan Genel Kurulu’muz aşağıdaki maddeleri oy birliğiyle benimsemiştir: Federasyonumuz;

— 12 Eylül 1980 Darbe Anayasasını kaldırmayanların, darbe hukukunu ve kültürünü devam ettirenlerin yargılanması için mücadele edecektir.

— Darbecilerin ve darbeye yardım yataklık edenlerin, işkencecilerin, insanlığa karşı suç işleyenlerin, darbeleri ve darbecileri övenlerin, iyi darbe kötü darbe ayrımı yapanların yargılanması için mücadele edecektir.

—Darbe dönemlerinde vatandaşlıktan çıkartılanların, ülkesini terk etmek zorunda kalanların bütün haklarının kayıtsız şartsız iade edilmesi için mücadele edecektir.

—Başta idam edilenlerin aileleri olmak üzere faşizmin bedel ödettiği herkese tazminat ödenmesi kayıplarının telafi edilmesi için mücadele edecektir.

—Başta YÖK ve MGK olmak üzere darbe düzenini devam ettiren bütün kurumların ortadan kaldırılması için mücadeleye devam edecektir.

—Bugünkü darbe düzeninin ana halkalarından olan Nato’ya bağlı cinayet, terör ve kışkırtma örgütü gladio (kontrgerilla), ülkemizdeki uzantılarının lağvedilmesi, suçluların yargılanması, işledikleri insanlık suçlarının bütün belge ve kayıtları ile açıklanması için mücadele edecektir.

—Cunta dönemlerinde, sıkıyönetim mahkemelerinde, olağanüstü hal mahkemelerinde verilen kararların yok sayılması için mücadeleye devam edecektir.

—Başta Diyarbakır Zindanı, Mamak Askeri Cezaevi ve Metris Askeri Cezaevi olmak üzere ülke genelinde zulüm merkezine dönüştürülen her yer; toplum belleğini diri tutmak adına, direnenlerin ve zulmedilenlerin tarihini dile getiren müzelere dönüşsün talebimizi daha yüksek bir sesle dillendirmeye devam edecektir.

— Cezaevlerinde geçen süre yargı sonucuna bakılmaksızın sigortalılığa sayılsın, 10 yıl ve üzeri sürelerde cezaevinde kalanlara, süreye bakılmaksızın emeklilik hakkı tanınsın talebimizi savunmaya devam edecektir.

Son olarak, 8.Olağan Genel Kurulumuzda gündem oluşturarak tutum belirlediğimiz şu hususlar da kamuoyunun bilgisine sunulur:

1) Ülkeyi yarı açık cezaevi haline getiren OHAL (Görünüşte kalkmış olsa bile fiiliyata devam eden)uygulamalarına son verilmeli, Ülkeyi KHK’lerle yönetme anlayışından vazgeçilmelidir. Bu kapsamda OHAL ve KHK ile işlerinden edilen devrimci demokrat muhalif insanlar işlerine iade edilmeli, cezaevlerine atılan Siyasetçi, gazeteci, bilim insanı, öğrenci ve muhalifler serbest bırakılmalıdır.

2) 12 Eylül uygulamalarından olan Tek Tip elbise, tecrit, işkence uygulaması yeniden gündeme getirilmiştir. Daha önce olduğu gibi şimdide bu uygulamalara karşı mücadele etmeyi vaz geçilmez bir görev olarak görmekteyiz.

3) Eğitimin ve sağlığın darbe ürünü yeni cemaatlere devredilmesi, bilimsel yaklaşımlar yerine metafizik yaklaşımların öne çıkartılması kabul edilemez. Kadına ve çocuklara yönelik her türlü saldırının karşısında olacağımızı, Savaşa karşı barışı savunacağımızı, Adaletsizliğe karşı Adaleti, Vicdansızlığa karşı vicdanı, Darbeye karşı Demokrasiyi savunacağımızı, ayrıştırıcı ötekileştirici dil ve üsluplara karşı mücadele edeceğimizi bir kez daha deklere ederiz.

4) Darbeye karşı mücadele görüntüsü altında kendi diktatörlüklerini tesis etmeyi, korumayı, sağlamlaştırmayı ve süreklileştirmeyi hedefleyerek darbe teşebbüslerini “Allahın bir lütfu” olarak gören , üstelik kökenleri itibarı ile destekçisi ve de doğrudan bir sonucu oldukları 12 Eylül darbecilerini el üstünde tutan AKP sivil bir darbenin baş aktörüdür. Darbe düzeninin bir devamıdır ve darbe hukukuna dayanmaktan vazgeçmemektedir. Bu nedenle Ne Darbe Ne Diktatörlük talebimizi daha yüksek sesle haykıracağız. Öte yandan, bütün darbelerin halka ve oluşturduğu mücadele örgütlerine karşı yapıldığını bilen bir yerde durarak, iyi darbe kötü darbe ayrımı yapanların teşhiri ise vazgeçilmez bir görevdir.

5) 7 Haziran seçimlerinden sonra devreye sokulan savaş ve katliam konsepti ülkede demokratik tüm yaklaşımların önünü kesmiş, en son gayrimeşru 16 Nisan referandumu ile bir diktatörlük tesis edilmiştir. Federasyonumuz daha önceden belirlediği “Ne Darbe Ne diktatörlük “ söylemi ile diktatörlüğe karşı demokrasiyi savunurken Savaşa karşı Barışı savunmaya devam edecektir.

