Dünyada yıllık ortalama 25 milyar tona yakın ton toprağı kaybettiğimiz, 5 Aralık Dünya Toprak Gününde, ülkemizdeki yasa koyucular, ülkemizin dünya çapında ‘Dünyanın Fosili’ olarak anılmasına neden olan, doğal yaşamın katledicisi ‘fosil yakıt’ santralleriyle ilgili 50.Madde’nin reddedilmesi oyununu sahnelediler.

Tamamen siyasi bir manevradan ibaret bu gelişmeyle, Doğal Yaşam alanlarımızı katledenlerin aldığı anlık kararlar bizim için sevindirici olamaz… Bununla birlikte bugüne kadar yapılanlar aklanamaz!

Kaldı ki;

Yıllardır, uluslararası anlaşmalar, Anayasa, Yasa ve Çevre Mevzuatlarına aykırı bir şekilde çalıştırılan Termik Santrallere ilişkin verilen anlık siyaset güdücü ve kandırıcı karar, toplumun ve çevrecilerin gözünü boyamaktan başka bir anlam ifade etmemektedir!  Bu durum, en amiyane tabirle, emperyalizminin ‘al takke, ver takke’ oyalaması ve oyunundan başka bir şey değildir!

Hele de böyle bir tasarının ‘fırınlanarak’ hazırlanmış olması, bu aşamaya gelişi, siyasilerin benzer yaklaşımları ve toplum beklentisinin çokça altındaki seviyelerle tartışılması da bu aldatmacanın bir parçasıdır!  Filtresi olsa bile her kömür santrali elektik üretmekten çok çevre, sağlık ve iklim felaketi üretiyor…

Türkiye’nin ne filtresiz, ne de filtreli kömür santrallerine ihtiyacı olmadığı bilimsel ve teknik raporlar ile de ortaya konulmuştur. Bu yüzden TBMM’deki görüşmeler için konuya dair taleplerimizi bütün partilerin dikkatine sunuyor, kamuoyunda ve Meclis’te bunları savunmaya davet ediyoruz.

Uluslararası anlaşmalar, Anayasa, Yasalar ve ilgili Çevre Mevzuatlarına aykırı bu tür Termik Santraller başta olmak üzere, çevre ve doğal yaşam alanlarını katlederek, geri dönüşümü olmayan zararlar veren bütün HES’ler, maden arama ve çıkarma faaliyetleri, yayla yolları ve imarlaşmalar, dere ıslahları gibi bütün çalışmalar derhal durdurulmalı ve projeler iptal edilmelidir.

Ayrıca, bu tür çalışma ve projelere halkın cebinden verilmiş bütün destekler geri alınacak şekilde işlem başlatılmalıdır.

Bütün dünyada ülkemizin ‘Fosil’ olarak anılmasına neden olan, kömür/fosil yakıt santrallerine verilen bütün izinler iptal edilmeli, mevcut olanların da 5 yıl içinde kapatılması için çalışmalara başlanmalıdır.

‘Enerji açığı’ bahanesine dayandırılan ancak gerçeği farklı olan bütün santrallerin nasıl bir dayatma olduğunu görmemiz gerekiyor! Ki, eldeki verilere göre ülkemizin 91.500 mw’lık kurulu gücünün ancak yarısı verimli olarak kullanıyor. Kurulu güçle üretim dengesi arasındaki atıl kapasite karşılığında, 10 bin mw linyit ile 9 bin mw ithal kömür kapasitesi, hem çevre ve doğal yaşama, hem iklime ve hem de bütçemizde telafisi güç zararlar veriyor.

Bu minvalde, bir an önce enerji verimliliği politikaları geliştirilmeli, kasten geciktirilen enerji verimliliği mevzuatının hızla hayata geçirilmesi gerekiyor!..

Bu aşamada, öncelikli olarak bu taleplerin hızla hayata geçirilmesinin, ülkemizin, yaşadığımız coğrafya ve doğal yaşam alanlarımızın gelecek nesillere bozulmadan sağlıklı bir şekilde ulaştırılmasının ön koşulu ve zorunluluğu olduğunu vurguluyoruz.

DEKAP Yürütme Kurulu Adına
Ömer ŞAN
Dönem Sözcüsü