6-“Artık yeter evlatlarımız ölmesin. Kürt sorununda demokratik barışçıl çözüm istiyoruz.” yaklaşımını bütün gücüyle, bulunduğu her yerde dile getirerek bu mücadeleye katkısını sürdürmeyi bir görev olarak görmektedir.

7. 31 Mart seçimleri sonrasında halkın iradesini temsil eden seçilmiş Belediye Başkanlarının yerine Sarayı ve Diktatörlüğü temsil eden Kayyumların atanması kabul edilemez. En hafif deyimle bu Halkın iradesine saygısızlıktır. Seçime girmesinde bir sakınca görülmeyen kişileri seçilince yasa dışı saymak kendi hukukuna saygı duymamaktır.
Büyükşehirlerde kaybedince Kayyum atayamadığı yerlerde yetki gaspı oluşturmak, bunun için yeni KHK’ler çıkartmak örtülü Kayyum ve Gölge Belediye Başkanlığı tesis etmektir. Muslukları kesilen çevrelere yeni musluk boruları döşemektir. Federasyonumuz bu haksız uygulamaların karşısında olmaya devam edecektir.

8. İç kamuoyunda itibar kazanmak ve iktidarını devam ettirmek için yapılan Savaş ve işgal bir insanlık suçudur. Savaş tezkeresine “İçi yana yana Evet “diyenlerde bu suçun ortağıdır. Bundan yıllarca önce ülkeyi savaş batağına sokarak “Emevi Camiinde namaz kılacağız” diyen anlayış kaybedilen bunca cana mala ve zamana aldırmadan aynı çizgisinden ve anlayışından vazgeçmemiştir. Federasyonumuz Savaşa ve işgale Hayır derken, her ne şart altında olursa olsun barışı savunmaya devam edecektir.

9. Ülkemizin ve Halklarımızın tutarlı güvenilir muhalefet odaklarına ihtiyacı vardır. aşkalarının dümen suyu kanallarına akmayacak, kendi yolunu ve hedefini kendisi belirleyecek, Her şart altında insanlığı demokrasiyi ve insan haklarını savunacak, bu doğrultuda bir yol bulamazsa buna uygun bir yol açacak birlik ve beraberliklere ihtiyaç vardır. Federasyonumuz bu doğrultudaki çaba ve girişimleri önemsemeye devam edecektir.

10. AKP iktidarı 17 yıllık iktidar süresince satmadığı bir şey bırakmadı, yasaklamadığı bir davranış kalmadı, kapatmadığı ya da işlevsiz hale getirmediği kurum kuruluş kalmadı, nerdeyse içeri atmadığı aydın sanatçı gazeteci yazar siyasetçi öğrenci kalmadı. Yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık, fuhuş, cinayet, katliam tavan yaptı. Bu gün ak dediklerine yarın kara dediler. Bakanların önüne yattığı hırsızlar gemicikler uğruna rahiplerin gayreti ile azad edildiler. Eğitime sağlığa verilmeyen bütçe Diyanetin cemaatlerin emrine sunuldu. Okul hastane yerine cami ve cemaat evleri yapıldı. İnsanlarımız açlık ve yoksullukla boğuşurken yeni saraylar inşa edilip yeni makam uçakları alındı. Bu gelişmeler karşısında susmak ortak olmaktır diyerek susmayacağımızı ve karşı duracağımızı ilan ediyoruz.

11. 20 yılı aşkın Galatasaray meydanında oturup evlatlarını arayan Cumartesi Annelerini zorla Galatasaray meydanından uzaklaştırıp meydanı Annelere yasaklarken, Evlatlarını bir siyasi partinin önünde oturarak arayan Annelere devlet desteği sunmak iki yüzlülük ve siyasi rant hesabıdır. Galatasaray meydanı Cumartesi Annelerine mutlaka açılmalıdır.

12. Hala tartışılan 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı (Başkanlık) seçimleri, 31 Mart seçimleri sonrasında “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu” anlayışının gölgesinde tartışılmaya devam edilmektedir. Her seçim sonrasında kaybedenlerin mazeret üretmesinin ötesinde AKP’nin kazandığını ilan ettiği bütün seçimlerde “kesinlikle bir şeyler olduğu” fikriyatı çok yaygındır. Bu kanaat ve fikriyatı taşıdığımızdan sonuçların hiç birini meşru ve doğru görmüyoruz.

13. 15 Temmuz “darbe girişimine” ilişkin daha öce ifade edilen endişeler günbe gün haklılık kazanmıştır. Yıllardır koyun koyuna yattıkları FETÖ ile çıkar ve yetki kavgası halkımıza darbe olarak sunulmuş ve fırsata çevrilmiştir. 15 Temmuz sonrası yaratılan korku ve baskı imparatorluğu bunun en büyük kanıtıdır. Federasyonumuz kuruluş amaçlarından aldığı görev ve yetki ile darbelere ve darbecilere, darbe fırsatçılarına karşı mücadeleye devam edecektir.

Konu başlıklarına kısaca değindiğimiz ve sadece sorunların bir kısmını içeren konularla ilgili 8. Olağan Genel Kurul deklarasyonu kamuoyuna saygıyla duyurulur.

DEVRİMCİ 78LİLER FEDERASYONU